Gündem

Bakan Koca’nın okulların açılmasıyla ilgili "velilere ya aşı ya da PCR testi zorunluluğu" açıklamasını hukukçu ve eğitimciler nasıl değerlendirdi?

"Aşı olmamış yetişkinlerin toplum içindeki dolaşımını sınırlamadan 'çocuklarının okula gitmesini sınırlamak' çok anlamsız olur"

13 Ağustos 2021 07:36

Covid-19 salgını nedeniyle bir buçuk yıldan fazla süredir yüz yüze eğitimden uzak kalan milyonlarca öğrenci ve veli yeni dönemde okul zilinin çalmasını bekliyor. Koronavirüs’ün yeniden etkisini artırdığı, '4. pik'in konuşulduğu süreçte toplanan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, okulların açılmasıyla ilgili tavsiye kararlarını kamuoyuyla paylaştı.

Koca’nın, “Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli. Aşı olmayanlar ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir” açıklaması tartışma yaratırken; hukukçular yasal bir düzenleme olmadan vücut bütünlüğü üzerinde zorlama yapılamayacağını, bunun hukuka aykırı olacağını savundu. Sağlıkçılara göre ise aşı tereddüttü yaşayan insanlara zorlayıcı yasaklar koymak yerine, veri ve bilgi paylaşımında ikna edici bir strateji uygulanmalı.

Bakan Koca ne demişti?

Henüz toplumsal bağışıklığın elde edilmediğine dikkat çeken Koca, eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için şu önlemlerin alınabileceğini kaydetti:

“Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli. Aşı olmayanlar ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir. Özellikle öğrenci velileri ya aşılarını tamamlayacaklar ya da hastalık taşımadıklarını düzenli olarak kontrol ettirmek zorunda olacaklar. Bunun detaylarını ilan edeceğiz.”

"Ayrıntıları bir an önce açıklanmalı"

Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce imzalı habere göre, Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Başkanı Ömer Yılmaz, öğrenci velilerine yönelik aşı ya da PCR testi zorunluluğunun ayrıntılarının bir an önce açıklanası gerektiğini belirtti ve şunları kaydetti:

“Açıklamanın muğlak kalmaması için en kısa sürede MEB'in aşı olmayan velilerden istenen test kriterinin hangi zaman aralıklarında isteneceğini, denetlemenin nasıl ve kimler tarafından gerçekleşeceğini açıklaması gerekiyor.”

"Çok anlamsız ve orantısız bir uygulama olur"

Türk Tabipleri Birliği Okul Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu ise, aşı olmamış kişilerin toplumdaki dolaşımını engellemeden öğrenciler üzerinden bu şekilde tahakküm kurmanın yanlış olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Aşı olmamış yetişkinlerin toplum içindeki dolaşımını sınırlamadan 'çocuklarının okula gitmesini sınırlamak' çok anlamsız olur. Aşısız bir yetişkin, devlet dairesinde çalışabiliyor, restorana gidip yemek yiyebiliyor, AVM’lere girebiliyor, bankaya girebiliyor. Bu gerçekten çok anlamsız ve orantısız bir uygulama olur."

"İlla bu böyle olacak deniyorsa da PCR testi hükümet tarafından ücretsiz yapılmalıdır"

Öğrenci velilerinin aşı ya da PCR testi yaptırma zorunluluğu açıklamasına ilişkin bir değerlendirmede de Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım bulundu. “Dünyada hiç kimsenin zorla aşı olması gibi bir görüşe katılmıyoruz” diyen Yıldırım, “Bu açıdan zorla aşı olma fikri velilerde olumsuzluk yaratabilir. Özel hastanelerde PCR testi ücretli yapılıyor. İlla bu böyle olacak deniyorsa da PCR testi hükümet tarafından ücretsiz yapılmalıdır. Burada bir zorlama var. Bu zorlamanın toplum sağlığı açısından yapıldığını halka anlatabilirler. İnsanların ikna edilerek aşılamaya sevk edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Bakanın söylemiyle yasal dayanağı olmayan bu karar, hukuka uygun değil"

Ankara Barosu Sağlık Kurulu Başkanı Berna Gümrükçüoğlu ise Bakan Koca'nın sözlerinin hukuki boyutunu değerlendirdi. Bir genelge veya idari emirle ceza koymanın mümkün olmayacağını ifade eden Gümrükçüoğlu şunları söyledi:

"Aşı, vücut bütünlüğüne yapılan bir eylem. Hem ulusal normlarımızda hem de uluslararası normlarda kişinin rızası olmadan aşı yapılması mümkün değil. Bunun ancak çocukluk çağı aşılarından çiçek aşısı yönünden bir zorunluluğu var. O da sık sık duyduğunuz Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'ndan geliyor. Onun dışında Covid-19 aşısı kanunda zorunlu aşı olarak düzenlenmiş değil. Bu sebeple bireyin zorunlu yapması mümkün değil; ama Anayasa'dan devletin salgın hastalıklarla mücadelede birtakım önlemler almak gibi bir görevi de var. Bakanın söylemiyle yasal dayanağı olmayan bu karar, hukuka uygun değil. Bu bir tür cezalandırma. Bu ülkenin temel esası kanunsuz suç ve ceza olmaz.”