Politika

Bahçeli: CHP'nin hayırını dikkate almak durumundayım; PKK ile mukayese olmaz

"Silahtan kaçanları siz daha sessiz bir silah haline dönüştürüp, diplomatik kılıfla bir başka yerde kullanamazsınız"

Fotoğraflar: Hürriyet'ten Selahattin Sönmez

16 Mart 2017 09:06

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Avrupa’yla yaşanan diplomatik kriz konusunda, “Darbeye karşı demokrasi ısrarı karşısında Türkiye’yi ayakta alkışlamalıydı” dedi. Açıklamaları sırasında anayasa değişikliği referandumuna da değinen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Hayır diyenlere bakıyoruz; HDP, PKK, FETÖ" şeklindeki sözleriyle ilgili eleştirilerde bulundu. "Almanya ‘Hayır oyu vereceğim’ diyorsa, Barzani de ‘evet’ versin. Ben milletimin iradesini esas alırım. Yani CHP’nin hayırını bir başkasının evetini dikkate almak durumundayım. Bu ülkenin evladıyım ve burada siyaset yapıyorum" diyen Bahçeli, "Ona bakarsan PKK’nın durduğu yer ile CHP’nin durduğu yeri nasıl izah edeceksin? Böyle mukayese olmaz. PKK ile Barzani ile bizi bir araya getirerek MHP’ye yöneltilen bir eleştiri kimin aklında varsa şeytani düşünüyor demektir" görüşünü dile getirdi.  

Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre, cumartesi günü Elazığ’da meydanlara inecek olan ve "9 şehir belirledik, gelen talepler doğrultusunda bu sayı artabilir" diyen Bahçeli, gündeme ilişkin özetle şunları söyledi:

"Soğukkanlılıkla takip edilmeli"

“(Almanya ve Hollanda’da yaşananlar) Sabır ve soğukkanlılıkla takip edilmesi gereken bir konu. 53 yılı aşan bir süre AB üyesi olmak Türkiye’nin temel tercihi olmuştur. AB’ye tam üyelik yolunda samimi bir yolculuk yaparken, Avrupa sürekli engel teşkil etmiştir. Bu konu sürüncemede bırakılmıştır. Avrupa’da yaşayan bir vatandaş topluluğumuz oluşmuştur. İnsanlarımız Avrupa’da kalmayı, vatandaşlık hakkını kullanmayı tercih ediyor ama Türk vatandaşlığından da çıkartılmasına rıza göstermiyor. Orada vatandaşlık hakkını elde edenler, o ülkenin demokratikleşme sürecine katkıda bulunmuştur. Şu an 144 Türk soylu milletvekili var orada. Böyle bir ilişkinin çok yoğunlaştığı bir ortamda başta Almanya arkasından Hollanda ve Fransa, Belçika ve Danimarka’nın Türkiye’ye karşı bir tavır içerisine girmelerinin sebebi iyi araştırılmalıdır.

"Avrupa'da değişimin kıvılcımı"

"15 Temmuz darbesine karşı Türkiye’nin halen, devlet yapısını korumuş olması, demokrasi kavramında ısrarcı olması, müesseseleri işler halde tutması karşısında Avrupa’nın Türkiye’yi ayakta alkışlaması lazımdı. Kanaatim odur ki Avrupa bir çöküş ve çözülme sürecine girmiştir. Kopenhag Kriterleri’ne Avrupa’nın ihtiyacı vardır şu an. Saygıyla 16 Nisan’ı beklemeleri gerekenlerin, Türkiye’de irtibat kurdukları unsurlarla Türkiye’ye düşmanlık beslemelerinin izahı yok. Avrupa için hayırlı adımı kanaatimce Türkiye atıyor. Türkiye bir sistem değişikliğine giderken Avrupa’da bir rejim değişikliğinin kıvılcımını başlatıyor. Hollanda, İspanya, İngiltere, Belçika ve Danimarka anayasal monarşi ile yönetilen ülkeler. Hollanda Kralı, Türkiye Cumhurbaşkanı’nı arayarak ‘Sabırlı, soğukkanlı anlayışlı olalım şeklinde bir yaklaşımı başlatmak istiyorum’ demiş olsa o zaman Hollanda Kralı’nın bana göre bir anlamı olur. Hollanda vatandaşlığını kabul ederek demokratik hakkını kullananlar Türkiye üzerinde oynayan iki zihniyete karşı demokratik cevap vermeli ve Türkiye ile uyumlu olabilecek toplumsal huzuru Hollanda’da sağlayabilecek bir partinin önünü açmalılar.

"Türkiye'nin iradesini hapsetmek"

"(Bizim siyasilerimiz de soğukkanlı olmalı mı?) Konsolosluğa 30 metre kala bir alanda hanımı arabada tutacağınız yerde, konsolosluğa girmesine müsaade etmek her şeyden önce insani bir görev. Bunun siyasi veya diplomatik yönünü aramayacaksınız. Bir hanımefendiyi, yabancı bir ülkede arabanın içerisine hapsetmek, Türkiye’nin iradesini hapsetmektir. Kabullenmek mümkün değil. Bundan faydalanarak Türkiye’de iktidar eleştirilebilir ama eleştiri bu ülkenin insanı olarak bir noktaya kadardır. Bir noktadan sonra Türkiye’yi düşünmek, Türkiye’ye beslenen hasmı görmek lazım. 

