Nursima ÖZONUR/ANKARA, (DHA)- ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, \"Fatih\'in yanı sıra ikinci sondaj gemimizi de portföyümüze almak üzereyiz. Bu gemilerimiz ile Akdeniz ve Karadeniz\'in her birinde ayrı ayrı sondajlar yapmak suretiyle petrol ve doğalgaz aramacılığında aktif bir strateji izleyeceğiz\" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda konuştu. Fatih Dönmez, petrol ve doğalgaz kullanımı ve ithaline ilişkin şöyle dedi:
\"Doğalgaz ithalatında yeni kaynak ve güzergâhlar ile rekabeti artıracak çalışmalar kapsamında Orta Doğu, Orta Asya, Doğu Akdeniz, Afrika ve diğer potansiyel kaynaklardan sürdürülebilir doğalgaz temin edilmesi çalışmalarımız artarak devam etmektedir” dedi. 2002 yılında 5 kente giden doğalgaz iletim hattının bu yıl sonu itibarıyla 81 kente ulaşacağını belirten Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca, 2018 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla 434 ilçe ve beldemize de doğalgaz sunulmuş olup doğalgaz imkanına kavuşan yerleşim yerlerinin sayısının artırılması çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Doğalgazın yaygınlaştırılması çalışmalarımız yerleşim yerleri ile sınırlı kalmayarak OSB\'lere de doğalgaz arzı sağlanmaya devam edecektir. Doğalgaz arz güvenliği kapsamında yıllık 32 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip TANAP projesi 12 Haziran 2018 tarihinde hayata geçmiş ve ülkemize gaz akışı başlamış olup bu gazın, ülkemiz üzerinden Avrupa\'ya taşınma çalışmaları kapsamındaki Çanakkale Boğaz Geçişi çalışmaları devam etmektedir. Devam eden bu çalışmalarımızla birlikte doğalgaz depolama kapasitesi, toplam 10 milyar metreküpün üzerine çıkarılarak Ülkemizin doğalgaz depolama kapasitesinin yıllık ulusal tüketimimizin yüzde 20\'sine ulaşması sağlanacaktır.
Doğalgaza ilişkin bu çalışmaların yanı sıra petrol potansiyelinin de ortaya çıkarılması için gerekli adımların atıldığını söyleyen Bakan Dönmez \"Sadece 2018 yılı ilk dokuz ayında 74 adet petrol arama ve üretim kuyusu açılmış olup toplam 155 bin metre sondaj yapılmıştır. 2018 yılı sonuna kadar 88 adet kuyu açılacak olup toplam 185 bin metre sondaj yapılacaktır\" dedi. Dönmez şöyle devam etti:
\"Ülkemizin ilk derin deniz sondaj gemisi olan Fatih sondaj gemisi kendi sınıfındaki 16 gemi arasında en yüksek teknolojiye sahip dünyanın ilk 5 gemisi arasına girdi. Bu sayede, 6\'ncı nesil teknolojiye sahip olan gemimiz aktif konumlandırma sistemi sayesinde 6 metre yükseklikteki dalga boyunda bile sabit kalarak operasyonlarını sürdürebilecektir. Fatih\'in yanı sıra ikinci sondaj gemimizi de portföyümüze almak üzereyiz. Bu gemilerimiz ile Akdeniz ve Karadeniz\'in her birinde ayrı ayrı sondajlar yapmak suretiyle petrol ve doğalgaz aramacılığında aktif bir strateji izleyeceğiz.”
