Başın belli bir bölgesinde ağrı, dolgunluk, çekiçle vuruluyormuş gibi rahatsız edici yakınmalar yaratır baş ağrısı. Ancak elinizi ağrı kesici paketine atmadan önce, baş ağrısını ilaçsız geçirme yöntemlerini denemenizi öneriyoruz…
En çok başımız ağrıyor. Bu sonuç, Klinik Farmakoloji Derneği, Türkiye Baş Ağrısıyla Savaş Derneği ve Türkiye Baş Ağrısı Derneği tarafından geçen yıl yapılan araştırmada ortaya çıkarıldı. 7 bölgede yapılan ağrı araştırmasında, ülkemizde 48 milyon kişinin ağrıyla yaşadığı, kadınların ağrıdan daha fazla çektiği ve en çok yaşanan ağrı türü olan baş ağrısıyla mücadele etmek için hemen ağrı kesiciye başvurulduğu da ortaya çıktı. Peki, ama hemen ağrı kesiciye başvurmak doğru mu?
Kontrolsüz ilaç almak tehlikeli
Sık sık ve düşünmeden ilaç almak, istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Geçmeyen baş ağrılarının yarısının nedeni, kontrolsüz ağrı kesici alınması. Hatta diyaliz hastalarının yaklaşık üçte birinde, teşhisi konulan böbrek yetmezliğinin nedeni, yanlış ağrı kesiciler kullanmaları. Oysa baş ağrısına karşı uygulayabileceğiniz alternatif yöntemler de var. Sizin için su içmekten fön masajına dek işe yarar 10 yöntemi araştırdık.
1- Kısa bir mola
Kapalı ortamda uzun süre kalmak ve yapay ışıklar da baş ağrıtır. Gün içinde en az bir kez açık havaya çıkın. Mümkünse 5 dakika yürüyüş yapın. Açık havadan ve güneşten faydalanmanı z hem ağrıyı geçirir, hem sinirlerinize iyi gelir.
2- Yeterince su için
Sadece çok fazla alkol aldığınız zamanlarda değil, her zaman bol su için. Çünkü çoğu zaman baş ağrılarının altında yatan neden sıvı eksikliğidir. Kan yoğunluğu arttığından dolayı hücrelere oksijen iletimi yavaşlar. Ağrı eşiği düşer. Günde 1,5-3 litre arasında su içmek iyidir.
3- Düzenli yemek
Kan şekerinin düşmesi de baş ağrısı yapabilir. Bu yüzden uzun saatler aç kaldıktan sonra hızlı hızlı ve çok yemek yerine, sık sık küçük öğünler yiyin. Ayrıca kaşar peyniri, şarap ve çikolata da baş ağrısını başlatabilir. Böyle durumlarda bu yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
4- Fön masajı
Tutulan adaleleriniz yüzünden başınız ağrıyorsa, fön makinesinden gelecek sıcak hava bu ağrılara iyi gelir. Üç-beş dakika boyunca sıcak havayı ensenizin, omuzlarınızın ve başınızın arka kısımları üzerinde gezdirin. Uyarı: Bu uygulama özellikle gün boyunca bilgisayar karşısında çalıştıktan sonra, tutulan adaleleri nedeniyle baş ağrısı çeken kişilere uygundur. Sıcak uygulama bazı migrenli hastalarda ağrıyı artırıcı özellik gösterebilir.
5- Şekersiz bir Türk kahvesi için
İçine de birkaç damla limon sıktınız mı, bu küçük kahve, baş ağrısına karşı iyi bir mucize ilaç gibidir. Kafein sayesinde kan dolaşımı hızlanır, ağrıların iletilmesi yavaşlar. Özellikle de sık kahve içmeyen kişilerde çok faydalıdır. Uyarı: Bazı migrenli hastalarda kafein ağrıyı geçirdiği gibi, bazılarında tetikleyebilir de. Ancak limonlu kahvenin iyi gelip gelmediğini denemekte bir sakınca yok.
6- Magnezyum takviyesi
Bu mineral, kasları gevşetir, sinirleri yatıştırır. Eksikliği (terleme ya da stres nedeniyle) baş ağrısına neden olabilir. Bu mineralin bol bulunduğu baklagiller ile tam tahıl ürünlerini yemeniz faydalıdır.
