Gündem

Barış Meclisi: 'Öcalan'ın temasları MİT ve HDP temsilcileriyle sınırlanmamalı'

Türkiye Barış Meclisi, barışın kalıcılaşması ve sürecin çatışmasızlıktan tam çözüme evrilmesi amacıyla toplandı

21 Mayıs 2014 21:33

Türkiye Barış Meclisi, 10 Mayıs 2014 Cumartesi günü İstanbul’da ‘Barış İçin Şimdi Ne Yapılmalı’ başlıklı iki oturumdan oluşan bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.

Toplumun farklı kesimlerinden kanaat önderleri, akademisyen, yazar ve barış savunucularının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, barış sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için hızla güven artırıcı önlemler alınması gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda Abdullah Öcalan’ın temaslarının MİT ve HDP temsilcileriyle sınırlandırılmaması, daha geniş kesimlerle, toplumun kanat önderleriyle ve STK temsilcileriyle görüşmesine olanak sağlanması önerildi.

Barışın Kalıcılaşması ve Sürecin çatışmasızlıktan tam çözüme evrilmesi için öneriler şöyle:

1- Çözüm sürecinde TBMM etkin hale getirilmelidir.

2- Başta CHP olmak üzere, siyasi partiler de yapıcı bir rol üstlenmelidirler.

3- Abdullah Öcalan’ın temasları MİT ve HDP temsilcileriyle sınırlanmamalı, daha geniş kesimlerle, toplumun kanat önderleriyle ve STK temsilcileriyle görüşmesi sağlanmalıdır.

4- Bu çerçevede gözlemci işlevi görecek mekanizmalar inşa edilmelidir.  Akil İnsanlar Heyeti çalışması değerlendirilerek benzeri bir yapının tekrar devreye sokulması hem sürecin toplumsallaşması, hem de çıkabilecek sorunlarda uyuşmazlık ve aksamaların giderilmesi açısından işlevsel olabilir.

5-Türkiye Barış Meclisi gibi sivil toplum kuruluşlarının çözüm sürecini daha etkin izlemeleri ve gelişmeleri toplumla paylaşmaları gerekmektedir.

6- Siyasi aktörlerin zaman zaman barış dilinden uzaklaşmaları toplumsal kutuplaşmayı artırıcı etki yapmaktadır. Bu bağlamda ötekileştirici, dışlayıcı, düşmanlaştırıcı, duygusal kırılmalar yaratıcı, sürece olan inancı yıpratıcı dil ve tutumlardan uzaklaşılmalıdır.

7- Çözüm Sürecinde güven arttırıcı adımlar bağlamında 163’ü ölüm aşamasında olan 500 hasta tutuklunun tahliyesi, hem insan onuruna yaraşır bir tutumun, hem de hasta haklarına saygının bir gereği olacaktır.

8- Başta anadilde eğitim olmak üzere kültürel hakların kullanılmasının bir ihsan değil, tüm yurttaşlar açısından bir hak olduğunun kabul edilmesi;

9- Çözümün kolaylaşması ve kalıcılaşması bakımından, sivil ve demokratik anayasa hazırlıkları sürdürülmeli, bu yapılırken aynı zamanda TBMM’de üzerinde uzlaşılmış maddeler bir an evvel yasalaştırılmalıdır.

10- Siyaset yapmanın önündeki engellerin kaldırılması; temsilde adalet ve yüzde 10 barajının kaldırılması gibi siyaset alanında özgürlükleri artırıcı reformların gerçekleştirilmesi,

11- Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan çekincelerin kaldırılması ve bunun Türkiye için öneminin topluma anlatılması;

12- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne konulan çekincelerin kaldırılması;

13- Geçici Köy Koruculuğu uygulamasına bir an önce bir plan ve program dâhilinde son verilmesi;

14- Bölgede, Suriye’de özellikle de Rojava’daki, yani yurtiçindeki ve yurtdışındaki gelişmeleri aynı anda dikkate alan bir barış ve çözüm politikasının izlenmesi;

15- Savaşın mağduriyetini ağır ve yakından yaşamış olan kadınların barış sürecine aktif katılımlarının sağlanmasının, barışın en önemli güvencelerinden biri olacağına inanıyoruz.