Politika

BAHÇELİ: EVET OYU TÜRKİYE'Yİ UÇURUMA UÇURTUR ERZURUM (A.A)

31 Ağustos 2010 21:35

-BAHÇELİ: EVET OYU TÜRKİYE'Yİ UÇURUMA UÇURTUR ERZURUM (A.A) - 31.08.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''(Halk oylamasında) Evet oyu Türkiye'yi yoldan çıkarır. Bu 'evet' oyu Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtır. Zaten havada dolaşan bir Başbakanı uçurur, onlara da kalmaz Türkiye'yi de uçuruma uçurtur'' dedi. Bahçeli, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde, ''Öncelikle burada bulunan bulunmayan bütün Erzurumlulardan isteğimiz odur ki, 12 Eylül 2010 pazar günü yapılacak halk oylaması milletimizin geleceğinin belirlenmesinde önemli bir işaret olacağı içindir ki, birinci görevimiz eşimizi, evlatlarımızı, komşularımızı, akrabalarımızı da teşvik ederek mutlaka sandığa gitmeliyiz'' diye konuştu. Halk oylamasının önemsenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Bu hakkınızı kullanırken iyi araştırmalısınız, kara propagandaların tesiri altında kalmamalısınız, aklınızın süzgecinden geçirmelisiniz, vicdanınızın sesini duymalısınız ve sandığa gittiğinizde 'evet' veya 'hayır' tercihinden birini, milletin geleceği, sizlerin geleceği için belirlemelisiniz'' dedi. Halk oylamasına sunulacak Anayasa değişikliklerinin, ''ben bilirim, ben yaparım'' dayatmasıyla ortaya konulmuş bir Anayasa değişiklik paketi olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Anayasa değişiklik paketi, milletin anayasası değildir. Bu AKP anayasasıdır, Recep Tayyip Erdoğan anayasasıdır'' diye konuştu. AK Parti'ye oy verenlerin, parti yöneticilerine, ''uzlaşmadan uzak, tartışması uzun sürecek bir Anayasa değişikliğine niçin gittiniz? Buradaki niyetiniz neydi'' şeklinde soru yöneltmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Anayasa değişikliği, Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli niyeti ve gündemini taşımaktadır'' dedi. ''Anayasa değişiklik paketinde gizli gündemin etrafına bazı maddelerin serpiştirilerek, göz boyamanın, halkı kandırmanın da hiçbir gereği yoktur'' diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Sayın Başbakan, devletin tüm imkanlarını kullanarak, başta yatırımcı kuruluşlar, devletin imkanlarıyla, uçağıyla, helikopteriyle, otobüsleriyle, yüzlerce kamu görevlisi veya emniyet gücü mensuplarının doldurulmuş olduğu meydanlarda gerçekleri saklıyor, öfkeli ve sinirli halde, ramazan olmasına rağmen, oruçlu ağızdan çıkmayacak yalan ve iftiralarla milleti aldatmaya çalışıyorlar. Bunu niye yapıyor? Bu kadar sıkışmasının, sinirlenmesinin, öfkeli olmasının, bu kadar yalan ve iftiraya başvurmasının sebebi ne ola ki?  Kiminle işbirliği yapıyor, kiminle pazarlık içindedir. Bunu kamuoyuyla paylaşması lazım.'' Başbakan Erdoğan'ın, 17 Nisan 2010 tarihinde bir televizyona röportaj verirken de bugünkü Anayasa değişikliğini, demokratik açılımın ilk adımı olarak nitelediğini söyleyen Bahçeli, ''Açılımı Anayasa değişikliğiyle ilişkilendiriyor. O zaman ortaya çıkan gizli gündem şu: Bugünkü Anayasa değişikliği, 1 Ağustos 2009'dan beri yapılmaya çalışılan açılım projesinin, yıkım projesinin sonuçlarını almak için Anayasaya bazı tuzaklar yerleştirilerek, 2011'de açılımda PKK ve AB taleplerine cevap verecek daha geniş bir Anayasa değişikliğinin hukuki zemininin korumasını sağlamaya çalışıyor. Onun için PKK'nın siyasallaşma süreci ile AKP'nin Anayasa değişikliği arasında, aynı eksen üzerinde birlikte yürüme vardır.'' Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın 3 Eylülde Diyarbakır'a gideceğine de işaret ederek, şunları söyledi: ''Sayın Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'a vardığında kürsüye çıktığın zaman, Konya'da konuştuğun gibi, Sakarya'da konuştuğun gibi, bazı illerde konuştuğun gibi, milli devletten, üniter devletten yana olduğunu söyleyebilecek misin? Kürt kökenli kardeşlerimizin anadili olan, PKK talebi olarak dayatılan Kürtçenin eğitim dili olacağına dair orada söz verecek misin? 'PKK ile işbirliğim yok' diyorsan, 'PKK'nın taleplerini kabul etmiyorum, Anayasa'nın 4 maddesine sadığım, bu ülkenin Başbakanı olarak üniter yapıyı, toprak bütünlüğünü korumakla mükellefim' diyerek orada yürekli bir konuşma yapacak mısın? Demokratik özerlik talebinin bir zırva olduğunu söyleyebilecek misin? Bunların hiçbirini yapacağından emin değilim ama istiyorum bunları Diyarbakır'da konuş. Yani milli devletten yana olduğunu söyle, ben mahcup olayım.'' Halk oylaması için tercihin belirlenirken, milletin geleceğinin de belirlenmiş olacağını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu iktidarı uyarmak için, bu iktidarın ayağının yere basması için bu iktidara Osmanlı tokadı atmakta yarar var. Titresin de kendine gelsin. Bunu başta AKP'liler yapmalı. İnanmış insanlarımızı, Anadolu'nun manevi şahsiyetlerini yanlış yola yönlendirerek halkı aldatmaya devam ederseler, kömürle fasulyeyle yoksulun oyuna göz dikerseler ve AKP'nin geleceğini halk oylamasıyla özdeşleştirip kendileri için bir güvenoyu olarak görüp 'evet' oyunun fazla çıkması için bir gayrete girebilir. Bazı konularda bu AKP'nin kara propagandasıyla örtüşüyor. Buna alet olmamak lazım.''