Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, tartışmalara neden olan İstanbul Vaniköy'deki araziye ilişkin yazısında, arazinin sahibi Sinan Cüre'nin ifadelerini aktardı. Terkoğlu, Cüre ailesi tarafından araziye inşa edilen tavuk kümeslerinin bile "yasak" denilerek yıkıldığını, fakat araziyi kiralayan Adnan Oktar grubunun faaliyetlerine göz yumulduğunu belirterek, "İstanbul’u Erdoğan’ın yönettiği 1994-2019 aralığında Vaniköy’deki arazide inşaat-cemaat-suç vardı. Bugün ise Rus halkını soyan oligarkların imar tanımaz binaları. Birini eksik söylersek meseleyi anlattık diyemeyiz" ifadelerini kullandı.
Terkoğlu, "Vaniköy'deki araziyi sahibinden dinleyin" başlıklı yazısında, "Bir tarafta AKP medyası öte yanda İBB medyası. Biri İstanbul’daki bütün inşaatlar 2019’dan sonra yapılmış gibi anlatıyor. Öbürü 2019’dan sonra İstanbul’un toprağı ranttan kurtulmuş gibi davranıyor. Oysa dini beton imanı para olan düzen, boğazda yüzmeye devam ediyor" dedi.
Vaniköy’de arazinin, aslında Malatyalı Cüre ailesine ait olduğunu belirten Terkoğlu, "Arazide hem Cürelerin mülkü hem de kiraladıkları bir başka mülk vardı. 90’lı yılların ortasında, Adnan Oktarcılar burayı kiraladı. 2018’de yapılan operasyonun ardından, Cüreler araziyi Rus Oligark Boris Borisenko’ya sattı" bilgilerini paylaştı.
Söz konusu arazinin Adnan Oktar dosyasına da girdiğini kaydeden Terkoğlu, şunları yazdı:
"Ailenin mirasçısı 1977 doğumlu torun Sinan Cüre; 12 Temmuz 2018 günü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdi. Tam o sırada Adnan Oktar ve örgütüne operasyon yapılmıştı. Gözaltında çıkarılacakları mahkemeyi bekliyorlardı.
Kendisini tanıttıktan sonra, 'Basında Adnan Oktar Suç Örgütü’nün ikamet ettiği adresin mülk sahibiyim' diye asıl konuya geldi.
...
Cüre, hem belediye hem iktidar AKP’nin elindeyken yaşanan çifte standardı polise şöyle anlatıyor:
'Ben tavuk beslemek için kendi tarafımda dört tahtadan oluşan çok küçük bir kümes yaptım. Boğaziçi İmar’dan gelen yetkililer, burası boğaz öngörünüm bölgesi olduğu için ‘Çivi dahi çakamazsınız, burayı hemen yıkın’ dediler. Biz de yıktık.'
Mal sahibi olan Cüre’nin kümesi bile yıkılırken Oktarcılar neler yaşadı? Cüre devam ediyor:
'Fakat mülkümün bir bölümünü kiraladığım Semih Selman Marangozoğlu’nun (bugün firari) yerine, kendileri tarafından, bizim tarafla onların tarafını ayırmak için, aşağıya doğru uzanan çok büyük bir paravan çekilmişti. Boğaziçi İmar yetkilileri buraya hiç müdahalede bulunmadı.'
Mesele bir paravanla kalmadı. Cüre anlatıyor:
'Ayrıca bir sürü köpek kulübesi de yaptırdılar. Boğaziçi İmar yetkilileri buna da hiçbir müdahalede bulunmadı. Özellikle bizim mülkümüzün dışında kalan yerlerde bu şahıslar demirden kafesler yaptırdılar. Boğaziçi İmar yetkilileri buraya da müdahale etmedi."
Yazının tamamını okumak için tıklayınız