Politika

BAĞIŞ: "12 EYLÜL'ÜN AYIPLARINI ÖRTECEĞİZ" İSTANBUL (A.A)

25 Temmuz 2010 10:17

-BAĞIŞ: "12 EYLÜL'ÜN AYIPLARINI ÖRTECEĞİZ"  İSTANBUL (A.A) - 25.07.2010 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 12 Eylül'ün demokrasinin durduğu, askeri cuntanın 16 yaşındaki çocukların yaşını mahkeme kararıyla büyütüp ondan sonra idam sehpasında sallandırdıkları sürecin başlama tarihi olduğunu belirterek, ''12 Eylül 1980'in ayıplarını, 12 Eylül 2010 tarihinde hep birlikte örteceğiz'' dedi. Bağış, 24. Şile Bezi Kültür Sanat Festivali festival yürüyüşü ve Şile Feneri'nin 150. Yılı kutlamalarına katıldı. Vatandaşlarla birlikte Belediye binası önüne kadar yürüyen Bağış, yürüyüş sırasında halkı da selamladı. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, burada yaptığı konuşmada, festivalin yanı sıra Şile'de bu gün çok daha anlamlı bir kutlama gerçekleştirdiklerini, yalnız Türkiye'nin değil, belki de dünyanın sayılı fenerlerinden biri olan Şile Feneri'nin 150. yaş gününü kutladıklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini belirten Devlet Bakanı Bağış, anayasa değişikliğinin oylanacağı, 12 Eylülde yapılacak referandumuna da değinerek, şöyle konuştu: ''Muhalefet partileri, mecliste üçü bir oldular, Anayasayı, darbe anayasasını korumak için el ele verdiler. Biz de anayasa değişim paketini sizlere, yani Türkiyemize sevk ettik. Bugün de Başbakanımız Bingöl'de, Elazığ'da anayasa paketi ile ilgili halkımızın desteğini istemek, referandumda Türkiye'nin önünü açacak evet oylarını vermeniz için kampanyamızın başlangıcını yaptı.''  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şilelilere en içten selam ve sevgilerinin yanı sıra bir de mesaj gönderdiğini bildiren Egemen Bağış, ''Biz Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz. Bu anayasa değişimi referandumu, herhangi bir siyasi partiyle alakalı bir konu değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının daha demokratik, daha şeffaf, daha saygın bir ülkede yaşamasıyla ilgili bir değişim paketidir'' dedi. Başmüzakereci Bağış, Anayasa değişikliği paketinin özgürlükleri arttırmak için hazırlandığını, söz konusu değişiklik sayesinde kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkına kavuşacaklarını söyledi. Bağış, sözlerini, ''Anayasa değişikliği paketi, Türkiye'nin kadınlarının, çocuklarının özgürlüğünü, birtakım haklarının yasal güvence altına alınmasını sağlayacaktır. Bireyin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesinin önünü açacaktır. Bu Anayasa paketi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulmasını sağlayacaktır'' diye sürdürdü. -BAŞ KADILIKTAN ESİNLENEN PRENS- ''Ombudsmanlık'' olarak da bilinen ''Kamu Denetçiliği Kurumu''nun ne anlama geldiğini de açıklayan Bağış, şunları kaydetti: ''Avrupalılar bunu İsveç'ten öğrendiklerini zannederler. Ama işin aslı; ülkesinde sefalete düşme korkusu yaşayan bir İsveç Prensi, Osmanlı İmparatorluğu'na sığınır. Osmanlı İmparatorluğu, o tarihte zengin hoşgörü kültürüyle onu koruması altına alır. Bu İsveçli Prens, Osmanlı topraklarında yaşarken 'Baş Kadılık' diye bir sistemle