-BAĞIŞ: ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE'YE HİZMET İSTANBUL (A.A) - 10.04.2011 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bugüne kadar partisi ne görev verdiyse, o görevi yapmaya çalıştığını belirterek, ''Bizim için makam gibi bir beklenti yok, önemli olan Türkiye'ye hizmet etmektir'' dedi. Bağış, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) tarafından hayata geçirilen ''AB İletişim Gönüllüleri'' programı kapsamında eğitimlerini tamamlayan katılımcılara sertifikalarının ve kimlik kartlarının verilmesi dolayısıyla Ortaköy'deki ABGS Ofisi'ndeki basın toplantısının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Şu ana kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Mevlüt Çavuşoğlu'nun adaylığının netleştiğini biliyoruz. Siz listeye girer misiniz, giremez misiniz?'' sorusu üzerine Bağış, şu yanıtı verdi: ''Ben bugüne kadar partim ne görev verdiyse o görevi yapmaya çalıştım. Bizim için makam gibi bir beklenti yok, önemli olan Türkiye'ye hizmet etmektir. Türkiye'ye partim nerede daha iyi hizmet edeceğime inanıyorsa, o görevi yaparım. Bizim bir liste huzursuzluğumuz yok, diğer partilerde var o tür şeyler. Bizim Sayın Başbakanımızın çok güzel bir cümlesi oldu grup toplantısında; 'AK Partililer kardeştir, kardeşler arasında hesaplaşma olmaz, helalleşme olur'. Çok şükür bütün siyasetteki arkadaşlarımızla helalleştik, içimiz rahat ama diğer partilerde bir hesaplaşma süreci olduğunu görüyoruz ve onlara da Allah sabır versin diyoruz.'' ''Bir burukluk bir üzüntü olur mu, yinede listede yer almazsanız? Çünkü siz Türkiye'nin AB konusunda resmen sözcüsü oldunuz bu bakanlığınız boyunca'' şeklindeki soru üzerine Bağış, ''Siyasetteki bütün arkadaşlarım Türkiye'nin sözcüsüdür. Sadece siyasetteki arkadaşlarım değil, bugün görüldüğü gibi gençlerimiz de Türkiye'nin artık sözcüsü oldular. Biz, bu ülkeyi seviyoruz. Bu ülke için el ele vererek çalışacağız. Makamlar değil, insanların yaptıkları işe inancıdır önemli olan. Biz bu ülkenin kalkınma, demokratikleşme, adalet hamlesine gönül koymuş insanlarız. Nerede bu görevi daha iyi yapabileceğimize büyüklerimiz, parti yöneticilerimiz karar verirlerse orada da o görevi yapmaya çalışırız'' yanıtını verdi. -BRÜKSEL TEMASLARI- Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Avrupa Parlamentosunda gerçekleştireceği temaslara ilişkin soru üzerine ise şunları söyledi: ''Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin ilk defa bir Türk Başkanı var. Mevlüt Çavuşoğlu, çok büyük bir başarı elde etti. İlk defa konsey parlamento başkanlığını, Viyana'nın doğusuna taşıdı. Konseyin 50'ye yakın üye ülkesi var ama başkanlık hep Viyana'nın batısındaki 10 ülke arasında dolaşmış. Başkanlık tarihindeki en genç, ilk Türk, ilk Müslüman oldu. Mevlüt beyi makamında ziyaret etmek Başbakanımızın da göğsünü kabartacak, bundan eminim. Kendisi Mevlüt Bey'in seçilme sürecinde ona destek vermişti. Bizzat lobisi için temaslarda bulunmuştu. Hepimizin ortak gururu. Oraya gitmişken, Türk kardeşlerimizle de buluşacağız. Başbakanımız, büyük bir kapalı salon toplantısında Avrupa'da yaşayan gurbetçilerimizle buluşacak. Ayrıca Avrupa Parlamentosu üyeleriyle de temas kurma imkanımız olacak. Onların bir takım soruları varsa onlara cevap vereceğiz. Başbakanımız orada Türkiye'nin AB sürecine çok önemli bir katkıda bulunmuş olacak.'' ''Seçim startını Avrupa'da da başlatacağız diyebilir misiniz?'' sorusu üzerine Bağış, ''Biz seçime yönelik değil, bir sonraki nesle yönelik çalışmalar yapıyoruz. Onun için yeni başlattığımız bir süreç değil, biz devamlı yurt içinde, yurt dışında Türkiye'nin bütün vatandaşlarının daha şeffaf daha saygın daha demokratik bir ülkede yaşaması için çalışıyoruz'' dedi. -WIKILEAKS BELGELERİ- Bugün Taraf gazetesinde yer alan Wikileaks belgelerindeki yoruma ilişkin soru üzerine, ''Genel Başkanın dış ilişkiler danışmanlığı ve dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığının yanı sıra Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı görevlerini yürüttüğümüz için, bizim Wikileaks de olmamız değil, olmamamız garip olurdu. Bizim de Wikileaksimiz, kendi kayıtlarımız var. Yapılan görüşmeleri, diplomatlar kriptoya almış. Biz de rapora alıp, partiye, arşive ve üstlerimize bildiriyorduk. Dış ilişkiler olarak bizim görüşmemiz gayet normal. Biz iş adamı değiliz, gazeteci, genel yayın yönetmeni değiliz. Bizim işimiz, dış muhataplarla görüşmek'' dedi. Kendilerine seçim tahmini sorulunca, ''CHP-MHP koalisyonu olur'' demediklerini, ''Tek başına iktidarız'' dediklerini ifade eden Bağış, ''Bugün de soranlara aynı cümleyi inanarak tekrar ediyoruz. O zaman da dış muhataplarımız bize, Cumhurbaşkanlığı seçimini soruyordu. O zaman bütün muhataplarımıza Türkiye'de demokrasinin selameti için Cumhurbaşkanının AK Parti'nin tabanının da desteğini taşıyan bir aday olacağını ve partinin Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda baskı ve şantaja boyun eğmeyeceğini anlattık. Sayın Abdullah Gül'ün de o süreçte fedakarca ve kişisel beklentisi olmadan, parti ve ülkenin çıkarı için mücadeleye girdiğini anlattık. Sayın Gül, bir ikbal, makam beklentisiyle aday olmamıştır. Bir prensibin ve demokrasinin savunucusu olarak seçime girmiştir ve hepimizin desteklerini almıştır. Eksik yazmışlar kriptoya; '417 el, kaosa kalktı' diyen şaşkınları da kınadık. Kriptoya onu da yazmamışlar'' şeklinde konuştu.