MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cezaevinde tutuklu bulunan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "İlk dört maddeye karşı değiliz, özerklik istemiyoruz" dediğini iddia eden CHP milletvekili Eren Erdem hakkında "Halk oylamasından çok önceleri CHP ile HDP arasında başlayan yakınlaşmanın siyasi nikahla tescilleme niyeti artık meydandadır" diye konuştu. "Nihai amaç Kürdistan'ı kurmak ve kabullenmektir. Elbette bu çarpıklık ana muhalefetin kendi bileceği bir iştir. Kandil'e göz kırpmak, Kürdistan müteahhitlerine takla atmaktır. HDP'nin eş başkanının sözde müthiş fikirlerine bel bağlayan partinin ismi şu işe bakınız ki Atatürk'ün kurduğu CHP'dir" eleştirisinde bulundu.
Erdem'in iddialarına ilişkin açıklama yapan Demirtaş ise "Söz konusu açıklamalara şaşırdığımı belirtmek isterim. Görüşmemizde özerklik konusu tek cümle ile dahi konuşulmamıştır. Ağzımdan çıkmamış cümlelerin kesin bir yargıyla, bana atfen veya benim adıma tartışılmasını kabul etmediğimin bilinmesini isterim" dedi.
IŞİD'e karşı yürütülen Rakka operasyonu için YPG'ye ağır silah verilmesine ilişkin karara imza atan ABD Başkanı Donald Trump'a tepki gösteren Bahçeli, "ABD'nin önünde artık 2 yol vardır. Ya PKK ile ilişkilerini güçlendirecek ya da bundan dönüp Türkiye ile el sıkışacaktır. Ya düşmanlık ya dostluk, ABD için başka alternatif kalmamıştır" görüşünü dile getirdi.
Bahçeli, Albayrak Holding'in sahibi olduğu TVNet'te yayınlanan "Derin Tarih" adlı programında "Afet İnan Çankaya'nın nikâhsız first lady'sidir" diyen Süleyman Yeşilyurt ve "Mustafa Kemal ile Afet İnan birlikte yatıp kalkıyorlardı" iddiasını ortaya atan Yeni Şafak yazarı Mustafa Armağan hakkında çok sert ifadeler kullandı. "Bir avuç işbirlikçi ve kimliksiz sözde tarihçi Atatürk'e dil uzatmışlardır. Annesi ve manevi kızı ile ilgili aşağılık dedikodu çıkarmışlardır" diyen Bahçeli, "Bir defa Aziz Atatürk'e iftira atanların, yediği içtiği haram, esip savurduğu haysiyetsizliktir. Bu ülkede tarih konusunda atıp tutmak düşman işbirlikçilerinin mesleği mi oldu? Neyi arayıp bulmanın peşine düşüyorlar?" ifadesini kullandı.
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Maceraperestler değil kahramanlar yüzyıllar boyu yaşar. Türk milletinin bağrından çok kahramanlar çıkmıştır. Bundan sonra da çıkacaktır.
Milli ruh ve asaletimize gölge düşürmeye çalışanlar her devirde acıklı sonra tanışmışlardır. Onurumuzla yaşar, vatan ve millet yolunda onurumuzla ölmesini biliriz.
Atatürk'e hakaret tepkisi
Aziz Atatürk'e sürekli saldırı ve sataşmalar olmuş, ihtimaldir ki arkası da kesilmeyecektir. Bir avuç işbirlikçi ve kimliksiz ve sözde tarihçi Atatürk'e dil uzatmışlardır. Annesi ve manevi kızı ile ilgili aşağılık dedikodu çıkarmışlardır. Bir defa Aziz Atatürk'e iftira atanların, yediği içtiği haram, esip savurduğu haysiyetsizliktir. Bu ülkede tarih konusunda atıp tutmak düşman işbirlikçilerinin mesleği mi oldu? Neyi arayıp bulmanın peşine düşüyorlar?
Kanuni Sultan Süleyman'ı tartışırlar, Hürrem Sultan karşısında zayıf bulurlar, devşirmeleri yükselttiği için kızarlar, kanun ve nizamdan dolayı kutsarlar. Bir bakarsınız. 2. Abdülhamit'e kafayı takarlar. Sonra tutarlar Mustafa Kemal ile uğraşılar. Namus ve şerefle oynamya kalkarlar. Nedir Atatürk'e çatmanın gerçek gayesi?
Cahillik değilse, kesinlikle düşman sevindiren vatan hainliğidir. Bunlara sesleniyorum. Türk tarihinden çirkin elinizi çekin, zehirli dilinizi kesin. 2. Abdülhamit ve Gazi Mustafa Kemal birbirini tamamlayan Türk tarihinin şerefli ve haysiyetli iki yüzüdür. Yalan ve iftira bumerang gibi mutlaka geri dönecektir. Soyu sopu karışık olanlar ilk fırsatta ayaklanmaktadır.
Asılsız ve alçakça ithamlarla Atatürk'ü gözlerden düşüreceklerini sananlar varsa, ya zekaları kurumuş ya insanlıkları kaybolmuştur. Gazi Mustafa Kemal aynı zamanda akıl, sabır, strateji, denge, sorumluluk ile hareket etmiş, hedeflerine ulaşacağına inanmıştı. Geri adım atan değil, üstüne üstüne giden sonuç almak için direnç gösteren azim ve irade sahibi bir askerdi.
