Politika

BAHÇELİ: ''FETHULLAH GÜLEN BEY'E SAYGI AZALIYOR'' ANKARA (A.A)

21 Mayıs 2011 10:47

-BAHÇELİ: ''FETHULLAH GÜLEN BEY'E SAYGI AZALIYOR'' ANKARA (A.A) - 21.05.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, '''Milliyetçi, Ülkücü hareketin mensuplarının sayın Fethullah Gülen Bey'e sevgi ve saygısı çoğalarak azalıyor. Eğer Türkiye'de şu an için her kaos, her kuralsızlık, her yasadışı olayların tartışmasında bir cemaat ismi geçiyorsa, bu cemaatin bu zan ve töhmetten kendisini kurtarması lazım'' dedi. Bahçeli, CNN Türk'te canlı yayınlanan Liderler Zirvesi programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Son dönemde MHP'ye yönelik gelişmeler konusunda kendisinin ya da parti yöneticilerinin Çankaya Köşkü ile bir görüşmesinin olup olmadığı sorusuna, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile herhangi bir temasları olmadığını söyledi. MHP yöneticilerine ilişkin kasetler konusundaki sorular üzerine Bahçeli, Türk siyasi hayatının gittikçe kirlendiğini, uzun zamandır bir ''kaset siyaseti'' izlendiğini vurguladı. Bu siyasetin bir parçasının MHP olduğunu dile getiren Bahçeli, kasetlere konu olan 4 mensuplarının görevlerinden ve milletvekilliği adaylığından çekildiklerini anımsattı. Bunu, süreli bir tehdit ve şantajın izlediğini hatırlatan Bahçeli, şöyle konuştu: ''Yapılan şey, açık bir tehdit ve şantaj. Demokrasiyle yönetilen bir ülkede siyasi partilere hiç kimse bir tehdit ve şantajda bulunamaz, bulunmamalıdır. Hele bu MHP ise bunu kabul etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla bu tehdit ve şantajı reddedecek bir ifade olarak, 'kimin elinde ne bilgi, ne kaset varsa istediği zaman, istediği şekilde açıklayabilir. İsteyen istediği şekilde bu kasetleri kendi medyalarında kullanabilir. Bu aşamada isimleri bahsedilen kişilerin istifasını kabul etmeyeceğimi' ifade ettim. Şu anda arkadaşlarımız her an istifa edebileceklerini belirtmelerine rağmen bu açıklama doğrultusunda istifalarını kabul etmedim. İsteğim üzerine istifa edebileceklerini ayrı ayrı söylediler, ben de seçimlere 25 gün kala buna gerek olmadığını belirttim.'' Bahçeli, siyasi iktidarın, MİT'in, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bilgi İletişim Teknolojileri Başkanlığı, savcıların bu aşamaya kadar olaylara çok kayıtsız kaldığını, herhangi bir adım atmadıklarını ifade ederek, ''Dolayısıyla devleti yönetenlerle, devletin kurumlarının bu kaset çirkinliğine hiç ilgi duymaması hali çok daha üzücü'' dedi. Kasetleri yayınlayan internet sitelerine ilişkin bazı ipuçları elde ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Bahçeli, ''MHP, hiçbir şart altında, hiçbir tehdidi kabul etmeyen önemli bir siyasi kuruluştur. Böyle tehditleri de hiçbir zaman karşılıksız bırakmaz. Ancak devletin bu kadar kayıtsız kaldığı bir yerde bizim için tek bir yol kalıyor o da 12 Haziran milletvekilliği genel seçimlerinde milletimize başvurmaktır. Olayları milletimiz çok yakından takip ediyor. Böyle bir durum karşısında biz önce Allah'a sığınıyoruz sonra milletimize güveniyoruz. 12 Haziranda sonuçlar ne çıkacak onu da merakla bekliyoruz'' diye konuştu. -''BU KURAL HEPİMİZ İÇİN GEÇERLİ''- İlk istifaları kabul etmekle hata yaptığını düşünmediğini söyleyen Bahçeli, partide sorumluluk üstlenen kişilerin özel hayatlarında çok dikkatli olması gerektiğini, bu tür olayları hiçbir milliyetçinin, ülkücünün kabulünün mümkün olmadığını, bu kişilerin partiyle ilişkilerini kesmesi gerektiğini vurguladı. Bahçeli, ''Bu konuda MHP, hassasiyeti olan, tavizi olmayan bir siyasi kurumdur. Hepimiz için geçerlidir bu kural'' dedi. Bahçeli, MHP'nin duyarlılığı içerisinde ortaya hassasiyetini koyup kararını aldığını ama bir de bu çirkin tezgahı kuranlar olduğunu hatırlattı. ''Görüntüleri yayımlanmayan isimlerle ilgili daha sonra görüntüler ortaya çıkarsa nasıl bir tutum izleyecekleri'' sorusu üzerine Bahçeli, ''Gereği ne olursa yapılır. Kamuoyuna mal olur, MHP'yi ve toplumu önemli bir sıkıntıya koyacak bir ortam olursa gereği ne ise yapılır. 