Gündem

Balyoz davası sanığı, tutukluyken eşinin hamile kalmasını anlattı

Emekli Tümgeneral Rıfkı Durusoy, cezaevinde evlendiği 30 yaşındaki eşi Melike Durusoy’un hamileliğini anlattı

31 Mart 2013 12:28

Balyoz davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan 64 yaşındaki emekli Tümgeneral Rıfkı Durusoy, “Bütün bu koşullarda 4’üncü Yargı Paketi’nin sağlayacağı imkândan yararlanarak daha fazla ilaç ve radyasyona tabi tutulmadan bir çocuk sahibi olmayı eşimle birlikte düşünüyorduk. Hastanede yatarken Allah bizi böyle bir şeyle mükâfatlandırdı. Bunun ülkeye manşetlik suç teşkil edeceğini bilmiyorduk. Yarattığımız bu kargaşadan dolayı özür dilerim” dedi.

Emekli Tümgeneral Rıfkı Durusoy, cezaevinde evlendiği 30 yaşındaki eşi Melike Durusoy’un hamileliğinin medyaya yansıması üzerine suskunluğunu bozdu.

Cezaevinde evlenmesi ve eşinin hamile kalmasına ilişkin ilk kez konuşan Durusoy, avukatı aracılığıyla Hürriyet’e gönderdiği mektubunda, “Biraz mutlu olmak için cezaevinde evlendim. Daha fazla ilaç ve radyasyona tabi tutulmadan bir çocuk sahibi olmayı eşimle düşünüyorduk” dedi. 

Balyoz davası kapsamında yargılanan Rıfkı Durusoy hakkında 11 Şubat 2011’de görülen duruşmada yakalama emri çıkartıldı. Bu tarihten 5 ay önce by-pass ameliyatı olan Durusoy, GATA’daki tedavisinin ardından 15 Şubat 2011’de davanın görüldüğü İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek teslim oldu. Durusoy tutuklandıktan bir süre sonra eşi Filiz Durusoy’dan boşandı.

 

Cezaevinde evlendi

 

Balyoz davasının 3 Haziran 2011’de görülen duruşmasında Durusoy’un eski eşi Filiz Durusoy ile Melike Kaynak (Durusoy) arasında tartışma yaşandı. Olaya ilişkin açıklama yapmak istemeyen Melike Kaynak (Durusoy), “O benim velim gibidir. Aramızda baba-kız ilişkisi var” dedi. Bu olaydan birkaç ay sonra Rıfkı Durusoy ile üniversitede yüksek lisans yapan Melike Kaynak (Durusoy) Aralık 2011’de Silivri Cezaevi’nde evlendi. 

Karar duruşmasından iki gün önce kalp ve tansiyon rahatsızlıklarına ilişkin rutin sağlık kontrollerini yaptırmak için Silivri Devlet Hastanesi’ne giden Durusoy, böbrek kanseri olduğunu öğrendi. Hemen ameliyat olması gerektiği söylenen Durusoy, karar duruşmasına iki gün kalması ve tahliye olma umuduyla ameliyat olmayı bir süre erteledi.

 

Böbreğinin biri alındı

 

Davanın görüldüğü İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21 Eylül 2012’de kararını açıklamasıyla 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Rıfkı Durusoy, tahliye de edilmeyince ameliyat olmaya karar verdi. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 10 Ekim 2012’de ameliyatla tümör bulunan tek böbreği alındı. Durusoy, Şubat 2013’de de kanserin diğer organlara yayılıp yayılmadığının kontrol edilmesi için yeniden Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Tetkiklerin ağır olması nedeniyle eşi Melike Durusoy savcılığın izni ile 10 gün boyunca yanında refakatçi olarak kaldı. Rıfkı Durusoy’un tutuklu olması nedeniyle de kaldıkları iki yataklı odanın kapısında askerler bekledi.

Ancak Melek Durusoy, tedavisinin ardından yeniden tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’ne dönen eşi Rıfkı Durusoy’u ziyarete gidince hamile olduğu ortaya çıktı. İki hafta önce cezaevine giden Melek Durusoy, hamile olduğunu belirterek X-ray cihazından geçmek istemedi. Durusoy’un bir aylık hamile olduğuna ilişkin raporu göstermesi üzerine durumu şaşkınlıkla karşılayan yetkililer hamileliğin nasıl gerçekleştiğini araştırmaya başladı. 25 aydır tutuklu olan Durusoy’un Şubat ayında hastanedeyken savcılıktan izin alan eşi Melek Durusoy’un kendisine refakat ettiğinin tespit edilmesi üzerine Rıfkı Durusoy’a 5 gün hücre hapsi cezası verildi. Durusoy, bu cezaya itiraz etti. Durusoy’un itirazı henüz karara bağlanmadı.
 
 

Biraz mutluluk için

 

Eşinin hamile olduğunun ortaya çıkıp gazetelere yansıması üzerine ilk kez açıklama yapan Durusoy, Avukatı Hakan Tunçkol aracılığı ile gönderdiği bir sayfalık mektubunda şu sözlere yer verdi:

“Balyoz davasında hiçbir kanun ve hukuk anlayışının tarif etmediği şekilde ve hiçbir yasal delile dayanmayan bir tarzda tutuklandım. Biraz huzur ve mutluluk bulmak için cezaevinde evlendim. Buna rağmen içinde bulunduğum ortamın koşulları ve yaşadığım stres, 16 yıl ceza ile mahkemede cezalandırılmam, psikolojimin dayanılmaz şekilde bozulmasına, kalp rahatsızlığına yakalanmama, böbrek kanseri olarak böbreğimi kaybetmeme ve üçüncü evre böbrek yetmezliğine yakalanmama neden oldu. Hatta bu arada basit bir felç yaşadım. Bütün bu koşullarda 4’üncü Yargı Paketi’nin sağlayacağı, imkândan yararlanarak daha fazla ilaç ve radyasyona tabi tutulmadan bir çocuk sahibi olmayı eşimle birlikte düşünüyorduk. Hastanede yatarken planlı olmamasına rağmen Allah bizi böyle bir şeyle mükâfatlandırdı. Ülkeye manşet olacak şekilde bir karışıklık yaratacağımızı ve bunun bir suç teşkil edeceğini bilmiyorduk. Yarattığımız bu kargaşadan dolayı özür dilerim.”

 

4’üncü pakette var

 

Avukat Tunçkol ise Durusoy’a Silivri Cezaevi yönetimince verilen 5 günlük hücre hapsi cezasını eleştirerek, şunları söyledi:

“Kanunda böyle bir suç yazmıyor. Ceza hukuku bakımından tarif edilmeyen bir fiile suç verilmiş oldu. Kıyas yolu ile benzetme yolu ile ceza verilemez. Bu durum Anayasa ve Ceza Hukuku’na aykırıdır. Cezaevinde bulunan kişilerin eşleri ile bir araya gelmesi 4’üncü Yargı Paketi’nde olduğu için bunun bir suç sayılmayacağı kanaatindeyim. Bu nedenle ceza verilememesi gerekiyor.”