-BAHÇELİ: ''ÇILGINLAŞMANIN NE ANLAMI VAR'' BARTIN (A.A) - 29.04.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bir çılgın projeden bahsediliyor, akıllı proje dururken çılgınlaşmanın ne anlamı var'' dedi. Bahçeli, Bartın'ın Gecen köyü mevkisinde partililerce karşılanmasının ardından Belediye Başkan Cemal Akın'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Şadırvan Camisi'nde Cuma namazını kılan Bahçeli, Hükümet Caddesi'nden yürüyerek vatandaşları selamlayıp Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz'ü makamında ziyaret etti. Toksöz, Bahçeli'ye odanın şilti ve tel kırma şal verdi. MHP Lideri Bahçeli, partisince Cumhuriyet Meydanı'nında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 12 Haziran seçimlerinin sosyal, ekonomik ve siyasal yönden çok ağır bunalımların yaşandığı dönemde yapıldığını savundu. -TÜRKİYE'NİN SORUNLARI- Bahçeli, birçok araştırma yapıldığını, sorulardan birisinin de ''Size göre Türkiye'nin öncelikli sorunları nelerdir'' olduğunu işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu araştırmalarda, sorunlar sıralaması ortaya çıkarılıyor. Buna baktığımızda birinci sorunun işsizlik, ikincisinin yoksulluk, üçüncüsünün yolsuzluk ve dördüncüsünün de asayişsiz olduğu sıralanıyor. Bu tespitler halk arasında yapılan araştırmaların sonucu ama bir de sanal bir Türkiye var. Yandaş medyanın beslemeli konuşmacılarıyla oluşmuş medya dünyası Türkiye'yi çok mutlu, huzurlu, bütün sorunlarını aşmış ülke olarak anlatıyor. 9 yılı başarıların başarısı göstermek suretiyle üçüncü döneme talip olunduğunu görüyoruz. Gerçek bu mudur? Televizyonlarda sunulan Türkiye mi gerçek yoksa Bartın'da yaşayan vatandaşlarımın yaşantısı mı gerçek? Bunu iyi ayırt etmeliyiz. Bugün için 6 milyona yakın işsizimiz var. Türkiye'nin bu temel sorunu bugün için değil, yıllardır devam ediyor. Ancak 9 yıl hiç kesintisiz iktidar olan ve Mecliste yüksek çoğunluğu bulunan iktidar tarafından bu dönemde işsizlik daha da artarak sürdürülüyor, tehlike buradadır. Geçmiş dönemde ülke koalisyonlarla yönetiliyordu, uzun ömürlü olmuyordu, programlar yarıda kesiliyordu. Türkiye'de istikrarsızlık ortamında kalkınma mücadelesi veriliyordu. Ama siyasi istikrar 2002'den itibaren tek başına partinin iktidarıyla devam ediyor. Mecliste 330'un üzerinde milletvekili var. Çıkartamayacağı yasa, alamayacağı karar yoktur.'' -''YOLSUZLUK ARTIYOR''- Ülkede yolsuzluğun arttığını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti: ''Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili, bakanı ya da partinin üst yöneticisi olduysanız siz ve çocuklarınız ya da yakınlarınız, servetinin üzerine servet katıyor. Ancak AKP'ye oy vermiş bir Allah'ın kulu, vatandaşlarımız ise yoksulluğa terk ediliyor. Türkiye'de her şey bölünüyor. Toplumsal doku sarsılarak, milli kimlik tartışmalarıyla milletimiz parçalanıyor. Bölücü faaliyetlerle vatan topraklarımız ayrıştırılıyor. Öte yandan bir tarafta rant ekonomisi, bir tarafta sadaka ekonomisi... Yolsuzluklarla, iş bitiriciliklerle yeni yeni çılgın projelerle varlıklarına varlığın hesabı yapılıyor, öbür tarafta ise çaresizliğe terk edilmiş milyonlar bulunuyor. Bu iki ayrışma, gelir dağılımındaki adaletsizlikle körükleniyor. Bir ülkede gelir dağılımı olarak iki uçta 8 kat fark varsa sosyal kargaşanın eşiğindesiniz demektir.'' -''ÇILGIN PROJE DEĞİL, AMA ÇALINAN OLDUĞU KESİN''- ''Bir çılgın projeden bahsediliyor, akıllı proje dururken çılgınlaşmanın ne anlamı var'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti: ''Çılgın proje dediğinin rahmetli DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in bir projesi olduğu anlaşıldı. Demek ki çılgın proje değil ama çalınan proje olduğu kesin. Proje, önümüzdeki dönemlerde halk arasında tartışılabilir, faydalı tarafları olabilir, yeni bir hizmet alanı yaratabilir. Türkiye'yi, özellikle Trakya bölgesini bir başka yönüyle geliştirebilir. Böyle bir projeyle bir günde televizyonlardan sabahtan akşama kadar propaganda ile çılgınlaştırdığınız Türkiye'yi daha da derin çılgınlaştırmanın manası var mı? İşsizlik, yoksulluk, anarşi çıldırtıyor, böyle durumda ne olacak bu Türkiye'nin hali diye düşünmek lazım. Proje istismar meselesi. Kalkıp bir de bunu 22 milyar dolara 10 yıl içinde yapacakmışsınız. Peki 10 yıl bu yoksul vatandaş ne yapacak? Bu parayla çok daha hayırlı işler yapılabilir. Böyle bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz.''