Kültür-Sanat

Bakanlık tarihi yarımadada koruma kurulunu devre dışı bırakma kararını İBB Meclisi'nden bir ay önce vermiş

CHP'li Tekin: Alınan karardan kaynaklı yaşanabilecekleri bir mektupla UNESCO’ya bildireceğim

27 Aralık 2016 13:37

İBB Meclisi'nde tarihi yarımadayla ilgili Koruma Kurulu'nu devre dışı bırakma kararından bir ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kurulu devre dışı bıraktığı ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı kasım ayında koruma kurullarına gönderdiği yazıda, tescilsiz parsellerle ilgili dosyaları Fatih Belediyesi’ne iade etmeleri talimatı vermiş.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden 16 Aralık günü oyçokluğu ile kabul edilen tarihi yarımadada tescilsiz binaların bulunduğu parsellerdeki inşaat ruhsatı ve denetiminin Fatih Belediyesi’ne bırakılma kararını geçtiğimiz pazar günü, gündeme gelmişti. Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, İBB Meclis’inde geçen bu karardan bir ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı kendisine bağlı tarihi yarımadadan sorumlu İstanbul 4 Numaralı Koruma Kurulu ile 2 Numaralı Yenileme Alanları Koruma Kurulu’na yazı göndererek ellerindeki dosyaları Fatih Belediyesi’ne devretmesini istedi.

"Tereddüt yaşanması nedeniyle"

Fatih Belediyesi 2 Kasım 2016 tarihinde Koruma Amaçlı İmar Plan hükümleri arasında çelişkiler bulunduğundan bahisle, tescilsiz parsellerde her türlü yeni ve mevcut inşai ve fiziki müdahalelerin izin ve denetiminin hangi idare tarafından yapılacağı hakkında tereddüt yaşanması nedeniyle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden görüş talep etti. Aynı tarihli, koruma kurullarına gönderilen, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt imzalı yazıda şöyle dendi: "Fatih Koruma amaçlı İmar Planı kapsamında taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin 2863 sayılı Kanun’un 57. Maddesi 9. Fıkrası doğrultusunda Fatih Belediye Başkanlığı’nca yürütülmesi, ayrıca Fatih Koruma Amaçlı İmar Planı’nın varsa 2863 sayılı Kanun’a aykırı hükümlerinin yeniden düzenlenerek değerlendirilmek üzere ilgili Koruma Bölge Kurulu’na iletilmesi gerekir."

Bu yazıdan 20 gün sonra 28 Kasım tarihinde ise Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarihi yarımadadan sorumlu iki koruma kuruluna da ellerindeki dosyaları Fatih Belediye Başkanlığı’na iade etme talimatı gönderdi.

Neden Fatih'e özel izin verildi?

İsmini vermek istemeyen bir kurul üyesi şunları söyledi:

"İstanbul’da Fatih Belediyesi dışında Avcılar, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüp, Kadıköyve Üsküdar belediyelerinin de KUDEB (Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu) var. Aynı ilçelerin KUDEB’leri için değil sadece Fatih’e özel verilmesi ilginç değil mi? Genel müdürlük eğer bu uygulama doğruysa tüm Türkiye’deki kurullara bu talimatı vermesi gerekir. Üstelik koruma kurullarının anayasası olarak kabul edilen ilke kararlarına da aykırı bir durum söz konusu. KUDEB’ler sadece basit onarım izni vermeye yetkili. Sit alanları belediyelere bırakılamaz."

Tarihi yarımada için CHP harekete geçti: UNESCO’ya şikayet

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, tarihi yarımadadaki 10 bin tescilli esere komşu olan yaklaşık 50 bin binada yapılacak güçlendirme, bakım ve onarım projeleri onay için koruma kuruluna gitmeme kararını eleştirerek konuyu mektupla UNESCO gündemine taşıyacağını söyledi. Tekin, Hürriyet’in konuya ilişkin sorularına özetle şu yanıtı verdi:

"İstanbul’da uzun süredir UNESCO ile tarihi yarımadada bazı uygulamalardan kaynaklı sorunlar yaşanmaya devam ediyordu. Örneğin tarihi bir hamam şu anda UNESCO gündeminde ve UNESCO, bununla ilgili sorunun giderilmediği takdirde Türkiye’yi üyelikten çıkarabileceği uyarısı yapmıştı.

"Tarihi camiden muhallebici"

"Ancak sorunun halen giderilmediği görülüyor. İkincisi tarihi cami. Şu anda muhallebici olarak işletiliyor. Yargı kararı ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatı olmasına rağmen, tarihi yarımadanın siluletini bozan ucube binalar halen tıraş edilebilmiş, yargı kararı yerine getirilmiş değildir. Bu kadar sorunlar yaşanırken tarihimizi ve İstanbulumuzu yeniden bir tehlike ile karşı karşıya bırakıyorlar. Bir yurttaş olarak bu sorunları ve koruma kurulları ile ilgili alınan karardan kaynaklı yaşanabilecekleri bir mektupla UNESCO’ya bildireceğim."

İlgili Haberler