-BAHÇELİ: "DİYARBAKIR'A İNADINA GİDECEĞİM" KONYA (A.A) - 01.06.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Diyarbakır'a inadına gideceğim, orada bir kişi de karşılasa... Nerede, ne söylediysem Diyarbakır'da da kıvırmadan aynısını söyleyeceğim. Çünkü bu ülke bizim. Ne bir kum tanesi ne bir insan kaybına rıza gösteririz'' dedi. Bahçeli, Hükümet Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti. Seçimlerin Türk milletine ve siyasi partilere hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Bahçeli, ülkenin çok ağır iç ve dış tehlike, tehdit ve tuzaklarla karşı karşıya olduğu dönemde seçimlerin yapılacağını belirtti. Seçimlerin milletin kaderinin yeniden belirlenmesinde karar anı olacağını dile getiren Bahçeli, vatandaşlardan 12 Haziran seçimlerini önemsemesini ve sandığa gitmesini istedi. Bahçeli, AK Parti'nin 2002 ve 2007 seçimlerinde büyük bir sayısal çoğunlukla tek başına iktidar olduğunu ve tüm politikalarını uygulayacak güce sahip olduklarını vurgulayarak, buna karşın insanların işsiz olduğunu, hayat standartlarının yükseltilemediğini, bu nedenle AK Parti'nin iktidardan uzaklaşma vaktinin geldiğini savundu. -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- Demokratik açılım politikalarını eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti: ''Bugün Hakkari'de vali yok, kaymakam yok. Hakkari'de kamu otoritesi, orada bulunan bir avuç polis tarafından sağlanmak durumunda kalınmış. Akşamın alaca karanlığında peşmerge bozuntularıyla sabaha kadar cebelleşiyorlar. Bir edepsiz polise tokat atabiliyor, bir başka edepsiz kalkıp polis arabasını tekmeleyebiliyor. Başbakan'dan ses yok. Çünkü Kuzey Irak'ta Mehmetçiğe çuval geçirildiğinde de sesi çıkmamıştı. Bu olsa olsa delalet dönemi olmuştur. Diyarbakır'da Anayasa değişikliğiyle ilgili bazı ifadeler kullanmaya başlıyor. Eğer bu niyetle 12 Haziran'da milletten yetki alıp Anayasa'yı değiştireceksen şimdiden hıyanet dönemine adım atmışsın sen.'' Ülkenin iyiye gitmediğini, iyi yönetilemediğini ileri süren Bahçeli, ''Bugün dikkatli olmak lazım. Herkesin ağzından çıkanı iyi duyması lazım. Ne söylediğinin farkında olması lazım. Bir oy için bir bit yakılamaz bu ülkede. Onun için dikkatli olmak lazım. Dam için bit yakamazsınız. Buna müsaade edilmemesi lazım. Adalet ve Kalkınma Partisi bugün bu noktaya gelmiştir. Başbakan şahsi kontrolünü kaybetmiş, nerede, neyi konuşacağını bilmiyor. Çiftiyi azarlıyor, memuru perişan ediyor, sürüyor, birçok insana zulüm ve eziyet ediyor. Şimdi bakıyorsunuz neler söylüyor, nasıl davranıyor. Psikolojisi ve kimyası bozulmuş. Onu biraz dinlendirmek lazım'' diye konuştu. -MHP'NİN DİYARBAKIR MİTİNGİ- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP'yi sürekli olarak ''Sivas'ın ötesine gidemiyorsun'' diyerek eleştirdiğini anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti: ''Ayın 6'sında Diyarbakır'da olacağım. MHP'nin Diyarbakır'a gidişinden rahatsız olan Başbakan, Adalet ve Kalkınma Partisi zihniyeti, devletin bürokratlarını kullanıyor. PKK-MHP sataşması veya bir grup ülkücü Diyarbakır'a gidecekmiş de orada mitingi sabote edip oyunu artıracakmış...Bu ne şerefsizliktir, bu ne ahlaksızlıktır. Milliyetçi Hareket canını dün verdiği gibi bugün de verir ama ülkesine ve milletine bir toplu iğne ucu kadar zarar verdirmemek için gayret gösteriyor. O zannediyor ki bunlar Diyarbakır'a gitmesin, vazgeçsinler. Şimdi söylüyorum. Diyarbakır'a inadına gideceğim, orada bir kişi de karşılasa... Nerede, ne söylediysem Diyarbakır'da da kıvırmadan aynısını söyleyeceğim. Çünkü bu ülke bizim. Bu ülkeden ne bir kum tanesi ne bir insan kaybına rıza gösteririz. Biz bin yıllık kardeşliğin sevdalısıyız. Diyarbakır'da MHP, kardeşliğin sembolü olan, tarihe kayıt düşen bir toplantı yapacak. Bu toplantıda Diyarbakırlılar Milliyetçi Hareket'e inşallah kucak açacaklar. Çünkü onlar bölünmek istemiyor. Çünkü onlar kardeşliğin bozulmasını istemiyor. Çünkü onlar birarada yaşamanın huzur ve mutluluğunu yaşamak istiyor.'' Başbakan sosyal ve ekonomik meselelerin üzerinde durmadığını savunan Bahçeli, ''Başbakan halkın arasına giremiyor. Halkla arasındaki mesafe, yerle uçağın arasındaki mesafe kadar uzak. Sanki Türkiye yeni bir lale ve sülale devri yaşıyor'' dedi. Bahçeli, ülkenin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ileri sürerek, bugün ülkede 6 milyona yakın işsiz olduğunu, üniversite mezunlarının iş aradığını ancak bulamadığını savundu.