tanışır. Baş Kadılık öyle güçlü bir mekanizmadır ki devletle hatta padişahla sorunu olan gidip başvurduğunda, o Baş Kadının verdiği karara Padişah bile uyar. Prens döndüğü zaman ülkesine kral olur. Osmanlı'da gördüğü sistemin adına 'Ombudsman sistemi' der ve ülkesinde kurar. Devletle vatandaş arasında sorunların çözülmesi için adeta ara bulucu gibi bir aracı konumunda bir kurum olur.'' AB'nin kurulma aşamasında kurucuların bunu çok benimsediğini ve bunu AB'nin şartlarından biri haline getirdiğini belirten Bağış, şöyle devam etti: ''Bugün AB üyesi 27 ülkede Ombudsman vardır. Biz de ülkemizde Kamu Denetçiliği kurumu kuralım istedik. Bununla ilgili yasayı geçirdik. Ama maalesef bir önceki Cumhurbaşkanımız bunun Anayasaya aykırı olduğunu ilan etti. Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de 'önce Anayasayı değiştirin, sonra bu kurumun kurulmasıyla ilgili kanunu geçirin' dedi. İşte Anayasayı 12 Eylül tarihinde sizlerle değiştireceğiz.'' -''BİR DARBE ANAYASASI İLE AB ÜYELİĞİ HAYALDİR''- Bu Anayasa değişikliği paketinin Türkiye'nin önünü açacağını vurgulayan Bağış, ''Bir darbe anayasası ile Avrupa Birliği'ne üye olmanız hayaldır. Olamayız'' dedi. Darbe anayasaları ile AB'ye üye olmaya çalışan ilk ülkenin Türkiye olmadığını ifade eden Bağış, Portekiz, Yunanistan ve İspanya'nın da bunu denediklerini, ancak üyeliğe kabul edilmemeleri üzerine anayasalarını değiştirerek, sivil, vatandaşın bireysel farkını her şeyin önünde tutan, AB standartlarında demokratik hakları içeren anayasalar çıkardıklarını söyledi. Bağış, bu Anayasa paketi ile Türkiye'nin daha aydınlık yarınlara kavuşmasının önünü açacaklarını vurgulayarak, 12 Eylül 1980 tarihinin Türkiye'de ''kara bir leke'' olduğunu kaydetti. Başmüzakereci Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: ''12 Eylül, demokrasinin durduğu, askeri cuntanın 16 yaşındaki çocukların yaşını mahkeme kararıyla büyütüp ondan sonra idam sehpasında sallandırdıkları sürecin başlama tarihidir. 12 Eylül 1980'in ayıplarını, 12 Eylül 2010 tarihinde hep birlikte örteceğiz. 12 Eylül cuntasının zihniyetiyle 12 Eylül 2010 tarihinde hep beraber hesaplaşacağız. Ve bir daha artık Türkiye'nin o kara günleri yaşamaması için, devrimci çetelerin yönetmesine mani olabilmek için demokrasinin önünü birlikte açacağız. Şeffaflığın önünü hep birlikte açacağız.'' Bağış'ın konuşmasının ardından, Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, Devlet Bakanı Başmüzakereci Bağış ve AK Parti İstanbul Milletvekili Özlem Türköne'ye şile bezinden çeşitli ürünler hediye etti. Daha sonra Şile Feneri'ne giderek, şile beziyle süslenen fenerin içini de gezen Bağış, fenerde telsiz operatörü eşliğinde AB Komisyonu'nun Belçikalı üyesiyle bir görüşme yaptı.  Bağış, Belçikalı üyeyle İngilizce yaptığı görüşmede, ''Sık dişini Avrupa, bekleyin geliyoruz'' ifadelerini kullandı. Şile Deniz Feneri'nin 150. yılı kutlamaları için hazırlanan pul koleksiyonundan oluşan sergiyi ve şile bezi el sanatları sergilerinin açılışlarını da yapan Bağış, Belediye Başkanı Tabakoğlu'nun kendisine hediye ettiği ürünler arasında bulunan Şile bezi gömleği giydi.