"Anadolu'yu haçlı bakiyelerinden bir bir temizledi"
"Gün geldi aynen dediği gibi oldu. Tutsak alınmış Anadolu'yu, Haçlı bakiyelerinden bir bir temizledi, milli varlığı güvenceye aldı. İstilaya katlanmadı, 'tamam' demedi. 98 yıl önce Samsun'a çıktı. Bağımsızlığın kıvılcımını tutuşturdu. Havza'da alevlendi, Amasya'dan körüklendi, Erzurum'dan yayıldı ve Sivas'tan tüm vatan sathında yankı buldu. Türk milleti zalim tutkulara karşı amansız bir savaş verdi. Bu savaş haklı ve meşruydu. 'Ya istiklal, ya ölüm' seslenişi, Türk milletine adanmışlıkla gerçekleşmiştir.
"Köle olmamak için Samsun'dan Anadolu'ya ulaşıldı"
"Samsun'a Türk milletinin namusunu ve şerefini kurtarmak ve sağlama almak için çıkıldı. Köle olmamak için Samsun'dan Anadolu'ya ulaşıldı. Ülkemizin bekası için gösterdiğimiz duruş ve kararlılığı, zayıflık, acizlik zannederek göz ardı edenler tarihi misyonumuzu, dönemin işgalcileri gibi fark edememiş olanlardan başkası değildir. MHP 19 Mayıs şuurunu iliklerinde taşıyan muhteşem bir millet eseridir. Bu eserin kapağında 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazılıdır.
"MHP, Samsun'a çıkan irade, Sakarya ve Dumlupınar'a çakan şimşektir. 19 Mayıs 1919 unutulmamışi unutulmayacak ve unutturulmayacaktır. Geçen yıllarda, Türk milletinin maruz kaldığı tehdit ve tehlikelerin seyrinde bugüne kadar bir azalma, hafifleme olmamıştır.
"Nihai amaç Kürdistan'ı kurmak ve kabullenmektir"
"Nihai amaç Kürdistan'ı kurmak ve kabullenmektir. Halk oylamasından çok önceleri CHP ile HDP arasında başlayan yakınlaşmanın siyasi nikahla tescilleme niyeti artık meydandadır. CHP'li üyeler, cezaevinde bulunan HDP'nin malum eş başkanından mesajı taşıyarak ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin kurnazlığına başvurmuşlardır. Elbette bu çarpıklık ana muhalefetin kendi bileceği bir iştir. Kandil'e göz kırpmak, Kürdistan müteahhitlerine takla atmaktır. HDP'nin eş başkanının sözde müthiş fikirlerine bel bağlayan partinin ismi şu işe bakınız ki Atatürk'ün kurduğu CHP'dir. HDP'den bölücülüğün reddi konusunda ikna edici, samimi herhangi bir açıklama da bulunmamıştır. Geçen hafta 4 kahramanımız şehit düşmüşlerdir.
"Türkiye-ABD ilişkileri can çekişmektedir"
"Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Suriye'deki terör gruplarına silah sağlamadıklarını ancak iletişim kurmaya devam edeceklerini söylemesi bizim nezdimizde ikna edici değildir. PYD/YPG silah ve cephaneliğe boğulmaktadır. Ne var ki, ABD sınırlarımızın hemen bitişiğindeki bölücü terör örgütlerinin hamisi olmaya soyunmuştur. ABD terazinin bir yanına terör örgütlerine bir yanına da Türkiye'yi koymakla tarihi bir hataya sürüklenmiştir. Anlaşılacağı üzere Türkiye-ABD ilişkileri çıkmazdadır, can çekişmektedir.
Erdoğan'ın ABD ziyaretine destek
"Kuşak ve yol zirvesi forumuna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün ABD'ye gelmiştir. Görüşmenin nokta mesabesinde olacağını Erdoğan söylemiştir. Buradan güçlü bir şekilde diyorum ki, sayın Cumhurbaşkanının ardından Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin kudreti vardır. Makamı ve mevkii ne olursa olsun kimse gaflete düşüp Türkiye'yi aciz görmemeli, küçümseme yanlışına düşmemelidir. Şimdi sırayı belgeleri ile birlikte PYD/YPG'nin Türkiye'yi nasıl tehdit ettiğini anlatmak almıştır.
"Ya düşmanlık ya dostluk, ABD için başka alternatif kalmamıştır"
"Eğer ABD ile ittifak PYD/YPG/PKK yüzünden kopma noktasına gelirse, başımızın çaresine bakmatan doğal bir yol olmayacaktır. 80 milyon tek yürek mücadele etmekten yorulmayacağız. ABD'nin önünde artık 2 yol vardır. Ya PKK ile ilişkilerini güçlendirecek ya da bundan dönüp Türkiye ile el sıkışacaktır. Ya düşmanlık ya dostluk, ABD için başka alternatif kalmamıştır.
"Bizler varlık sebebimizin vatanmızın geleceği olduğunun bilinci içerisindeyiz. Çünkü biz şerefli Türk milletiyiz.
"Açlık grevlerinden vazgeçmelerini tavsiye ederim.