Balyoz davasında darbeci olarak yargılanan en genç subaydı. Mahkeme 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. İki yıl Hasdal Askeri Cezaevi’nde yattı. Balyoz davası çökünce beraat etti ve göreve döndü. Yarbay Özgür Ecevit Taşcı tahliye olur olmaz Kosova’da görevlendirildi. Yarbay Taşçı şimdi Bingöl dağlarında devam eden operasyonda yer alıyor.
Hürriyet gazetesinden Burcu Purtul Uçar'ın haberi şöyle:
Taraf gazetesi, sözde Balyoz Darbe Planı’yla ilgili ilk haberi 20 Ocak 2010’da yayınladığında binbaşı olan Özgür Ecevit Taşcı, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda Özel Güvenlik Şube Müdürü’ydü. 19 Haziran 2010’da Balyoz davaları başladı. Taşcı iki-üç kere de Silivri’deki mahkeme salonunda görev aldı.
21 Ocak 2011’de Gölcük Donanma Komutanlığı’nda arama yapıldı. Gölcük’ten çıkan CD’lerde Taşcı’nın ismi de yer alıyordu. Belgelere göre, ‘bombalanacak’ Fatih Camisi’nde keşif yapan timde görev almıştı. Balyoz’un üçüncü iddianamesinde Taşcı da sanık oldu. 38 yaşındaydı ve davanın en genç subayıydı. Tutuksuz olarak yargılandı. Kararın çıkacağı 21 Eylül 2012 günü de eşi ve kızıyla güzel bir kahvaltı yaptı, kayınpederiyle Silivri’ye gitti. Karar okundu ve 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Beş yaşında Balyoz mağduru
Eşi Hande Zeybek Taşcı ve o dönem 5 yaşında olan kızı Göksun, her hafta Hasdal Cezaevi’nin yolunu tuttu. Göksun annesiyle birlikte her hafta düzenlenen Sessiz Çığlık eylemlerine de katıldı. Müjdeli haber Anayasa Mahkemesi’nden geldi. Mahkeme, Balyoz davasında hak ihlali yapıldığına karar verdi. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi de 19 Haziran 2014’te tüm sanıkları tahliye etti. Özgür Binbaşı’yı cezaevinin kapısında kızı Göksun bekliyordu. Birbirlerine sımsıkı sarıldılar.
O hep uzaktaki kahramanımız
Binbaşı rütbesiyle orduya geri dönen Özgür Ecevit Taşcı Kosova’ya tayin oldu. Buradan sonra da yarbay rütbesiyle Bingöl’e gönderildi. Balyoz davasında birlikte yargılandığı Albay Mustafa Önsel dün sosyal medya hesabından Yarbay Taşcı’nın Bingöl’deki bir operasyonda çektirdiği fotoğrafını paylaştı. Yarbay’a destek mesajları yağdı. Ancak en anlamlı mesaj öğretmen olan eşi Hande Zeybek Taşcı’dan geldi: “O bizim babamız, gururumuz, hasretimiz, kahramanımız, her şeyimiz…”
Hande Zeybek Taşcı, duygularını şöyle anlattı: “Her şeye rağmen, haksız yere hapis yatmasına rağmen, eşinden kızından ayrılmasına rağmen devletine küsmedi görevinin başına döndü. ‘Bana ihtiyaç varken sırtımı dönemem’ dedi. 2018’e kadar Bingöl’deki görevine devam edecek. Biz yine hasretiz ona. Kızımız yıllardır babasının yolunu gözlüyor. Olsun. En azından özgür ve görevinin başında. Biz katlanıyoruz bu hasrete.
O hep uzaktaki kahramanımız.”
"Sessiz ağlayabilir miyim anne"
Balyoz sanıkları ailelerinin her cumartesi günü yaptıkları eyleme Binbaşı Taşçı’nın eşi Hande Zeybek Taşçı’nın yazdığı mektup damgasını vurmuştu. Zeybek, mektubunda, bir saatlik görüş sonrası kızına “Ağlama baban görürse üzülür” dediğini, kızı Göksun’un “Sessiz ağlayabilir miyim anne” diye sorduğunu, birlikte kimseye belli etmeden içlerinden ağladıklarını yazmıştı.