Gündem

Bahçeli: Türkiye'nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, eşyanın tabiatına aykırı

"Astana ruhuna uygun bir müzakere süreci geçirilmesi gerektiğini"

07 Eylül 2018 11:25

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya’nın İdlib’e düzenlediği saldırıya da değinen Bahçeli, Türkiye’nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, hazmetmesi ve kabul etmesini “eşyanın tabiatına aykırı” olarak değerlendirdi. 

31 Mart 2019’da yeni hükümet sistemini tartışmaya atmak isteyenleri “defolu zihniyet” olarak nitelendiren Bahçeli, bunlara fırsat verilmemesi gerektiğini savundu.

Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'yun haberine göre MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu ile birlikte Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden il başkanı Burak Pehlivan, Aydın’ın sorunları ve yerel seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi. İdlib konusunda İran zirvesinin önemine işaret eden Bahçeli, “Astana ruhuna uygun bir müzakere süreci geçirilmesi gerektiğini” kaydetti.

Partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı yazılı açıklamada Bahçeli, “Türkiye’nin jeopolitik tehditlerin, ekonomik operasyonların, sosyal ve siyasal gerginliklerin olumsuz sarsıntılarına maruz kalındığını” dile getirdi.

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tablonun “kaygı ve alarm verici olduğuna” işaret eden Bahçeli, “Meşum ve muhasım odaklar Türkiye’yi kontrol edilebilir, bunun yanı sıra yönetilebilir bir istikrarsızlık sarmalına sürüklemek, hatta sabitlemek heves ve emelindedir” dedi. 

Rusya’nın İdlib’e düzenlediği saldırıya da değinen Bahçeli, Türkiye’nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, hazmetmesi ve kabul etmesini “eşyanın tabiatına aykırı” olarak değerlendirdi. Bahçeli, halen Suriyeli sığınmacılardan kaynaklanan pek çok sorun varken, bunun üstüne yeni bedellerin ve telafisinin çok zor olacağı, yeni yüklerin ilavesinin tasvip edilemeyecek bir hata olacağı konusunda uyardı. 

Bahçeli, “Parti olarak ülkemizde misafir edilen Suriyelilerin aşama aşama ülkelerine dönmelerini milli beka ve demografik istikbalimiz açısından mecburiyet gördüğümüz de bir gerçektir” dedi.

TIKLAYIN - MHP Genel Başkanı Bahçeli'den İdlib açıklaması

MYK’de, “AKP ile MHP arasında yerel seçimlerde yapılacak ittifak” da masaya yatırıldı. Bahçeli’nin, toplantıda kurmaylarına, “Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin ittifakta kalmamasının hem Türkiye’deki yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni hem de kurumlarını tartışmaya açabileceğini” söyledi. 

Bahçeli, “MHP, mahalli idareler seçimlerini milli beka üzerinden okumakta, yeni hükümet sisteminin doğasına uygun tecelli etmesini samimiyetle temenni etmektedir” dedi.


Bahçeli'nin açıklamasından satır başları şöyle:

"Bir yanda melun ekonomik ablukayla mücadele edilirken, diğer yanda sınırlarımızın hemen dibinde, mücavir alanlarda, kısaca Suriye özelinde malum felaketler tekrar gözlerini açmış, milli güvenliğimizi tam karşı cepheden tehdit etmeye başlamıştır. Türkiye’nin sosyal dokusunu tahrip, ekonomik bünyesini tarumar etmek için kollarını sıvayan küresel spekülatörler, harekete geçen siyasi elitler, sipere yatan sermaye çeteleri her türlü karanlık senaryoyu müştereken sahneye sürmüşlerdir.