7- Gevşeme teknikleri
Baş ağrısı ve stres, çok yakın iki arkadaştır ve çoğunlukla birlikte görülürler. Aktif gevşeme ve nefes alma tekniklerini öğrenmek, baş ağrısıyla mücadele etmek için en etkin yardımcılarınız olabilir. magnezyum tableti de yazabilir
8- Protez diş
“Bu da nereden çıktı?” demeyin… Protez diş de baş ağrısı sebebi olabilir! Protezin iyi ayarlanmamış olması ya da geceleri dişleri gıcırdatmak, baş ağrısına ve tutulmalara neden olabilir. Diş doktoru, protezin yüksekliğini ayarlayarak veya gevşeterek yardımcı olacaktır.
9- Sodalı ayran
İşte basit, tehlikesiz ve lezzetli bir öneri daha! Bardağın üçte ikisine ayran, kalan kısmına da madensuyu ilave edin ve karıştırın, sonra da için! Bilin ki, deneyenler sonuçtan memnun.
10- İşe yarayan egzersizler
Boyun egzersizleri yapın. Boyun egzersizleri 3 dakikanızı alır ve işyerinde geçirdiğiniz uzun saatlerin gerginliğini atmanıza yardımcı olacağı gibi, baş ağrısına da iyi gelir. Bu egzersizleri başınızı yavaş hareketlerle sağdan sola, soldan sağa ve aşağı yukarı çevirerek yapabilirsiniz. Bu sırada derin derin nefes almayı da ihmal etmeyin.
AYRICA...
* Tabletleri doğru kullanın
Eczaneden rastgele ağrı kesici alarak kullanmayın. Özellikle, ardı ardına üç günden fazla asetilsalisilik asit (Aspirin) gibi maddeleri almamalısınız.
* Migren testi yapın
Migren atağı mı, normal baş ağrısı mı olduğunu çabuk anlamak istiyorsanız, başınızı öne doğru eğin ve sallayın. bir şeylerin yolunda gitmediğini anlatırlar. Dolayısıyla bunların nedenlerini anlamaya çalışmamız gerekir. Aşırı ağrılar, beynin öğrenme özelliği nedeniyle bazen “ağrının yer etmesine” neden olur. Acılar, “ağrı hafızasına” tüm bağlantılı hislerle (örneğin, korku) birlikte yerleşir ve günlük hayatın bir parçası haline gelirler. Ağrı şiddetleniyorsa, migrendir; çünkü migren, hareketle kötüleşir. Ancak daha güvenli bir teşhis ve tedavi için bir nöroloji uzmanına gitmeyi ihmal etmeyin.
* Kronikleşmesine meydan vermeyin
Aniden ortaya çıkan ağrılar keyfimizi kaçırır. Fakat aslında sağlık için gereklidirler. Bize bir şeylerin yolunda gitmediğini anlatırlar. Dolayısıyla bunların nedenlerini anlamaya çalışmamız gerekir. Aşırı ağrılar, beynin öğrenme özelliği nedeniyle bazen “ağrının yer etmesine” neden olur. Acılar, “ağrı hafızasına” tüm bağlantılı hislerle (örneğin, korku) birlikte yerleşir ve günlük hayatın bir parçası haline gelirler.
* Başağrısı tedavisinde yeni yöntem: Neurofeedback
Ağrı kesicilerin bazı baş ağrısı tiplerinde yetersiz kaldığı durumlar var. Bilim adamları da konuyla ilgili çözüm yolları araştırırken, beynin elektriksel akım bozukluklarını düzenleyen “neurofeedback” yöntemini geliştirdiler. Bu yöntemde hiç ilaç vermeden, yan etkisiz olarak, hastanın beynine elektriksel akım düzensizliklerini düzenletmeyi öğretiyoruz. Bu yöntemle hastaların klinik şikayetlerinde yüzde 80 civarında azalma olduğunu ya da bu şikayetlerin ortadan kalktığını görüyoruz.
Neurofeedback, kanıtlanmış bir tedavi yöntemi. Uygulamada sürekli ilaç kullanan hastanın beynine kendi elektrik akımını kendisine düzenletmeyi öğrettiğimizde, migren ataklarının durduğunu ya da eskisi kadar şiddetli olmadığını ve hastanın işini yapacak hale döndüğünü görüyoruz.
Neurofeedback tedavisinde uygulanan SMR adı verilen dalga boyundaki eğitimle “talamus” adlı filtre görevi yapan yapıyı oluşturan hücreler ile algılama seviyesi olan “korteks” tabakasındaki bir grup hücre arasındaki bozulmuş filtre yetenekleri, haftada 2-3 kez tekrarlanan uyarılarla normal çalışmasına adapte olabilmektedir. Uzun yıllardır Amerika’da uygulanan bu tedaviyle depresyon, hiperaktivite gibi hastalıklar da benzer şekilde tedavi edilebilmektedir.
(FORMSANTE)