Aydın'ın İncirliova ilçesinde boşandığı İsmail Demirci'nin (35) baltalı saldırısında kopan sağ elinin 4 parmağı yerine dikilen, sol elinin serçe parmağını ise kaybeden İlke Kuleli (29), "Beni öldürmek için geldiğini biliyordum. Çünkü daha önce attığı tehdit mesajları vardı. O caninin cezaevinden çıkmasını kesinlikle istemiyorum" dedi.
İlke Kuleli, İsmail Demirci'den, 27 Ocak'ta Aydın 1. Aile Mahkemesi'nde boşandı. Mahkeme çiftin biri 9, diğeri 10 yaşındaki 2 çocuğunun velayetini annelerine verdi. Dava sürecinde eşini sürekli rahatsız ettiği gerekçesiyle hakkında 3 kez uzaklaştırma kararı verilen İsmail Demirci, boşanmalarını ardından da onun peşini bırakmadı. Boşanmalarından 4 gün sonra saat 18.00 sıralarında, eşinin kasiyer olarak çalıştığı Cumhuriyet Mahallesi, Karakol Caddesi'ndeki markete giden Demirci, elindeki baltayla saldırdı.
Saldırıda Kuleli'nin 5 parmağı koptu, 1 parmağını kaybetti.
Olayın ardından gözaltına alınan İsmail Demirci tutuklandı.
İlke Kuleli saldırının ardından şunları söyledi:
"İsmail olay günü çalıştığım markete geldi. Önceden dışarda beni gözlemlemiş. Çünkü kasada olsaydım, beni kurtaran çok olurdu. Ama marketin diğer tarafında beni kurtaracak kimse olmadığı için orayı tercih etti. Elindeki baltayla saldırdı. İlk darbeyi başıma aldım ve oracıkta yere yığıldım. Daha sonra vurmaya başladı. Ellerimle başımı korumaya çalıştım. Beni öldürmek için geldiğini biliyordum. Çünkü daha önce attığı tehdit mesajları vardı. 9 yıl boyunca bana ve çocuklarıma bir şey yapmasın diye hep sustum. O caninin cezaevinden çıkmasını kesinlikle istemiyorum. Çünkü yarım kalan işini çıkarsa tamamlayacağından korkuyorum. Zaten aynı baltayla birkaç ay önce kuzenime de saldırdı. O gün şikayetçi olduk. Eğer saldırgan o an tutuklansaydı, şu an bu halde olmayacaktım. Sol elimin 4 parmağının kemikleri gözüküyor. Avuç içinde hasar var. Sağ el serçe parmağımı ise kaybettim"
"Girerken kendisinde silah olduğunu söylemiş"
Girerken kendisinde silah olduğunu söylemiş. Markette çalışan 6 kadındık. İsmail'in uyuşturucu madde kullandığını anladım ve olacaklardan kendimi korumak için yanımda bulundurduğum biber gazını sıktım. Zaten 9 yıldır şiddet görüyordum. Bir yıl önce evde kız kardeşi nedeniyle kavga ettik. Beni duvara sıkıştırıp, darp etti. Elindeki sandalye ile bana vuracaktı, zor engelledim. Daha sonra İsmail gittikten sonra eşyalarımı toplayarak annemin evine döndüm. Darp raporu alarak şikayetçi oldum. Annemlerdeyken alkollü bir şekilde kapıya dayandı. Yine şikayetçi oldum ve uzaklaştırma kararı aldırdım. En son bana fotoğraflar atarak, yüzüme kezzap dökmekle tehdit etti. Toplam 3 defa uzaklaştırma kararı aldırdım. Buna rağmen iş yerimin önüne zaman zaman gelip, beni rahatsız ettiğinde polisi arıyordum. Şikayetçi olsam 5-10 gün yatıp çıkacağı söyleniyordu. Ben de 'İşten çıkartılıp, başıma daha fazla bela olur' diye şikayetçi olmadım. Yaptırımlar daha fazla olsaydı, şikayetçi olurdum. Uzaklaştırma kararının sona ermesinin ardından baltalı saldırıyı gerçekleştirdi. Kendisine müebbet hapis cezası verilmesini istiyorum. Ölümden döndüm. Ailemin ve çocuklarımın yaşadıklarını hiç kimse yaşamasın"
"
Sebahat Kuleli ise kızının evliyken de eşinden şiddet gördüğüne dikkat çekerek, "Ancak bu kadar olacağını hiç düşünemedik. Bütün kadınlara yapılan şiddetin önlenmesi için bir şeyler yapılması lazım. Kızımın başına gelenlerin başkalarının da başına gelsin istemiyorum. Bu caninin o nedenle cezaevinden çıkmasını istemiyorum. Olayı haber aldığımızda ne yapacağımızı şaşırdık. Hastanede olduğunu söylediler, ben yanlışlıkla markete koşmuşum" ifadelerini kullandı.
Baba Mehmet Kuleli ise şunları söyledi:
"İsmail, olaydan bir ay önce bana saldırdı. Konuşmak istediğini söyledi. 'Seninle konuşacak bir şeyim yok' diye karşılık verdim. Bana vurdu. Durumu kızıma anlatıp, daha dikkatli olması için uyardım. Olay günü de kızımı almak için çalıştığı markete gidecektim. Ancak kızım evin yakın olduğunu, kendisinin gelebileceğini söyledi. Bir süre sonra ise saldırıya uğradığının haberini aldık. Gittiğimizde her yer kandı. O günü anlatmak çok zor geliyor. Hastanede yaşadığım olay, gerçekten bir baba için çok zor bir durumdu. Kızımın durumu çok kötüydü. Ameliyat ve sonrasında kendisine gelmesi 15 saat sürdü. O anlar, bana 15 yıl gibi geldi. Bir baba olarak benim için çok acı bir durumdu. Kızım için ölüm korkusu yaşadım. Bu caniyi bırakmasınlar. Çocuklarımız ölmesin" dedi. (DHA)
