Hürriyet yazarı Uğur Cebeci, uçak yolculukları öncesi sosyal medyadan paylaşılan biniş kartı üzerindeki bilgilerle kimlik detaylarına ulaşılabileceğini söylüyor. Cebeci, "Bu yılın modası, transfer olan futbolcu oynayacağı futbol takımının kentine uçarken biniş kartının fotoğrafını çekiyor. Sonra da sosyal medyadan paylaşıyor. Bir bakıyorsunuz uçuş kartında bilet numarası var. Veya barkod ortada. Kötü niyetli olanlar, bu detay gibi gözüken bilgilerden yola çıkıp çok kısa sürede kimlik bilgilerinize ulaşabilir. Bir sonraki adım bileti aldığınız kredi kartı bilgileriniz… Ya biriktirdiğiniz miller? Başkası tarafından kullanılıp bilete çevrilebilir" diyerek insanları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Uğur Cebeci'nin Hürriyet'te yer alan "Uçaklar yaşlanmaz" başlığıyla (16 Ağustos 2017) yayımlanan yazısı aynen şöyle:
Yaşlı uçak yoktur, bakımsız uçak vardır.
Bizim iş dünyamızda üç-dört yılda bir iş jetleri değiştiriliyor. Garip bir durum. Ya patronların paraları fazla ya da akıl verenlerin aklı az...
Türk pazarında; fiyatları 8-10 milyon dolardan başlayıp 60-70 milyon dolara giden yelpazede 100’ün üzerinde iş jeti var.
İhtiyaç şekilleri değiştiğinde başka bir uçak almak normal.
Yani daha uzun menzilli uçuşlara ihtiyaç varsa bir model değişikliği yapılabilir. Yoksa ayda yılda bir defa Amerika ya da Japonya’ya uçmak için İstanbul-Los Angeles menzilli uçağa gerek yok. Orta menzilli bir uçak alıp, bir teknik inişle yani yakıt ikmali yapılarak Amerika’ya uçulabilir.
Yoksa değiştirip avuç dolusu paralar vermek gereksiz, israf...
Uçak kullanım şampiyonu
İş dünyamızda en iyi uçak kullanım şampiyonu Ali Dinçkök ailesi. Ak Havacılık üzerine 1998 yılında aldıkları Dassault Falcon 900B tipi üç motorlu, 14 koltuklu uçağı tam 15 yıl kullandılar. İki defa C bakımı yani büyük bakım yapıldı. Sonra piyasadaki en uygun fiyata satıldı.
Dinçkök ailesi şimdilerde yine 14 koltuklu, standart donanımlı fiyatı 40 milyon dolar olan Falcon 900LX modeline geçtiler. Sanırım uzun yıllar bununla uçacaklar.
Ticari uçuyorlar
Patronlar, uçmadıkları zaman uçaklarının kiraya verilmesine yani işletilmesine alıştılar. Önceleri, 7-8 yıl önce ‘Sadece ben uçarım’ diyorlardı. Direnişten vazgeçtiler. Bu sayede uçaklarının masraflarının bir kısmı çıkıyor. Daha önemlisi uçak sürekli uçtuğu için arıza oranları da düşüyor.
Hiçbir işadamı unutmasın, dünyanın en güvenli ulaşım aracı uçaktır. Ama yerde duran uçak yani az uçan uçak ciddi bir derttir. Arızaları bitmez. Başa bela olur.
İş jetleri ne kadar
(Standart donanımlı liste fiyatı, milyon dolar)
Uzun menzilli
Bombardier Global 6000: 62.3
Bombardier Global 7000: 72
Dassault Falcon 7X: 52
Dassault Falcon 8X: 58
Gulfstream G550: 52
Gulfstream G600: 60
Gulfstream G650: 70
Süper Geniş
Bombardier Global 5000: 50.4
Dassault Falcon 5X: 45
Dassault Falcon 900LX: 42
Embraer Lineage 1000: 53
Gulfstream G450: 42,2
Geniş
Bombardier Challenger 650: 32.3
Cessna Hemisphere: 35
Dassault Falcon 2000LXS: 32
Embraer Legacy 650: 31,6
Süper Orta
Bombardier Challenger 350: 26.7
Cessna Citation Longitude: 24
Gulfstream G280: 24.5
THY'nin hayalleri yıkıldı
3. havalimanı, Türk Hava Yolları için çok heyecan vericiydi.
İstiyorlardı ki, kendi terminal binaları olsun.
Olsaydı:
1- Operasyonu daha hızlı yapacaklardı.
2- İşletme maliyetleri düşecekti.
3- Transferler daha kısa mesafelerde gerçekleşecekti.
4- Özel yolcu salonları kendi terminallerindeki kapılara yakın olacaktı.
5- Her şekliyle müşteri konforu artacaktı.
Ama olmadı. Devasa terminalde nerede, nasıl konuşlanacaklar çok da belli değil doğrusu.
Bu hayal kırıklığı, taşınma heyecanını da düşürüyor.
Yeni havalimanı, iki pistle açılacak. İkisi de aynı yönde: Kuzeyli-Güneyli. Yani manyetik bir kayma yoksa 18-36 yönünde. Üçüncü pist, havalimanın açılışından 16 ay sonra bitirilmek zorunda. O da aynı yönde. Daha sonra 06-24 yönü gündeme gelecek.
Gerçi ilk etapta yapılan ve yapılacak olan üç pist de 60 metre genişliğinde. Frenlemenin azaldığı, pistin ıslak olduğu durumlarda yan rüzgarlardaki toleranslar daha fazla. Ama yine de hakim rüzgarlar yön değiştirdiğinde operasyonda sorun çıkabilir.
THY de biz de bekleyip göreceğiz.
Umarım bu çok iddialı proje THY’nin heyecanını kursağında bırakmaz.
Paylaşırken aman dikkat
BU yılın modası, transfer olan futbolcu oynayacağı futbol takımının kentine uçarken biniş kartının fotoğrafını çekiyor. Sonra da sosyal medyadan paylaşıyor. Bir bakıyorsunuz uçuş kartında bilet numarası var. Veya barkod ortada.
Kötü niyetli olanlar, bu detay gibi gözüken bilgilerden yola çıkıp çok kısa sürede kimlik bilgilerinize ulaşabilir. Bir sonraki adım bileti aldığınız kredi kartı bilgileriniz... Ya biriktirdiğiniz miller? Başkası tarafından kullanılıp bilete çevrilebilir.
Sosyal medyadan biletinizi, uçuş kartınızı paylaşırken dikkat!
Üşüyün ama terlemeyin
Kabiniçi ısısı uçuş sağlığı için çok önemli. Birçok havayolu kabin ısısını 22-24 derece arasında ayarlıyor. En sıcak uçaklar bizde. Isıyı yükselttikçe yükseltiyorlar. Yolcular su kaybediyor. Doğru olan uçuş ekiplerinin ya da kokpitin ısıyı sürekli düşük tutmalarıdır. Üşüyen yolcu battaniye alabilir. Ama terleme hem sağlıksız hemde kabin havasını hızla bozar.
En düşük kabiniçi ısısı Alman Lufthansa’da uygulanır. Bizim uçaklarda standardı yok. Tabii birde yeterli battaniye yükleme sorunu var. THY de dâhil tüm uçaklarda mutlaka az battaniye yükleniyor. Yolcunun battaniye şikâyeti bitmiyor. Neyse artık battaniyeler çok tüy bırakmıyor. Ama siz yine de siyah kıyafetlerle hele hele uzun yolculuklara çıkmayın. Sonra üstünüzü temizlemek ciddi bir dert oluyor.