\'ELEKTRİK ÜRETİM ORANIMIZ DÜNYA ORTALAMASININ ÜSTÜNDE YER ALMAKTADIR\"
Bakan Fatih Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklıyla elektrik üretimine ilişkin şunları söyledi:
\"Yenilikçi yaklaşımlar ve geliştirilen yeni teknolojiler sayesinde arz güvenliği ile kaynak çeşitliliği sağlamasına olan katkısı bakımından yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum seviyede kullanmak enerji stratejilerimiz arasında ön sırada yer almaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretimini artırma çalışmaları küresel açıdan da ivme kazanmıştır. Küresel elektrik üretiminin yüzde 66\'sının fosil yakıtlardan yüzde 24\'ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiği dikkate alındığında yüzde 33,5 olan yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim oranı ile ülkemiz dünya ortalamasının üstünde yer almaktadır.\"
\'YERALTI KAYNAKLARIMIZI AZAMİ ÖLÇÜDE EKONOMİMİZE KAZANDIRILMAKTADIR\'
Bakan Dönmez, yerli kömürden elektrik üretimine ilişkin şu bilgeleri verdi:
\"Temiz kömür teknolojilerindeki gelişmeler de dikkate alınarak yapılacak yatırımlarla yerli kömürümüzü enerji arz güvenliğinde önemli bir enstrüman haline getireceğiz. Her bir saha için uygun olan yatırım ve finansman modeli geliştirilerek kömür sahalarının elektrik üretim yatırımlarına açılması sağlanacaktır. Yerli kömürden elektrik üretmek için oluşturduğumuz model kapsamında elektrik temininin sağlanması ve kömür madenciliğinin geliştirilmesi ile birlikte temiz kömür teknolojilerinin ülkemizde kurularak geliştirilmesi hedeflenmektedir. Kömür rezervlerimizin ekonomiye kazandırılması için açılan yeni kömür sahaları, bu sektörde istihdamı artıracak ve aynı zamanda kömür ithalatımızın azalmasını sağlayarak cari açığın da azalmasına katkıda bulunacaktır. Bu model ile Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Çayırhan B Kömür Rezerv ve Enerji Üretim Alanının ihalesi gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki dönemde Eskişehir, Afyon, Konya ve Trakya kömür sahalarında bulunan yaklaşık 3,5 milyar ton kömür rezervlerimiz de benzer şekilde ekonomimize kazandırılacaktır.\"
\'3\'ÜNCÜ NÜKLEER SANTRALİ İÇİN İSE YER BELİRLEME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR\'
Fatih Dönmez, dünyada elektrik üretiminin de nükleer enerjinin kullanımına da vurgu yaptı ve şöyle dedi:
\"Günümüz dünyasında elektrik üretiminin yüzde 10,8\'i nükleer enerjiden sağlanmaktadır. Ayrıca yarısı Fransa, ABD, Çin ve Japonya\'da olmak üzere dünyada 454 adet nükleer güç reaktörü işletmede, 54 tanesi ise inşa halindedir. Bizim ise nükleer güç santrallerinin hayata geçmesi çalışmalarımız 3 proje üzerinde sürdürülmektedir. Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli Cumhurbaşkanımız ve Rusya Devlet Başkanının katılımları ile 3 Nisan 2018 tarihinde atılarak Türkiye\'nin ilk nükleer santralinin inşasına başlanmıştır. Sinop Nükleer Güç Santraline ilişkin fizibilite çalışmaları tamamlanmış olup, üçüncü santral için ise yer belirleme çalışmaları devam etmektedir. Nükleer Güç Santrali projelerinde yerli ekipman kullanımı hassasiyeti kapsamında; nükleer standartlara uygun ekipman üretip malzeme tedarik edebilecek yerli firmalarımıza iş imkânı doğacaktır. Ayrıca Akkuyu ve Sinop Nükleer Santral Projelerinin inşaatının en yoğun olduğu zamanlarda toplam 20 bin, işletme döneminde 7 bin kişi istihdam edilecektir. Rusya\'da nükleer enerji alanında 35\'i mezun, lisans eğitim alan 244 öğrencimize ilave olarak ülkemizde nükleer alanda mühendislik eğitimi veren bölümler açılarak meslek liseleri ile meslek yüksekokullarının müfredatına nükleer özelinde dersler eklenerek yetişmiş insan gücü sayısı artırılacaktır. Hedefimiz nükleer teknolojiye sadece elektrik üretimini sağlamak değil, aynı zamanda bu teknolojiyi tıptan tarıma, uzay çalışmalarından sanayiye kadar çok geniş bir yelpazede kullanarak çalışmalarımızı ve altyapımızı güçlendirmektir.\"