"Enflasyon canavarındaki dikkate alınması gereken kımıldama, döviz fiyatlarında fren tutmayan tırmanma, dış finansmana duyulan talep ve günden güne artan ihtiyaç ülkemizin ekonomik manzarasındaki bozulmayı işaret edecek boyutlardadır

 "Türkiye ekonomisinin normale dönmesi, denge ve istikrara kavuşması siyasi temkin ve tedbir, milli dayanışma ve uyanışla muhakkak sağlanacaktır. Hiç kimse kriz çığırtkanlığı, kaos şakşakçılığı yapmamalıdır. Hiç kimse yangından mal kaçırma düşüklüğüne, karışıklıktan parsa toplama yanlışına ve siyasi rant arayışına tevessül etmemelidir. Türkiye’nin kaybettiği bir ortamda haksız kazanç peşine düşenler, kar hevesine kapılanlar damgalı işbirlikçilerdir, esasen yeri ve yurdu olmayan vatansızlardır.

"Yapılan açıklama ve yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla, İdlib merkezli olası çatışmaların şimdiye kadar bölgede yaşananların en kanlısı olabileceği değerlendirilmektedir. Türkiye sınırına milyonlarca Suriyeli sığınmacının yığılması da bir diğer açmaz ve sancılı vakadır. Esad rejiminin aralarında PKK’lılarında olduğu silahlı gruplarla dört farklı noktadan İdlib’e saldırı düzenlemesi mümkün ve muhtemel görülmektedir. Rusya periyodik olarak İdlib’i bombalamakta, ABD ise her türlü ihtimale göre hazırlığını yapmaktadır. İdlib’e yönelik operasyonların Türkiye’nin milli bekasını tehlikeli şekilde yıpratacağı, ağır neticelere davetiye çıkaracağı açıktır, ortadadır. Bu nedenle siyasi ve diplomatik temaslarla, aynı zamanda Astana ruhuna müzahir bir çalışma ve görüşme trafiğiyle İdlib meselesinin çözüm yolları aralanabilecektir. 7 Eylül 2018’de yapılacak Tahran Zirvesi, bununla birlikte Türkiye, Rusya ve İran heyetleri arasında 10-11 Eylül 2018 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlecek görüşmeler çok önemlidir, İdlib için kader anına tekabül etmektedir. İdlib’e yapılacak saldırının geri sayımının devam ettiği, ayrıca 10 Eylül’ün son gün olarak iddia edildiği bir süreçte, önümüzdeki Tahran Zirvesi ve Cenevre görüşmeleri tarihi önem ve değerdedir. 2254 Sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına ilave olarak Soçi Zirvesi Sonuç Bildirgesi, Astana Mutabakatı ve karşılıklı iyiniyetli tutumlarla Suriye barışı ve ateşkes kararının devamı asgari seviyede de olsa sağlanabilecektir. Bilhassa ifade etmeliyim ki, Türkiye’nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, hazmetmesi, hatta kabul etmesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu gerçeğin herkesçe bilinmesi şarttır. Halen Suriyeli sığınmacılardan kaynaklanan pek çok sorunumuz varken, bunun üstüne yeni bedellerin ve telafisi çok zor olacak yeni yüklerin ilavesi asla tasvip etmeyeceğimiz bir hata olacaktır.

 "31 Mart 2019’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açmak için pusuya yatmış olan defolu ve fason siyasi zihniyetlere asla fırsat verilmemeli, sorumluluk bilinciyle ve işbirliği kanalları açık tutularak 2023’ün Türkiyesi’ne ulaşılmalıdır. Anlaşarak, konuşarak, uzlaşarak, kucaklaşarak, milli meselelerde aynı hizada buluşarak her engelin aşılacağı, her badirenin geçileceği, parlak ve huzurlu günlere cumhurun iradesiyle vasıl olunacağı asla hatır ve hafızalardan çıkarılmamalıdır. Unutulmasın ki, 31 Mart 2019’da sadece belediye başkanı, sadece belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi veya muhtar seçilmeyecektir. Bunların üstünde ve ötesinde Türkiye’nin geleceği, Türk milletinin gelecek hedefleri belirlenecek ve bir kez daha tescil edilecektir."