-Bahçeli: Cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıl ANKARA (A.A) - 15.12.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugünkü TBMM'nin yapısının, ''parçalanmış bir AKP söz konusu olmuş olsa dahi'' sağlıklı bir siyasi iktidarı tekrar ortaya çıkarmaya müsait olmadığını söyledi. Bahçeli, ayrıca cumhurbaşkanlığı süresinin 5 yıl olduğunu kaydetti. Bahçeli, basın mensupları ile sosyal, siyasi ve ekonomik gündemi değerlendirmek üzere, geleneksel sohbet toplantısı düzenledi. Sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ameliyatının ardından tekrar mesaisinin başına dönmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Bahçeli, Van depremi sonrası hem hükümetin hem de vatandaşların yardımda bulunduğunu ancak soğuk kış şartlarının vatandaşları zorladığının altını çizdi. Başbakan Erdoğan'ın ameliyat süreci sırasında şike konusunun gündeme getirilmesini doğru bulmadığını kaydeden Bahçeli, ''AKP'den herhangi bir çatlamanın, parçalanmanın, bölünmenin ülkemize sağlayacağı bir faydanın olmayacağını'' kaydetti. -''Cumhurbaşkanlığı süresi; 5 yıl''- Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken Bahçeli, MHP'ye göre seçilme süresinin 5+5 olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün seçilme sürecinde ''367 kilidine'' takıldığını belirten Bahçeli, MHP'nin TBMM'ye girerek bu kilidin açılmasına yardımcı olduğunun altını çizdi. MHP Lideri, 31 Mayıs 2007 yılındaki anayasa değişikliği ile milletvekilliği süresinin 5 yıldan 4 yıla indirildiğini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de 5+5 olarak yeniden düzenlendiğini belirterek şunları kaydetti: ''Eğer arkasında farklı bir siyasi niyet yoksa hiç bir siyasi partinin, başta da Sayın Cumhurbaşkanı'nın itiraz etmeyeceği konu; Cumhurbaşkanlığı süresinin 5 yıl olmasıdır. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı arzuluyorsa ikinci 5 yılı da bir demokratik hak olarak kullanabilir ama 7 yıl olduğunda sayın Cumhurbaşkanı'nın bu şansı yoktur. 7 yıl olduğu takdirde 2014 yılında Türkiye ne olacaktır o belirsizdir. Sonra o cumhurbaşkanlığı seçiminden Türkiye nereye götürülecektir, bunu da bugünden ülke sorumluluğunu üstlenmiş olan kişilerin iyi düşünmesi lazımdır. 31 Mayıs 2007 yılındaki anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanlığı seçimi 5+5 şekline dönüşmüş, milletvekilliği seçimi de 5 yıldan 4 yıla düşmüştür ama referandum 21 Ekim 2007 yılında yapılmıştır. Şimdi referandum daha sonra yapıldı diyerek Cumhurbaşkanlığını 5 ile 7 arasında tartışmaya mahkum etmek doğru değildir. Eğer bu mahkumiyeti düşünüyorsanız şu an mecliste bulunan bütün milletvekillerini ve bütün siyasi partileri de bu tartışmaya mahkum etmeniz lazım. Çünkü o anayasa değişikliği ve o referandumla, yani 31 Mayıs ile 21 Ekim tarihileri arasında yapılmış olan referandumla kesinleştiğine göre bizim de 4 yıl mı 5 yıl mı konusunda bir tartışmaya çekilmemiz lazım. Milletvekillerinden ve siyasi partilerden 'Biz 1 yıl kaybettik hakkımızı istiyoruz' diye bir ses gelmediğine göre, Cumhurbaşkanlığından da 7 yıl için bir ses gelmemesi lazım.'' -Uzun tutukululuk süreleri- Bahçeli, uzun tutukluluk süresi ile ilgili bir soru üzerine MHP'nin yanı sıra CHP ve BDP'den milletvekili seçilmiş kişilerin TBMM'ye gelememesinin demokrasi ile bağdaşmadığını ifade etti. Bu durumun ortadan kaldırılması için yargılama sürecinin hızlandırılması ya da tutukluğun ortadan kaldırılması için yargının irade