-BAHÇELİ'DEN ''HUDUT BİRLİĞİ''NE İHTİYATLI DESTEK TBMM (A.A) - 20.07.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şayet can kayıplarını önleyecekse, terörü bir nebze azaltacaksa her yasal tedbirin (özel hudut birliği) arkasında olacaklarını ve doğru işler yapılacaksa sonuna kadar da destekleyeceklerini söyledi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Çukurca'da 6 askerin şehit olduğunu belirterek, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralıları acil şifalar diledi. Son günlerde Başbakan Erdoğan'ın bölücü terörle mücadelede yıllar sonra aklına ''profesyonel ordu, özel ordu, sınır ordusu, özel birlik'' gibi isimlerle anılan bir yeni silahlı yapılanma geldiğini ifade eden Bahçeli, ''Biz, şayet can kayıplarımızı önleyecekse, terörü bir nebze azaltacaksa, alınacak her yasal tedbirin arkasında oluruz ve doğru işler yapılacaksa sonuna kadar da destekleriz. Ancak bu tedbir kalıcı ve köklü değil tali bir tedbirdir. Terörizmi tamamen ortadan kaldırmaya değil, terörizmle mücadeleyi oyalamaya yönelik bir taktiktir'' dedi. Başbakan'ın ''terörizme koyduğu yanlış teşhisten yola çıkarak yanlış tedavide ısrar ettiğini'' öne süren Bahçeli, şunları kaydetti: ''Başbakanın önerisinde, Kandil Dağına kapsamlı kara harekatı yoktur. Barzani'ye karşı PKK'lıları teslim etmesine yönelik bir ihtar ve baskı yoktur. Bölgenin işgalcisi olan Amerika'ya karşı bir dik duruş ve tavır yoktur. İçerideki teröristleri besleyen kimlik tahriklerine son vermeye dönük bir pişmanlık yoktur. Bunca siyasi lider turundan sonra, sınıra dizilecek askerlerimizin profesyonel olmasından başka bir önerisi de bulunmamaktadır. Bir yandan, yurtiçinde 'açılım' denen yıkıma devam edeceksiniz, öte yandan elinde silahıyla dayanmış teröristi sınırda durdurmaya çalışacaksınız... Bir yandan 'ok yaydan çıktı' deyip kimliklerin tahrikini ısrarla sürdüreceksiniz, diğer yandan özel birlikler oluşturup, eksik yalnızca buradaymış gibi suçunuzu gizleyeceksiniz... Bir yandan, Peşmerge reisine teslim olacaksınız, Washington'a boyun eğeceksiniz, diğer yandan bütün eksikliği askerin yapısında arayacaksınız... Bu tam bir tespit yanlışıdır ve sonuç vermesi mümkün değildir. Elbette ki terörle mücadeleyi özel eğitilmiş profesyonel birliklerle yapmak gerekmektedir. Kısmen yararlı da olabilir. Fakat, burada dikkatimizi çeken nokta, AKP hükümetleri döneminde yapılmış toplam 54 Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, sürekli terörle mücadeledeki kararlılığa vurgu yapılmış olmasına rağmen bu konunun açıklamalarda gündeme getirilmemiş olmasıdır. Sekiz yıla yaklaşan AKP hükümetlerinin her eylem sonucu toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantılarının, Çankaya'da zaman zaman yapılan zirvelerin sonuç bildirilerinde bu derece önem atfedilen konudan bahsedilmemiş bulunmasıdır. Bu itibarla, Başbakan Erdoğan'ın siyasi çözüm arayışından askeri tedbir arayışına girmiş olması bile aradaki yüzlerce şehidin vebalini taşımasına rağmen büyük bir değişimdir. Ancak şayet bu bir tedbir ise 8 yıldır hükümet olarak Başbakan'ın aklına şimdi mi gelmiştir? Bu konuda yapacağı girişim için muhalefet partilerinin görüşünün alınması mı gerekmektedir? Hükümet kendisidir. Kendisi Başbakan'dır. TBMM'de çoğunluğu vardır. Dilediği tedbiri alacak durumdadır.'' -''HÜKÜMET SÜRECİ OYALAMANIN HESABINI YAPIYOR''- Terörle mücadelede tek yöntem özel hudut birlikleriymiş gibi sunularak kamuoyunda bu yapay gündem üzerinden tartışma başladığını belirten Bahçeli, ''Elbette ki, bu konuda terörizmle mücadeleden önce, teröristle mücadelenin bir parçasıdır ve düşünülebilecek bir tedbirdir. Ancak bölücülüğü ve terörizmi durdurmak için sınıra özel birlikler dışında çok daha etkili siyasi karar gerektiren tedbirler de alınmak durumundadır'' dedi. Hükümetin ''işi askere havale ederek bu sorumluluğundan ve kararlardan kaçmanın, süreci oyalamanın hesabını yaptığını'' öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Mademki özel yetişmiş güvenlik elemanlarının bu işin üstesinden gelebileceğini söylüyorsunuz, o halde Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşan Özel Harekat timini yıllar önce neden bölgeden çektiniz? Ve milletimizin esenliği için terörle mücadelede sayısız şehit vermiş kahraman Özel Harekat polisinin aziz hatıralarını, şeref ve haysiyetini incitecek şekilde, bıyığı üzerinden utanmadan hakaretler ediyorsunuz. Bunların, kendi ifadenizle MHP'li olduklarını söyleyip yörenin şartlarını görünce siyasetimize gönül vermiş olmalarından ve bunu bahane edip Milliyetçi-Ülkücü camianın kahraman evlatlarından neden rahatsız oluyorsunuz? Ve üstelik bunca hakarete rağmen şimdi ne oldu da yeniden ve benzerini oluşturmaya çalışıyorsunuz? Hiç kimse, MHP'yi de, Ülkücü gençliği de kendi ırkçı zihniyeti için malzeme olarak kullanamaz. Türk milletine düşmanlığını, Türk polisine ve askerine nefretini ilkel ve kimliksiz zihniyetinin siyaset malzemesi yapamaz. MHP'yi ve kadrolarını yıkıcı ve bölücü emelleri için en büyük engel görenlerin bizden özür dilemelerini beklemek ihanetin tabiatına aykırı olacaktır. Ancak, AKP zihniyetini hiç değilse geçmişi şan şerefle ve şahadetle dolu kahraman Özel Harekat polislerimizden, şehitlerinin ailelerinden derhal özür dilemeye çağırıyorum. Aksi takdirde bu alçaklık, söyleyenin de, söyletenin de, göz yumanın da alnına, nesillerinden bile çıkmayacak kadar kazınmış bir şerefsizlik olarak kalacaktır.''