"(‘Erdoğan ile Almanya’ya giderim’ sözünüz) Türkiye Cumhurbaşkanı geliyor, ‘Almam’ diyorsa, ‘onun arkasında Türk milleti vardır’ anlayışı vardır bizde. Erdoğan’dan ziyade böyle bir anlayış vardır. Böyle bir gidişte isterse ben de gelirim. Benim gelmem demek 4 milyon dünya, Avrupa Türklüğünün önemli bir payının gelmesi demektir.

"Bu mukayese şeytani düşünce"

(Barzani’nin evet oyu vermesini nasıl buluyorsunuz?) Almanya ‘Hayır oyu vereceğim’ diyorsa, Barzani de ‘evet’ versin. Ben milletimin iradesini esas alırım. Yani CHP’nin hayırını bir başkasının evetini dikkate almak durumundayım. Bu ülkenin evladıyım ve burada siyaset yapıyorum. Ona bakarsan PKK’nın durduğu yer ile CHP’nin durduğu yeri nasıl izah edeceksin? Böyle mukayese olmaz. PKK ile Barzani ile bizi bir araya getirerek MHP’ye yöneltilen bir eleştiri kimin aklında varsa şeytani düşünüyor demektir.”

MHP'li muhaliflere saldırılar: Kesin mizansen

"(‘Ülkücüler başladığı işi yarım bırakmaz’ sözünüz farklı algılamalara neden oldu) Çok açık ve net. Öyle bir niyetin olmadığını söylüyoruz. Ülkücü ‘Ben seni konuşturmayacağım, toplantını şöyle yapacağım, sana da şunu yapacağım’ diyorsa gidip kürsüyü eliyle itip çıkmaz. Bu kesin bir mizansen. Böyle bir şeye biz karar vermiş olsak, o gerçekleşir. Ülkücü bir niyetle varmışsa tamamlar. Diyor ki lastiğimi patlattılar. Lastiğe kurşun sıkan beyne niye sıkmasın. Ciddiye almamak lazım. Buna benzer şeyler muhtemelen daha da olabilir. Yolumuza devam etmeliyiz. Mesela kürsü yıkmak yerine Erdoğan’ın Almanya seyahatinde yanında bulunmayı tercih ederim. Kürsüyü niye yıkayım? Viyana kapılarına kadar gelmiş bir ecdadın evladıyım ben. İftirada alçaklığı bulursun da espride alçaklık olmaz.O hakarete girer.

Mülteci yorumu: Silahtan kaçanları siz daha sessiz bir silah haline dönüştürüp, diplomatik kılıfla bir başka yerde kullanamazsınız

"(Göçmen anlaşmasının yürürlükten kaldırılması düşüncesi) Sabırlı olmak lazım. Türkiye’ye sığınmacı olarak gelmiş olanları Avrupa’ya karşı bir başka silah olarak kullanmak doğru değildir. Silahtan kaçanları siz daha sessiz bir silah haline dönüştürüp, diplomatik kılıfla bir başka yerde kullanamazsınız. Bu da insani değil.

FETÖ yorumu: İçimizdekileri biliyorum; AKP'nin içindekini AKP’liler bilsin artık

"(FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkartılmaması) Yürüyüşte her zaman tek adım atılır. İki adım atarak yürüyen nadirdir. O da attır. Asker adım atıyor. Ardından siyasi gelirse gelir gelmezse millet çıkartır onu. Ortaya çıkmalı.

"(Siyasi ayakla ilgili bildikleriniz var mı?) Bizim içimizdekilerin hepsini ben biliyorum. AKP’lilerin içindekini AKP’liler bilsin artık.

"Harika futbolcu"

(Anket yaptırıyor musunuz?) Hangi güvenli şirket var. Kamuoyu araştırması yapan yok. Kamuoyu oluşturmakla görevlendirilme var.

(İzlediğiniz yeni dizi var mı?) ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ var. Hoş bir laf. Avrupa, Hollanda için geçerlidir şu an. Bir de ‘Adı Efsane’ var. Toplumsal ilişkileri, basketbol koçu ile öğrencileri arasındaki ilişkileri iyi aktarıyor.

(Beşiktaş’ı nasıl buluyorsunuz?) Beşiktaş iyi gidiyor. Beşiktaşlı olup da Sergen’i çok sevenler var. Onun için Kayserispor ile yapılan maçta Sergen’e bir prim verdiler. Sergen, Türkiye’nin en harika futbolcusu. Metin Oktay vesaireden sonra.”

Yeni yüzük pozu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde taktığı bir yüzük Hürriyet’te yer almıştı. Bahçeli, o yüzüğün hikâyesini anlatırken, "O yüzük yeni değil, 4-5 yıllık bir yüzük. Bir partilimiz bana hediye etti. Bir tarafında benim bir tarafında Başbuğumuz Türkeş’in ve diğer tarafında da Atatürk’ün resmi var" dedi. Bahçeli, dün taktığı bir başka yüzüğü anlatırken de, ön tarafında Türk bayrağı ile ‘Tanrı Türk’ü Korusun’ yazısının, diğer tarafında da çift başlı Selçuklu Kartalı resminin işlendiğini söyledi. Bahçeli, yüzüğü ile böyle poz verdi.