T24- Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Türkiye'de hiç kimse ayrımcılık yapmasın, ortak bir dil kullansın, ortak dile, ortak hedeflere koşmaya ihtiyacı var Türkiye'nin. Gereksiz yere ayrılıkçı bir anlayış oluşturarak Türkiye'nin büyük hedeflerine kimse taş koymasın'' dedi.
Çelik, Türksoy Genel Sekreterliğinin 2010 yılı Nevruz Kutlamaları Çerçevesi'nde Türkiye'ye gelen misafirlerini, Başbakanlık'ta kabul etti.
Bakan Çelik burada yaptığı konuşmada, Nevruz'un baharın müjdecisi ve aydınlığın karanlığı yendiği bir bayram günü olduğunu belirterek Nevruz'un, milletin kalbinin attığı tüm coğrafyada bayram şeklinde zevkle ve neşeyle kutlandığını ifade etti.
''Farklı ülkelerin vatandaşlarıyız ama gönlümüz bir, kanımız bir, canımız bir'' diyen Çelik, Türkiye'nin Türk coğrafyasında üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmek görevinde olduğunu belirtti. Bakan Çelik, şunları söyledi:
''TİKA uzun yıllardır hizmet veriyor fakat siyasi ve kültürel ilişkilerimizin daha da yaygınlaşması ve güçlenmesi için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı diye bu hafta TBMM'de bir kanun kabul edeceğiz ve yeni bir başkanlık kuruluyor. Akrabalar, komşularla, soydaşlarla ve yurtdışındaki vatandaşlarımızın sorunları ile bire bir ilgilenen yeni bir başkanlık kuruluyor. Komşuluk akrabalık, soydaşlık vatandaşlık ilişkilerimizi geliştireceğiz.''
-''AYRIŞMALARA MÜSAADE ETMEMELİ-
Devlet Bakanı Çelik, salondan ayrılırken bir gazetecinin, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in köylere yaptığı ziyaretlere ilişkin açıklamasını hatırlatması üzerine şunları söyledi:
''Konuşmamın arkasındayım. Diyorum ki Türkiye'de hiç kimse ayrımcılık yapmasın, ortak bir dil kullansın, ortak dile, ortak hedeflere koşmaya ihtiyacı var Türkiye'nin. Gereksiz yere ayrılıkçı bir anlayış oluşturarak Türkiye'nin büyük hedeflerine kimse taş koymasın. Türkiye ortak dille, ortak hedefler doğrultusunda yolunda hızlı bir şekilde mesafe almalıdır. Bunu vaat ediyorum. Bu olayı herkes kendisine göre değerlendirme yapıyor, bu olay çerçevesinde de toplumda özellikle mezhepsel bir ayrışmayı da ortaya çıkarma düşüncesinin olduğu gayet açıktır. Türkiye bu ayrışmalara kesinlikle müsaade etmemelidir, hükümet olarak da biz de bu yöndeki kararlılığımızı koruyacağız.
İddianame konusu hukuki bir konu ben hiç o konuya bütün değerlendirmemle girmedim. İddianame konusu ayrı bir olaydır ama Türkiye'de benim özellikle ilgilendiğim alan açısından baktığın zaman bir ayrıştırıcı bir tablo çıkıyor sanki hükümet Türkiye'de mezhepsel anlamda ve bazı anlamlarda ayrıştırıcı bir fonksiyon üstleniyormuş gibi yani böyle bir... hükümetin böyle bir görevi olabilir mi? Hükümetlerin görevi, ülkenin tüm insanlarına, tüm coğrafyasına hizmet etmektir...Kimse Türkiye'nin huzurunu bozmaya kalkmasın.''