Gündem

Bakan Özer: Tüm antidemokratik uygulamalar son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldı

''Başörtüsü yasağını ortaya koyanlar, katsayı uygulamasının ortaya çıkmasıyla ilgili fikir üreten insanlar''

26 Ekim 2022 17:02

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, tüm bu antidemokratik uygulamaların son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldığını dile getirildi. Özer, "Bir ülkenin en kalıcı sermayesi beşeri sermayesiyken o sermayenin niteliğini arttırmayla ilgili hiç derdi olmayanlar işte ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için başörtüsü yasağını, katsayı uygulamasını koydular" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada eğitim sisteminin, mühendislik projelerinden, bunların getirdiği antidemokratik eğitim politikalarından çok çektiğini, bundan en fazla etkilenen okul türünün de imam hatip okulları olduğunu söyledi. İmam hatip okullarının, 1951 yılından itibaren yapılan atılımlarla Türkiye'nin her noktasında yaygınlaştırılan bu okulların 1990 ile 2000 arasında iki müdahaleye maruz kaldığını anlattı.

Bu müdahalelerden birincisinin zorunlu eğitimin 5 yıldan 8 yıla çıkartılması olduğunu kaydeden Özer, "Tamamen imam hatip ortaokullarının kapatılmasına matuf bir eğitim politikası, hiçbir iyi niyeti olmayan. Bunu geçenlerde konuştuk. Bazıları dedi ki, 'Milli Eğitim Bakanı oturduğu koltuğundan haberdar değil. Zorunlu eğitim 5 yıldan 8 yıla çıkıyor, niye itiraz ediyor Milli Eğitim Bakanı?' Şimdi orada imam hatip ortaokullarının kapatılmasının üzerini örtüyor. Eğitimin 8 yıla çıkartılmasıyla ilgili sanki ben itiraz ediyormuşum gibi algılıyor. Madem öyleyse 4+4+4'te 8 yıl 12'ye çıkıyordu, o zaman niye itiraz ettiniz?" diye konuştu.

İkinci müdahalenin 1999'da yürürlüğe giren, 2012'ye kadar yürürlükte kalan katsayı uygulaması olduğuna dikkat çeken Özer, bunun amacının akademik olarak başarılı öğrencileri imam hatip okullarından ve meslek liselerinden uzaklaştırmak olduğunu vurguladı.

Özer, "Dinini, değerlerini bilen ve yüksek öğretime gitme potansiyeli olan insanların imam hatiplerden uzaklaşmasını sağlayarak, dinini bilen vali, imam hatip mezunu kaymakam, iş adamı, bürokrat olmasını engellemek. Yani kültürel iktidarın paylaşımını imam hatiplileri dışlayarak gerçekleştirmek" ifadelerini kullandı.

"Tüm antidemokratik uygulamalar son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldı"

Meslek liselerinde de iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetişmesinin engellenerek Türkiye'nin ekonomik kalkınma hamlesinin sekteye uğratılmak istendiğini, tüm bu antidemokratik uygulamaların son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldığını dile getiren Özer, şöyle devam etti:

"Bugün insanlar çok rahat konuşuyor. 'Şu okulların da olması lazım, öğrenci sayısının şöyle olması lazım, eğitim kalitesinin böyle olması lazım.' diyenlerin arka planına bakın. İşte bu dönemler içerisindeki başörtüsü yasağını ortaya koyanlar, katsayı uygulamasının ortaya çıkmasıyla ilgili fikir üreten insanlar... Buradaki çoğu öğrencimiz, bu ülkenin eğitim sisteminin kendi öz evlatlarına başörtüsü yasağı uyguladığından belki haberdar bile değil veyahut da o duyguyu aynı şekilde hissedemiyorlar. Düşünün, burada başörtülü öğrencilerimiz var. Kapıya gelip okulun içerisine giremiyordunuz. Yükseköğretim kurumlarının önünde ikna odalarına öğrencilerimiz başlarını açmaları için alınıyordu. Bir ülkenin en kalıcı sermayesi beşeri sermayesiyken o sermayenin niteliğini arttırmayla ilgili hiç derdi olmayanlar, işte ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için başörtüsü yasağını, katsayı uygulamasını koydular. Bir sürü antidemokratik uygulamayı eğitim politikası olarak yürürlüğe soktular. Bunu yaparken beşeri sermayenin niteliğini arttırmayla ilgili okullaşma oranlarında devasa yatırım yaptılar mı? Hayır."

"Türkiye'de eğitimde yeni başarı hikayeleri ortaya çıkıyor"

Milli Eğitim Bakanı Özer, 2000'li yıllarda yüzde 11 olan 5 yaş okullaşma oranının yüzde 95'e çıktığını, ilkokulda okullaşma oranının yüzde 99,63'e, ortaokulda okullaşma oranının yüzde 99,44'e, lisede okullaşma oranının ise yüze 95'e ulaştığını kaydetti.

Ülkedeki derslik sayısının 300 binden 857 bine, öğrenci sayısının 5-6 milyondan 19 milyon 150 bine, öğretmen sayısının 500 binden 1,2 milyona çıktığını belirten Özer, son 20 yıl içerisinde hiçbir mezhepsel ve bölgesel ayrım yapmadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının kendi kimlikleriyle okullarda yer bulabilmelerine imkan sağlandığını söyledi.

Bunun Türkiye'nin geleceğine yapılan en büyük yatırım olduğunu söyleyen Özer, "Onun da bir lideri vardır, bir mimarı vardır. Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'a eğitime vermiş olduğu bu desteklerden dolayı, kararlı bir şekilde eğitimin demokratikleşmesinin önündeki tüm engelleri kaldırdığı için tüm öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz adına en içten şükranlarımı arz ediyorum" dedi.

Bakan Özer, yapılan çalışmalar hakkında şunları söyledi:

"Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitim sistemimizin çok daha iyi noktaya taşınması ve ülkemizin sadece bölgesinde değil dünyada iddia sahibi bir ülke olabilmesi yolunda emin adımlarla ilerleyebilmesi için gece gündüz demeden tüm arkadaşlarımızla çalışacağız, çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Kronik olan problemler, o yardımcı kaynaklardan okullara bütçeye, okul öncesi eğitimden meslek eğitiminin güçlendirilmesine, öğretmenlerin eğitiminden tüm okulların kütüphanelerine kavuşturulmasına kadar okullarımızın imkanlarını arttırmayla ilgili ve çocuklarımızın çok daha nitelikli ortamlarda eğitim almalarıyla ilgili her türlü desteği vereceğiz. Türkiye'de eğitimde yeni başarı hikayeleri ortaya çıkacak, çıkıyor, çıkmaya devam edecek ama şuna emin olun, o 28 Şubat süreci mimarlarının, bu ülkenin evlatlarının eğitimle buluşmasının önüne engel koyanların bize söyleyeceği hiçbir şey yok. Onlardan da öğreneceğimiz hiçbir şeyimiz yok." (AA)