4 arkadaşımızı bir kenara bırakıp bundan sonra olanları göz ardı edecek durumda değiliz. 'Filan güne kadar bunları yapmazsanız yayınlarız' diyenlere ben diyorum ki hodri meydan. Sadece elinizdekiler değil, ne kadar varsa'' diye konuştu. 12 Haziran sonrası için ortaya konulan bakış açıları ve bazı hazırlıkların MHP'nin kırmızı çizgileri ile çatıştığını dile getiren Bahçeli, MHP güçlenir, TBMM'de etkin bir konumda olur veya iktidar olursa bu şansın ortadan kalkacağını, bu nedenle bunun zafiyete uğratılmak istendiğini belirtti.  -''ARAÇLAR DEVLET KURULUŞLARINA AİT GÖZÜKÜYOR''-  Bahçeli, MHP Genel Merkezi çevresindeki siyah araçtan sonra ortaya bir de sarı araç çıktığına dikkat çekilerek, ''Bu araçlar kime ait'' sorusunun yöneltilmesi üzerine şu cevabı verdi: ''Bu, savcılığa dosya olarak verildi. Araçlarla ilgili tespit edilmiş bazı açıklamaları, görüntüleri ilettik. Bu çalışma tamamlanmadan şu şudur diyemeyiz. Bir telefon numarasını da savcılığa verdik. Bu konuda bilgi veremem. Savcı, siyasi iktidar görevini yapacak. Bütün bunlarla ilgili ön bilgiyi tamamen vermiş olsak bugünkü iktidarın kontr tedbir almayacağını nereden bileceğiz.'' Devlet Bahçeli, bu araçların devlet kuruluşuna ait gözüktüğünü söyledi. Şimdilik sustuklarını, avukatlarının kendisine verilen yetki çerçevesinde kamuoyunu bilgilendirdiğini anlatan Bahçeli, savcılığın gerekli çalışmaları yapmaması durumunda ise harekete geçeceklerini, ancak bu konuda bir süre veremeyeceğini, seçime 23 gün kaldığını ifade etti. Bahçeli, şantaj mektubunun internet sitesinden kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddedildiğini, bunun gerekçesinin ise ''olay olmamıştır henüz'' şeklinde açıklandığını dile getirdi. Bahçeli, ''Mahkeme kararı, yıllardır bağımsız yargı reformunun gerçekleşmemesi ve son yıllardaki yargıdaki siyasallaşmanın bir sonucu. Bu mahkeme kararlarına göre internet aracılığıyla istediğiniz şantajı yapabilirsiniz, ne kadar inandırabilirseniz. Bunun önüne kim geçecek? Bunu Türkiye, halk bekliyor. Türkiye bu kadar kuralsız, iktidarsız yönetilemez'' dedi. -''GÜLEN, TÜRKİYE'YE GELMELİ''- Kaset şantajının ardından Gülen Cemaati'ne yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine Bahçeli, bu eleştiriler nedeniyle parti tabanından kendilerine ulaşmış bir tepki olmadığını ifade etti. Bu konudaki kanaatinin gittikçe kesinleştiğini dile getiren Bahçeli, bunu cemaatin mensuplarının da dikkate alması gerektiğini söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu: ''Milliyetçi, ülkücü hareketin mensuplarının Sayın Fethullah Gülen Bey'e olan sevgi ve saygısı çoğalarak azalıyor. Çünkü yapılan yayınlar, bu yayınların hangi medya kurumları aracılığıyla yapıldığı, hangi köşe yazarlarının ne olduğu? İçlerinden bir tanesi var, 'Ülkücü Gazete diye bir internet sitesi var, buranın okunmasını tavsiye ediyor. Bir tanesi var bir gün evvelinden MHP'nin liderinin istifa etmesi isteniyor, bir gün sonra tehdit mektubu çıkıyor. Biz daha evvel bir açıklamada bulunduk. Eğer Türkiye'de şu an için her kaos, her kuralsızlık, her yasa dışı olayların tartışmasında bir cemaat ismi geçiyorsa, bu cemaatin bu zan ve töhmetten kendisini kurtarması lazım. Bunun için Sayın Fethullah Gülen'in Türkiye'ye gelmesi lazım. Ya Türkiye'deki olayları yakından takip edemiyor veya takip