AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bizi diktatörlükle suçlayanlara hodri meydan diyorum 5 ay sonra sandık var. Eğer bir diktatör varsa 30 Mart’ta bu diktatörü sandıkta indirin” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Son zamanlarda bu etnik mesele çok gündeme geliyor. Yok Türklüktü yok Kürtlüktü bunlar çok konuşuluyor. Bazıları bizim üzerimize saldırıya geçiyorlar. Bunlara tek cevap var aslında. İstiklal Marşı’mızın şairi malum Mehmet Akif biliyorsunuz bir Arnavuttu. Ama Arnavut Mehmet Akif'in gönül dünyasından geçen kelimeyi mısraları kıtaları başka hiçbir insan bulamamıştı ve saatlerce o zamanki Meclis’te ayakta istiklal Marşımız alkışlanarak kabul edilmişti. Demek ki bizi birbirimize bağlayan bağ başka. Bunu hala anlayamayan zavallılar var.
Merhum Mehmet Akif’in dedesi Kosovalıydı. Suşitsa köyünde yaşıyordu. Mehmet Akif’in dedesi oğlu Mehmet Tahir’i İstanbul’a göndermişti. Okumasını ve imam olarak köye dönmesini istemişti. Hatta köyde cami inşa etmişti. Ancak Mehmet Tahir müderrislik makamına yükselince köyüne dönemedi ve Mehmet Akif İstanbul’da dünyaya geldi. Biz o camiyi bulduk. Yeniden ayağa kaldırıyoruz.
Kimmiş ecdada sahip çıkan? Tarihine sahip çıkan? Bu lafla olmaz, bu uygulamayla olur. Orta Asya’ya git orada Ak Parti iktidarını görürsün. Ortadoğu’ya git orada AK Parti iktidarını görürsün. Balkanlara git orada AK Parti iktidarını görürsün.
Askerlik süresinin kısaltılması
Askerlik süresiyle ilgili düzenleme resmi gazetede yayınlandı. Şüphesiz ki TSK’nın bilgilerine düşüncelerine, celp denen olayın ne kadar ihtiyaç var bunlar bakanlığımızdan istenir. Bakanlığımız buna göre celpleri yapar. Bize teklifleri gelmiştir. Biz olayı 1 Ocak olarak değerlendirdik. Biz bunu bütçe yılıyla orantılı olsun diye düzenledik. 15 aydan 12 aya indirmiş oluyoruz. Bu düzenleme sadece uzun dönem askerlik yapan er ve erbaşlarımızı kapsıyor. Kısa dönem askerlikte bir değişiklik yapmıyoruz. Şimdiden hayırlı teskereler diliyorum.
Ama bu arada bir şey daha var. Bakaya kalmış 600 bin civarında, o ifadeyi kullanmak istemiyorum ama uygulamaları kaçak durumunda olanlardır. Burada da bakanlıklarımızın çalışma yaparak bu kaçak durumda olanları yakalayıp hemen askerliğe teslim etmek lazım.
Kimse millete koyun diyemez
Elitlere soruyorum, sizi cumhuriyetin tek ve yegane sahibi yapan nedir? Siz kimsiniz? Cumhuriyetin tapusunun sizde olduğu fikrine nereden kapılıyorsunuz? Kendileriniz dışındakilere kibir sergileme hakkını nereden buluyorsunuz? Cumhuriyetin tapusu 76 milyonun üzerine kayıtlıdır. Her vatandaş eşit derecede bu cumhuriyetin sahibidir. Hiçbir siyasi parti ‘cumhuriyeti ben kurdum’ bahanesini kullanarak millete yaftalarda bulunmak hakkına sahiptir. Hiç kimse millete aptal deme, koyun deme, gayrimümmeyiz deme hakkına sahip değildir. Bu millet uzaydan gelmedi. Bu cumhurun içinde Türkü var Kürdü, var, Çerkez’i var, Laz’ı var, 36 etnik unsur var.
Elitlerin milli iradeyi saf dışı bırakmak için sanal düşmanlara ihtiyacı vardır. Milletten gelen her demokratik talep, milletin isteğiyle atılan en küçük demokratik adımlar bile cumhuriyet için tehdit olarak sunuluyor. “Tehlikenin farkında mısınız?” diyerek, cumhuriyet mitingleriyle halk kutuplaştırılıyor. Sanal bir devrim ihraç ediliyor. Asıl cumhuriyeti yıpratanlar bu sanal düşman yaratan zihniyettir.
79 yılda yapılanlara kat kat fazlasını ekledik. Bizi cumhuriyet karşıtı gibi lanse etmeye çalışıyorlar. Yaptıklarımızı söylemeyecek miyiz. Kimseyle hesaplaşmıyoruz, kimsenin de karşısında değiliz. Yan gelip yatmakla cumhuriyetçi olunmaz, cumhura ve cumhuriyete hizmet ederek cumhuriyetçi olunur diyoruz, niye rahatsız oluyorsunuz. Bizim bu cumhur ve cumhuriyet için yaptıklarımız ortada, peki siz ne yaptınız.
2002 yılına kadar, 79 yılda Türkiye’de 6 bin 100 bölünmüş yol yapıldı. Biz 11 yılda yaklaşık 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bunlar yolsuzluk yaptılar, biz yol yaptık. Farkımız bu.
Hodri meydan
Bizi diktatörlükle suçlayanlara hodri meydan diyorum 5 ay sonra sandık var. Bizi vesayetçilikle suçlayanlara hodri meydan diyorum. Eğer bir diktatör varsa 30 Mart’ta bu diktatörü sandıkta indirin. Her partinin gözlemcilerinin yer aldığı sandıkların olduğu bir seçimi siz nasıl diktatörce bir seçim olarak nitelendirirsiniz. Biz siyasi tarihimiz boyunca sandığa inandık. Sandıktan çıkan sonuca kayıtsız şartsız itaat ettik.
