Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ”Volkswagen'in Manisa'ya yatırımdan vazgeçme kararına ilişkin, "Bu işte biz değil, Volkswagen kaybeder. Yatırımcısını siyasi kararlarla aldattığını itiraf etmiş oldu. Yatırımcıya kapımız açık. Türkiye'ye yatırım yapan kazanacak." açıklamasını yaptı.
Varank, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı Turgay Türker ile beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Görüşmede, Covid-19 salgınının etkileri, yatırımlar, teşvikler, Türkiye'nin Otomobili, ham madde tedariki, konteyner üretimi ve Volkswagen'in Türkiye'ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi kararı değerlendirildi. Zor bir yılın geride kaldığını söyleyen Varank, salgının başından beri aktif bir mücadele verdilerini belirtti.
Varank, “Proaktif olduk ama panik de yapmadık. Yabancı ziyaretçilerle konuştuğumuzda 'Bu süreci çok iyi yönettiniz.' diyorlar. Bu salgın, tüm dünyada tedarik zincirlerini etkiledi. Bu dönem, daha fazla dayanışmanın olması gereken bir dönem. Tek tedarikçiyle, tek kutuplu bir dünyayla artık sistemi devam ettirmek çok mantıklı ve mümkün değil. Yeni arayışlara, partnerlere, ortaklara yönelindiğini görüyoruz. Bu ortaklıklardan, arayışlardan Türkiye'nin kazanan olabileceğine yüzde 100 inanıyoruz, bunun sinyallerini alıyoruz." dedi.
Volkswagen'in Türkiye'ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi kararına ilişkin de ilk kez konuşan Varank, şunları kaydetti:
"Başından beri bir süreç yürüttük. Volkswagen CEO'su Herbert Diess'in bana yazdığı mektup var. 'Biz Türkiye'yi çok önemli bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye'de yatırım yapanın kazanacağını biliyoruz.' Burada açıkça şunu da belirtiyor, 'Ben kişisel olarak Türkiye'yi çok önemli bir pazar, üretici olarak görüyorum, yatırım yapmanın doğru olduğunu biliyorum ama pandemi sürecinde otomobil endüstrisinde büyük oynaklık oldu. Biz ve yönetim kurulumuz yeni yatırım yapma isteklerinden vazgeçtik. Bütün çözümlerini mevcut fabrikalarında güncellemeye giderek çözmek istiyorlar. Çünkü sektörün ne olacağını bilmiyoruz.' diyor. Kendisi Cumhurbaşkanımız ile görüşmek için 2 kez geldi. Bizim talebimiz değil, kendisi geldi, ne yapmak istediklerini anlattı. Bize resmi açıklaması bu ama şunu da biliyorum, bu şirketler global şirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu işi istemeyenlerin olduğunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi."
Eğer bu şirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz, kaâlı olana değil, size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiş olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus. İlk toplantıda kendilerine şu cümleyi kurduğumu hatırlıyorum, 'Bakın, biz Türkiye olarak önemli bir ekonomiyiz, global yatırımcıyı çok önemsiyoruz ama bu işi yapacaksak lütfen ekonomik karar verin, siyasi karar vermeyin. Siyasi karar verecekseniz bu işe başlayıp enerjimizi harcamayalım.' O gün bize söyledikleri, 'Asla siyasi karar vermeyeceğiz.' idi." dedi.
"Türkiye'ye yatırım yapan kazanır"
Bu işte de biz değil, Volkswagen kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik değil, siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiş oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye'ye yatırım yapan kazanacak."