Politika

Bahçeli: İki haftalık travmadan sonra referanduma gitmek dar kafalılıktır

Devlet Bahçeli: Türkiye’yi iki haftadır ağır bir travmaya mahkum ettikten sonra Topçu Kışlası'nın vatandaşa sorulma noktasına gelinmesi öngörüsüzlüktür, düşüncesizliktir ve dar kafalılıktır

17 Haziran 2013 00:38

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili konuşan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tavsiyede bulunanan  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Taksim’de şiddete, kana ve gaza daha fazla boğup önü alınamayacak olaylara daha fazla neden olursa bunun hesabını iki cihanda da veremeyecektir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yalova'nın Termal ilçesindeki bir otelde sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi.

Bahçeli, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinerek, Başbakan Erdoğan'ın insaflı olması gerektiğini bildirdi.

"Taksim’de şiddete, kana ve gaza daha fazla boğup önü alınamayacak olaylara daha fazla neden olursa bunun hesabını iki cihanda da veremeyecektir" diyen Bahçeli şunları söyledi:

"Bizim tavsiyemiz Başbakanımızın Türk gençliliğinin sesini duyması, Taksim Gezi Parkı ile ilgili teşebbüslerden vazgeçmesidir. Topçu Kışlası’yla ilgili muhterem kardeşlerimizin fikri alınmalı, görüşü sorulmalıdır. Başbakan'ın buna yakın ve olumlu değerlendirmesi esasen çok geç kalmıştır.

Türkiye’yi iki haftadır ağır bir travmaya mahkum ettikten sonra Topçu Kışlası’nın vatandaşa sorulma noktasına gelinmesi öngörüsüzlüktür, düşüncesizliktir ve dar kafalılıktır.

İster referandum ister halk oylaması olsun isterse Belediye Kanunu'nun 15’inci maddesinin tanımlandığı şekilde kamuoyu yoklaması olsun İstanbullu kardeşlerim Taksim Gezi Parkı’yla ilgili kanaati öğrenilmelidir ve idari yargıdaki neticesi de alınarak tüm planlamaların ve adımların buna göre atılması son derece makul ve mantıklı olacaktır."

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bu çerçevede bazı sanatçılarla görüşmesine de işaret ederek, "Başbakan Erdoğan sanatçılarla, artistlerle kamuoyunu bilgilendirmeyi bırakmalı, bunlarla gençlerin gözünü korkutma arayışından aklı ve izanı varsa caymalıdır" görüşünü dile getirdi.

 

Şah İsmail vurgusu

 

Bahçeli, İstanbul’da yapılması planlanan 3’üncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli, "Milletimizin etnik kimlikler altında parçalanması hem Başbakan hem de İmralı canisinin hedefidir. Ayrıca mezhep kışkırtıcılığı ve bu çerçevede yürütülen tahrik kampanyası devamlı mesafe almaktadır.

Ülkemizin Ortadoğu’nun karanlık, siyasi ve sosyal şartlarına benzemesi, etnik ve mezhep kavgasına düşmesi amacıyla iç ve dış failleri olan provokasyon fırsat gözlemektedir. Nihayetinde İstanbul’da yapılacak 3’üncü köprüye elleri öpülesi hükümdarımız Yavuz Sultan Selim’in isminin verilmesi, bitmek bilmeyen tartışma ve anlaşmazlıklara bir halka daha eklemiştir" dedi.

Yavuz Sultan Selim isminin köprüye verilmesinin gerilime yol açtığını dile getiren Bahçeli, "AKP zihniyeti, büyük hükümdarımızın ismini köprüye vererek yeni bir gerilime neden olmuştur. Bu siyaset kafasının ardında çok tehlikeli bir hedef ve anlayış bulunmaktadır ama ne olursa olsun 5 asır öncesindeki olayları bugüne getirerek sonuç elde etmek ve düne takılı kalarak gelecekten sapmak hepimize ilave yükler getirecektir.

Bu itibarla Yavuz Sultan Selim bizim için ne kadar vazgeçilmez ise Şah İsmail’in de o kadar önemli olduğunu ve bu iki hükümdarımızın zihinlerde ve gönüllerde barıştırılması gerektiğini açık yüreklilikle temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

 

'Karşılıksız kalmayacak'

 

Bahçeli, AKP'nin 'Milli İradeye Saygı Mitingi'nde partisine ait sembol ve amblemlerin kullanılmasını da eleştirerek, "Hükmü şahsiyetimizin ayrılmaz ve bölünmez değerlerine yönelik her tecavüzü şiddetle kınıyor, böylesi eylemlerin hukuki anlamda karşılıksız bırakılmayacağını herkesin bilmesinde fayda görüyorum" dedi.