Dışişleri Bakanlığı, üç gün süren G20 Zirvesi'nin bütçeye maliyetinin 563 milyon lira olduğunu açıkladı. CHP milletvekili Bülent Kuşoğlu bunun "anormal bir rakam" olduğunu belirterek "Yani 1.000 dolarlık odalarda kalsalar üç gün, 1000 kişi kalsa 3 milyon dolar yapar, 5’le çarpın 10 milyon dolar yapar. 20 milyon dolar olsun. 563 milyon lira, 200 milyon dolara yakın. Böyle bir maliyet olabilir mi?" dedi. Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, G20 harcamalarının kendi bakanlığından aktarılan kaynaklarla yapıldığını, toplam harcamanın 409 milyon milyon lira olduğunu belirtti. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker ise kurumlar arası farkla ilgili olarak "Kuşoğlu’nun Dışişleri’nin 2015 kesin hesap cetveline bakarak aktardığı 563 millyon TL ile Maliye Bakanı’na bilgi aktaran çalışma arkadaşlarının sunduğu 409 milyon TL arasındaki büyük fark: 154 milyon TL. Hoş, bu farkın da ortalama bir aylık örtülü ödenek harcaması olduğunu söylerseniz, siz de haklı görünebilirsiniz" yorumunu yaptı.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (29 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'G20 faturasında büyük şüphe' başlıklı yazısı şöyle:
Doların hızlı yükselişi ekonomide kalıcı tahribata yol açıyor. Büyüyen tehlikeye karşı, iktidar çevreleri parlak bir çözüm buldu:
Vatandaş dolar bozdur, dolar yak.
Vergilerinin nasıl harcandığıyla zerrece ilgilenmeyen kitlelerin, vatanseverlik ile döviz bozdurma arasında bağ kurmasına dair söylenecek birçok şey olabilir.
Bugün onlardan birine, 2016 bütçe görüşmelerinden güncel bir anekdota yer verelim.
***
G20 zirvesinin bir yıl önce Antalya’da toplandığını anımsarsınız.
Türkiye ev sahipliğindeki 2015 zirvesine, dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan ülkelerin devlet ve hükümet başkanları katılmış, hatta Suudi Kralı, Halkbank’ın (işletmenin kredi batağına saplanması nedeniyle) satın aldığı Mardan Palace’ı kapatarak 18 milyon dolar ödemişti.
G20 öncesinde, devletin zirveye yapacağı harcamalar için bir torba kanuna özel madde kondu. Buna göre ihaleler Kamu İhale Kanunu dışına çıkarılmış, kurumlara doğrudan alım yapma yetkisi tanınmıştı.
563 milyon TL’lik fatura
Tam bir yıl sonra, o harcamaların bilançosu ortaya çıktı. Harcamalardaki abartı bir yana, kurumların hesapları arasında büyük bir fark düşündürücü.
Konu, geçen cuma TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında gündeme geldi.
G20 harcamalarının boyutları ve bilanço farkı CHP milletvekili Bülent Kuşoğlu ile Maliye Bakanı Naci Ağbal arasında hararetli diyaloglara sahne oldu.
Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, üç gün süren G20 Zirvesi’nin bütçeye maliyeti 563 milyon TL’ydi.
Kuşoğlu, bunun “anormal bir rakam” olduğunu söylüyor ve şu hesapla açıyor:
“Yani 1.000 dolarlık odalarda kalsalar üç gün, 1000 kişi kalsa 3 milyon dolar yapar, 5’le çarpın 10 milyon dolar yapar. 20 milyon dolar olsun. 563 milyon lira, 200 milyon dolara yakın. Böyle bir maliyet olabilir mi?”
Dışişleri Bakanlığı’nın bunun cevabını veremediğini söyleyen Kuşoğlu, Maliye Bakanı’ndan açıklama istiyor.
Bakan Ağbal, G20 harcamalarının kendi bakanlığından aktarılan kaynaklarla yapıldığını belirtiyor. Fakat toplam harcamanın 409 milyon milyon TL olduğunu söylüyor.
Dışişleri harcaması sorunlu
Ağbal, Plan Bütçe Komisyonu’nda, toplam harcama olarak aktardığı 409 milyon TL’nin dağılımını ise şöyle veriyor:
-Dışişleri Bakanlığı: 263 milyon TL
-Kültür ve Turizm Bakanlığı: 75 milyon TL
-Emniyet Genel Müdürlüğü: 67 milyon TL
-Çalışma Bakanlığı: 1.8 milyon TL
-Ekonomi Bakanlığı: 850 bin lira,
Maliye Bakanı, bu harcamaların önemli bir kısmının kalıcı nitelikte olduğunu vurguluyor. Örnek olarak da toplantı adresine giden güzergâhtaki yol, sinyalizasyon çalışması, aydınlatma, Mobese, siber güvenlik harcamalarını vererek, bu kalemlerin G20 için yapılsa bile nihayetinde kalıcı yatırıma dönüştüğünü söylüyor.
Gelgelelim, Dışişleri Bakanlığı’nın 263 milyon TL harcamasının çok yüksek olduğunu Bakan da teslim ederek "Burada kritik olan Dışişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu organizasyon harcamaları. Arkadaşlara söyledim, onun da detaylarını ayrıca getirecekler" diyor.
Fakat sorun Dışişleri harcamasının yüksekliği ile sınırlı değil. Kuşoğlu’nun Dışişleri’nin 2015 kesin hesap cetveline bakarak aktardığı 563 millyon TL ile Maliye Bakanı’na bilgi aktaran çalışma arkadaşlarının sunduğu 409 milyon TL arasındaki büyük fark: 154 milyon TL.
Hoş, bu farkın da ortalama bir aylık örtülü ödenek harcaması olduğunu söylerseniz, siz de haklı görünebilirsiniz.
Ama o zaman da çıkıp TL’yi özendirme kampanyalarından söz etmeye hakkınız olmaz.