T24 - Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilk kez Kürtçe bir eserin çevirisini yaparak, Kürt şair ve ozanı Ahmed-i Hani'nin 'Mem-u Zin' adlı yapıtını, tıpkı basımı, Latin harflerine aktarımı ve Türkçesiyle yayımladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlığın ilk kez Kürtçe bir eserin, 'Mem-u Zin'in çevirisini yapması sebebiyle bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Günay, toplantıda, özel bir çalışmayı kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, Anadolu kültürünü bir bütün saydıklarını, bu kültürün farklı renklerini, zenginliklerini geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe soldurmadan, yok etmeden yaşatmaya ve taşımaya çalıştıklarını söyledi.
Böyle bir bakış açısıyla hem geçmişten gelen zenginliğin artarak süreceğine hem de Türkiye'nin çok kültürlü, ahenkli bir çağdaş toplum ve devlet olarak saygınlığının artacağına inandıklarını dile getiren Bakan Günay, ''Bu çerçevede 2010 yılı başında Kütüphaneler Yayımlar Genel Müdürlüğümüzün Danışma Kurulu olarak, Anadolu'daki yerli ve yaygın ana dillerden birisinin çok zengin bir edebiyat ürününü, ünlü yazar ve düşünür Ahmed-i Hani'nin ünlü bir destanını tıpkı basım olarak basmaya karar vermiştik'' dedi.
Eserin özgün bir nüshasını, yapılmış bütün baskılar ve çevirilerle karşılaştırdıklarını anlatan Günay, ''Kararımız sonuca ulaştı. Kitap, değerli bilim adamı arkadaşımız Prof. Dr. Namık Açıkgöz tarafından yayına hazırlandı.
Sayın Ayhan Tek tarafından redakte edildi. Kağıdıyla, cildiyle, baskı kalitesiyle özenli bir nüsha oldu. Gelecek yıllara da övünçle aktarabileceğimiz, saklayabileceğimiz bir nüsha çıktı ortaya. Bir sayfasında elimizdeki özgün baskınının eski harflerle tıpkı basımı var, hemen karşısındaki sayfada da Latin harfleriyle Türkçe ve Kürtçe karşılıkları var'' diye konuştu.
Bakan Günay, 2 bin 500 adet basılan eserin hem kütüphanelerde okuyucularla buluşacağını hem de önümüzdeki günlerden itibaren halkın beğenisine sunulacağını bildirdi.
Eserin Türkiye kültürünü sahiplenmekte, içselleştirmekte geçmişten bugüne ve geleceğe sağlam köprü kurmakta çok önemli bir adım olduğunu düşündüğünü vurgulayan Günay, eserin hazırlanmasında çaba gösterenlere teşekkürlerini iletti.
Bakan Günay daha sonra eline aldığı eserden rastgele açtığı bir sayfadaki, ''Zin, sulara baktığı zaman her iki gözünden kanlı yaşlar akardı. Bahçenin sahnesi bülbülün aşkına döndü. Gülü, gül suyu ile suladı'' dizelerini okudu. Günay, duygularını ''Gördüğünüz gibi çok güzel, şiirsel, duygusal, bizden, yüreğimizden. Anadolu'daki hangi dilden yazılmış olursa olsun bu toprağın kokusu, bu topraklardaki çiçeklerin güzelliği, rüzgarın esintisi, aşkın çırpıntısı var içinde'' sözleriyle ifade etti.
Kitabın, birliğe, barışa, kardeşliğe vesile olmasını dileyen Bakan Günay, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlamadı.
''Kültür ve Turizm Bakanlığımızın gündemi bugün Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğümüzün yaptığı bu özgün çalışmadır. Uzun bir süredir gerçekleştireceğimize ve 2010 yılı dolmadan kamuoyuyla paylaşacağımıza söz vermiştim. Bu sözümüzü tutmamıza yardımcı oldukları için arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum'' diyen Bakan Günay, Türkiye'nin demokratikleşmesi, barışması, kardeşliğin pekişmesi konusunda sağlıklı, kararlı, fazla söz söylemeden iş yapmaya çalışarak adımlar atmaya özel önem verdiklerini ifade etti.
''Kültür ve Turizm Bakanlığının ilk kez Kürtçe bir eseri yayımladığının'' hatırlatılması üzerine Bakan Günay, ''Benim bildiğim kadarıyla ilk kez bir yayım yapıldı. Tiyatro ve sinema alanında bu destekleri verdik son yıllarda. Geçen yıl Diyarbakır'da sahnelenecek bir tiyatro oyununa destek verdik. Ondan önce Kürtçe bir oyuna Van'da sahnemizi açmıştık. Sinema oyunlarında böyle bir sınırlama yapmaksızın destek veriyorduk. Şimdi bizim Anadolu edebiyatının özgün eserlerinden birisini hem orijinal dilinde hem de kendi dilimizde yayınladık. Bunun kültürümüz açısından büyük bir zenginlik olacağını düşünüyorum'' dedi.
'Kürt açılımı diye bir şey yok'
Bakan Günay, bir başka gazetecinin ''Sizce bu eserin yayımlanması Kürt açılımına da bir katkı sağlayacak mı?'' sorusuna, ''Kürt açılımı diye bir şey yok, Türkiye'de demokratikleşme konusunda kararlı bir yürüyüş var. Bunun içinden Türkiye'deki bütün yurttaşlarımız kendileri bir özgürlük paragrafı, bir özgürlük nefes alma imkanı ve ortamı bulup çıkarabilirler. Herhangi bir etnik gruba yönelik özel bir açılış sergilemiyoruz. Biz Türkiye'de bütün renklerin, çiçeklerin, bütün özelliklerin yaşamasını, barış içinde birlikte ve kardeşçe ve dayanışma içinde yaşamasını sağlamaya çalışıyoruz. Herhangi bir guruba yönelik özel bir çalışma özel bir açılım gayreti içerisinde değiliz'' yanıtını verdi.
''BDP'li vekillere de eserden gönderecek misiniz?'' sorusuna ise Bakan Günay, esprili bir şekilde yanıt vererek, ''Tabii gönderebiliriz ama aslında 20 lira verip alabilirler. Tabii bazı arkadaşlarımıza armağan gönderebiliriz'' dedi.
(ntvmsnbc.com'un haberi)