edeceği kişiler doğru bilgi akışını ne ölçüde sağlıyor veya cemaatin Türkiye'deki bazı kurumlarının acaba Fethullah Gülen Bey'in dışında kontrol altına alınan bir yapısı mı var? Şu an için kimseyi korumaya hakkımız yok. Türkiye'nin durumu iyi değil. Sayın Fethullah Gülen üzerinde çok uzun spekülasyonlar yapılıyor, kitaplar yazılıyor, bazı olaylar, tutuklamalar oluyor. Şimdi bunların hepsinin tartışıldığı yerde Türkiye'ye gelişiyle ilgili özel bir mazereti de kalmamış ise ABD'de niçin bulunuyor? Biz, 'bunlar anlaşılıncaya kadar  faaliyetlerinizi dondurun askıya alın' dedik.'' -ENGİN ALAN, AHMET ŞIK, NEDİM ŞENER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, MHP İstanbul Milletvekili Adayı Engin Alan'a yönelik sözlerini ve ardından yapılan açıklamaların anımsatılması üzerine şöyle konuştu: ''Üzücü, talihsiz bir açıklama. Balyoz veya Ergenekon savcılarının iddianamelerini çöpe atmasını gerektiren bir açıklama. Demek ki Sayın Başbakan her türlü davranışa karşı istediğini, istediği zaman yaptırabilecek bir pozisyonda olduğunu gösteriyor. O zaman Balyoz Davası ile Engin Alan'ın bir ilişkisi yok, Engin Alan'ın ayakta durma veya oturmasıyla bir ilişki kurmak istiyor. Böyle bir talihsiz açıklama olabilir mi?'' Bahçeli, Engin Alan'ı bölücü teröre karşı verdiği mücadeleyle ele alarak, kendisini bir kahraman olarak gördüklerini vurguladı. ''Tutuklu gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener hakkında ne düşünüyorsunuz, neden protesto eylemlerine ülkücüler katılmıyor?'' sorusuna karşılık Bahçeli, ''Biz katılıyoruz ama eylem yönüyle katılmıyoruz'' dedi.  -''KASETLERİ SEYRETMEDİM''- Devlet Bahçeli, parti yöneticilerine yönelik kasetleri seyretmediğini ve aldığı bilgiler doğrultusunda gerekli talimatları verdiğini söyledi. Önemli bir seçim sürecinde çok iyi hazırlanırken toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek davranışların milliyetçi, ülkücü insanlarca sergilenmesine üzüldüklerini dile getiren Bahçeli, ancak bunların azimlerini kırmadığını vurguladı. Bahçeli, buna karşın seçim gezilerinde milletten ''bu neyin nesi'' gibi bir soruyla karşılaşmadığını belirtti. Bahçeli, özel hayat tartışması konusunda, ''Bu özel hayattır, bu işin genel hayatı parkta olur. Böyle terbiyesizlik olur mu?'' değerlendirmesinde bulundu. -''DİYARBAKIR'A GİDECEĞİM''- Bahçeli, 6 Haziran'da Diyarbakır'a gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine, ''Evet nasip olursa'' yanıtını verdi. ''Her koşulda gidecek misiniz?'' şeklinde sorulması üzerine de Bahçeli, ''inşallah'' dedi. Bahçeli, Ankara'da söylediklerini Diyarbakır'da da söylemek istediğini dile getirdi. Uzunca bir süre bu bölgeye gitmediğinin söylenmesi ve bir köşe yazarının konuyla ilgili yorumlarının sorulması üzerine Bahçeli, köşe yazarının düşüncelerine katılmadığını ve doğru tespit yapmadığına inandığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Sivas'ın ötesine bunlar geçemiyor'' ifadesini bir ara sık tekrarladığını hatırlatan Bahçeli, kendisinin Erzurum'a, Malatya'ya, Elazığ'a ve diğer yerlere gittiğini, Başbakan Erdoğan'ın haklı bir eleştiri için ''Sayın Bahçeli Erzurum'a gittiniz ama Ağrı'ya da geçebilirdiniz, orayı ihmal ettiniz. Gitseniz iyi olur'' demesi gerektiğini anlattı. Diyarbakır'a gitme kararını, buna cevap için söylemediğini vurgulayan Bahçeli, ''Türkiye'nin 2011 seçimleri sonrası bölünmeye yönelik bir faaliyeti konusunda çizilmiş bir senaryo önüme konmadan, bir milli görev yerine getirip, bölünmenin merkezi kabul ettikleri alanda düşüncemi Diyarbakırlı vatandaşlara aktarmak istiyorum'' diye konuştu. Bahçeli, ''İnanıyorum ki Diyarbakır halkı bizi çok iyi karşılayacaktır'' dedi.