MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. İşte konuşmanın satır başları:
- Geçtiğimiz hafta TBMM’nin 89. yılı bütün yurtta kutlanmıştır. Bayram gününün önemini bilen vatandaşlar evlerine astıkları bayraklarla bayramın mutluluğunu paylaşmışlardır
- Milletimizin coşkuyla paylaştığı katılımın Meclis üyelerince yeterince sağlanmamış olması düşündürücüdür.
- 23 Nisan sabahından itibaren yapılan törenlerin önemsenmemiş olması sorgulanmalıdır. Aynı gün bölücü örgüt taraftarı olduklarını saklamayanların TBMM’yi gösteri merkezi olarak kullanması düşündürücüdür.
- Son olarak Türkiye’nin bir bölgesindeki seçim sonuçlarından ayrı bir devlet tanımlanmaya çalışılması vahametin hangi noktada olduğunu gösteriyor.
- Ermenistanla yoğun bir karartma altında ilerletilen teslimiyet süreci, Obama’nın 24 Nisan açıklamasında soykırım yalanına sahip çıkması önemlidir.
- AKP hükümetine bu konularda samimi uyarılarda bulunduk
- Başbakan’ın bu konuda dikkatini çekmek istiyoruz
- Birbirleriyle çelişen açıklamalar yapılıyor. Bilgi kirliliğinin had safhaya ulaştığı bu konuda Meclis karanlıkta bırakılmıştır
- Son aşamada neler olduğunu Rusya, Ermenistan, İsviçre, AB, ABD biliyor ve Azerbaycan dolaylı olarak biliyor ama Türk milleti bilmiyor.
- 2 yıldır İsviçre’de sürdürülen müzakerelerle karşılıklı anlayış sağlandığı ve yol haritası belirlendiği 22 Nisan’da Dışişleri tarafından duyuruldu. Bu açıklama müzakerelerin hassas açıklamasının geride bırakıldığını gösteriyor
- Bugüne kadar Meclis’e bilgi verilmemiş, Başbakan’ın beyanları tutarsız. Karanlıkta kalan Türk toplumunda huzursuzluk ve tepkiler vardır
- Başbakan bu konuda ayaküstü yaptığı çelişkili açıklamalar dışında tutarlı bir duruş sergilememiştir
- Başbakan’ın sözlerinden Ermenistanla anlaşmanın tamamlandığı anlaşılmaktadır
- Uygulamaya başlanmasının vade meselesi olduğu anlaşılıyor
- Sarkisyan, Başbakan’ın Dağlık Karabağ sorunu halledilmeden sınırın açılmayacağı sözlerini yalanlamıştır
- Sarkisyan daha da ileri giderek Karabağ’ın Ermenistan toprağı olarak kalacağını belirterek açıkça meydan okumuştur.
- Bunlar karşısında Başbakan’ın sessiz kalması kabul edilebilir değildir
- Ermenistanla yürütülen müzakere sürecini Gül mü Başbakan mı yönlendiriyor. Gölge Dışişleri Bakanı’nın bu konudaki rolü nedir?
- Başbakan'ın TBMM’ye bu süreçte karanlık kalan yönler hakkında tatmin edici bilgi vermesi gerekmektedir
- Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme adımları atılması, sınırın açılması ve diplomatik ilişki kurulması açısından Türkiye tarafında 3 önemli boyut var.
- Birincisi Ermenistan’ın uluslararası hukuka aykırı tutumudur. Ağrı Dağı’nı kendi simgesi olarak kullanmakta.
- Soykırım yalanını hız kesmeden kullanarak uluslararası karalama kampanyası yürütüyor.
- Ermenistan 1915 olaylarını soykırım olarak gördüğünü ve bundan çarketmeyeceklerini en yetkili ağızlardan açıklamıştır. Türkiye’nin ortak tarih komisyonu çalışmalarından Ermenistan’ın da mutabık kalacağı bir sonuç alınacağı nasıl düşünülür.
- Ermenistan komisyon çalışmalarında tarihi gerçeklerin ortaya çıkmasını engeleyeyceğini baştan beri ilan etmişken bu amacın gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını görmüyor musunuz?
- Komisyon kurulması karşısında sınırların açılmasını Türkiye’nin haysiyetiyle nasıl bağdaştııryorsunuz
- Sorunun çözümü için kurulan MİNSK Grubu tıkanmıştır
- Sayın Başbakan’ın bu sorulara vereceği çevaplar Ermenistanla gerçekleştiirlen çerçeve anlaşmasının Türkiyenin çıkarlarına ne derece uygun olduğunu ortaya koyacaktır
- Türkiye her yıl 24 Nisan’da ABD Başkanı’nın soykırım için ne diyeceğine kilitlenmektedir
- 24 Nisan sendromu gerginlik unsurudur
- Bu gergin süreç Obama’nın mesajı öncesi yoğun biçimde yaşandı
- Açıklamanın kabul edilemez olduğunu tekrar etmek isterim
- Obama doğrudan soykırım demedi ama Ermeni terminolojisinde soykırımı tarif eden 'Büyük Felaket’i açıklamasının temeline oturtmuştur.
- Obama'yı İstanbul'da gezdireceğinize, Iğdır'a götürüp Ermeniler tarafından katledilen Türkler için yapılan müzeyi gezdirseydiniz.
- Obama’nın sözlerini hararetle alkışlayan AKP’lilerin yaşadığı büyük hayalkırıklığı olmuştur
- Türkiye ‘el bebek gül bebek okşanacak bir ülke değildir’ sözlerinin hiçbir önemi yoktur
- Gül’ün ‘katılmadığım yerler var’ demesi bu metinde katıldığı yerler neresidir sözlerini akla getirmektedir.
- Hükümetin yapması gereken 24 Nisan öncesi Ermensitan konusunda giriştiği politikaların bir sonuç vermediğini görmesi gerekir
- Siyasi sorumluluk AKP’de. Başbakan eğer laf olarak demediyse 'El bebek gül bebek' açıklamasının sonucu beklenmektedir
- ABD Kongresi birkaç yüz bin Ermeni diasporası için Türkiye’yi feda ederse bunun sonuçlarına başta Ermensitan olmak üzere herkes katlanacaktır
- Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşeceği sinyali Azerbaycan’da yalnızlık hissi uyandırmaktadır
- Güven bunalımının derinleşmesinin önlenmesi önem kazanmaktadır
- Türk milleti, haklı davasında Azerbaycan halkının yanında ve arkasında olmuştur. Bundan sonra da hiçbir şart altında yalnız bırakmayacaktır
- Son dönemde Başbakan ciddi bir üslup sorunu yaşamaktadır
- Siyasi terbiyeye sığmayan sözlerle herkese çatmaktadır
- Başbakan, sakat ve tehlikeli Ermenistan politikası karşısında eleştiri politikası yapan muhalefeti de rant peşinde koşmakla suçluyor
- Eleştirilere tahammülü olmayan Başbakan, bu yolla diktatörlük heveslerini gerçekleştiriyor
- Muhalefet siyasi rant peşinde koşuyorsa buna imkan vermemenin kendi elinde olduğu gerçeğidir
- Bu yolla kendilerini aklamaları mümkün değil
- Başbakan’ın hiddetinden Azerbaycan da nasibini aldı. Bu alışılagelmiş değil
- Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen bir grup kadın vekil de Başbakan’ın suçlamalarından kurtulamamıştır