göstermesi gerektiğini anlatan Bahçeli, ''Acaba aynı durum iktidar partisinin milletvekillerinde olsaydı tavır ne olurdu bunu da sormak lazımdır'' dedi. -Suikast iddiası- MHP Lideri, bir gazetecinin kendisine yönelik suikast iddiası ile ilgili sorusunu yanıtlarken, Türkiye'de gelişen sosyal olaylar ve bu olayları tetikleyen terörist faaliyetler olduğu sürece siyasilerin de risk taşıdığını bilmek gerektiğini ancak buna karşılık cesaretli olmak gerektiğini söyledi. Kendisinin bu konudan dolayı olağanüstü bir güvenlik tedbirinin alındığını hissetmediğini belirten Bahçeli, geçmişte ''Türk İntikam Tugayı'' adı ile anılan bir örgütün isminin kelimeleri değiştirilerek yeniden ele alındığını ifade etti. Bahçeli, ''Ciddiye alınacak bir tarafı olduğu kanaatinde değilim. Ancak bizi üzen nokta, böyle bir suikast faaliyetinin amacını Türkiye'de bir kardeş kavgasını başlatmak ve onların kullandığı ifade ile bir Türk-Kürt kavgasını başlatmak için MHP'nin terörist faaliyetler içerisinden üretilmiş bir siyasi kurumla benzeştirerek böyle bir teşebbüsün olabileceğinin söylenmesi tabi Milliyetçi camiayı oldukça üzer. Çünkü MHP kardeş kavgasının ne başlatıcısı olur, ne sürdürücüsü olur ne de böyle bir olayı düşünür.'' -Yargıda militan tartışmaları- Yargı'da ''militan'' tartışması ile ilgili bir soruyu yanıtlarken ''Türkiye'de herkes militan olabilir ama yargı mensubunun olmaması lazım. Yargı mensubu da militan olursa militanları kim nasıl ayıklayacaktır?' diye konuştu. -Gezginci tarihçiler- Bahçeli, bir soru üzerine, iyiye doğru gitmesi noktasında herkesin çaba sarfettiği bir süreçte Türkiye'nin tarihini kaşıyarak yanlış bilgilendirmelerle, kamuoyu oluşturularak yeni tartışmalar meydana getirerek ülkeyi bir krize, iç barışı tehdit eden bir konuma getirmenin faydası olmadığı kanaatinde olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'a seslenen Bahçeli, tüm arşivlerin tarih şurasındaki uzmanların önüne koymasını istedi. Bahçeli aksi takdirde bundan en fazla yararlanacak olanların emperyalist güçler olacağını bildirdi. Bahçeli, ''Gezginci tarihçiler çıktı. Bilimden uzak, işi gücü bırakmış birilerinden maaş alıyor, Türkiye'nin bir bölgesine gidiyor, orada bazı insanlarla konuşuyor, kimin ne dediği meçhul sonra da televizyonlara çıkıyor, Allah selamet versin sabaha kadar da MHP'nin nokta kadar haberini vermeyen televizyonlar, bu saçmalıkları sabaha kadar dinletmeye ve tekraren de göstermeye toplumu mecbur bırakıyor'' dedi. Bahçeli, seçimler öncesinde bazı MHP'li yöneticilere ait internete düşen video görüntüleri ile ilgili olarak sahip oldukları bütün bilgileri savcılara verdiklerini fakat 12 Haziran'dan bugüne kadar geçen sürede savcıların faaliyetlerinde bir ilerleme olmadığını söyledi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, futbolda şike iddiası ile ilgili olarak suçla ceza arasında dengesizlik olduğuna işaret ederek MHP'nin bu konuda gereken desteği verdiğini söyledi. Bahçeli,''Çok acımasız hareket etmek doğru değildir. 100 yılı aşmış spor klüplerimizin bulunduğu bir noktada şikeyi kim yapmışsa ondan hesap sormak gerekirken 100 yıllık çınarlardan hesap sormak Türk sporunu geriye götürmek olur. Bu bir anlamda siyasi partilerin kapatılması ile benzer bir durumdur. Partilerin kapatılmasına vesile olanlar siyasete her türlü yolla devam ederken o partilerin siyasi tarihe gömülmüş olmasının bugün için hala sıkıntıları çekilmektedir'' görüşünü dile getirdi.
