Kültür-Sanat

Babylon'dan 2010'a büyük veda

Yıl boyunca tüm etkinlikleri ile adından söz ettiren 'Babylon' Aralık ayı etkinlikleri ile de 2010'a dolu dolu veda etmeye hazırlanıyor.

30 Kasım 2010 02:00

T24 -  Yıl boyunca tüm etkinlikleri ile adından söz ettiren 'Babylon' Aralık ayı etkinlikleri ile  de 2010'a dolu dolu veda etmeye hazırlanıyor. Aralık ayı boyunca Babylon'da sahne alacak isimlerden bazıları: Sophie Ellis-Bextor, İlhan Erşahin, Hüsnü Şenlendirici ve Lee 'Scratch' Perry.



İlhan Erşahin's İstanbul Sessions


İlhan Erşahin'in geçtiğimiz sene başlattığı projesi Istanbul Sessions, albümlerinin Avrupa’da yayınlanmasıyla birlikte turne programlarının hızlanmasına rağmen, İstanbul’a uğramayı ihmal etmiyor. İstanbul Sessions geçen seneden bu yana büyüyerek yurtdışında ve yurtiçinde farklı festival ve konser salonlarında performans gösterdi ve kısa sürede olgunlaşmış bir projeye dönüştü. İlhan Erşahin'in İstanbul'un eklektik kültürüne olan hislerini içten bir şekilde yansıtan Istanbul Sessions, "tasarlanmış" bir proje değil, akıllarında sadece sanat ve keyif için müzik yapmak olan 4 müzisyenin buluşması. İlhan Erşahin'in artık markalaşmış saksafonuna, Alp Ersönmez'in dinamik ve davetkar baslarını, Turgut Alp Bekoğlu'nun güçlü davullarını ve İzzet Kızıl'ın kıvrak ritimlerini ekleyin: işte İstanbul Sessions karşınızda.


İlhan Erşahin's Wonderland


New York basını tarafından "küresel bir müzik kaşifi" olarak tanımlanan saksofon virtüözü İlhan Ersahin, 8 yıldır New York'taki kulübü Nublu’da farklı müzikal buluşmalara ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar Wax Poetic, Brazilian Girls, Forro in the Dark, Kudu, Nublu Orchestra, Love Trio, I led 3 lives gibi projeler, İlhan Erşahin keşifleri olarak, hep oradan çıktı. Trip-hop, caz, electronika, lounge, forro, reggae, hip-hop, samba ve house gibi türler arası gezintiler yapmayı alışkanlık edinen İlhan Erşahin, Wonderland projesiyle ise Türk müziğini, caz ve elektronika ile buluşturarak, yepyeni bir yorum getiriyor. 2 Aralık Perşembe gecesi Babylon’da sahne alacak İlhan Erşahin’i ve harikalar diyarını kaçırmayın.



Badem



İlk albümlerinde “Sen Ağlama” parçasıyla çıkış yapan, ikinci albümü “S’onsuz” ile müzik listelerinde bir numaradan inmeyen Badem; 3b albümüyle başarısını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. 1996 yılında Boğaziçi Üniversiteli üç öğrenci Barış, Devrim ve Mustafa tarafından vokal topluluğu olarak kurulan grup, ikinci albümünde sırasıyla Kalpsiz, Sensiz Kalacak Bu Şehir, Geceyedir Küsmelerim ve son olarak Bir An İçin videolarıyla büyük başarı kazanmıştı. Barış ve Mustafa’yı halen barındıran grubun, değişikliklere rağmen, üyelerinin adlarının baş harfleri gizemli bir şekilde Badem kelimesini oluşturmaya devam ediyor. Badem’in 3. albümü 3b, Kasım ayında Taşoda Müzik ve Ellipsis ortaklığıyla raflardaki yerini aldı. Grubun 3. albümü olması sebebiyle geliştirilen 3 boyut konsepti kapsamında; albümün videoları ve fotoğrafları 3 boyut teknolojisiyle hazırlandı. Müziğe, sevenlerine ve hayata yönelik centilmen tavrıyla Badem; 7 Aralık Salı gecesi Babylon’da olacak.



Muammer Ketencoğlu ve Balkan Yolculuğu



Kuruluşundan  bu yana Balkan müziğini moda yaklaşımları dışlayan bir tavırla ele alan Balkan Yolculuğu, Balkan coğrafyasının her köşesinden ezgilerden ve pek çok dilde şarkıdan oluşan özel bir repertuarı sahneye taşıyor; hem köy müziği hem de şehir  şarkıları ve düğün müziği geleneğinden örnekler seslendiriyor. Bugüne dek yurt içinde birçok şehirde ve Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan, Almanya, İsrail, Hollanda ve Belçika’da birçok konser veren topluluk, 2001’de Ayde Mori, 2007’de ise Balkan Yolculuğu adlı iki albüm yayınladı.

Grup şu isimlerden oluşuyor:


Muammer Ketencoğlu - sanat yönetmeni, akordeon, vokal
Sakip Songelen - klarinet, alto saksafon
Rahmi Göçmen - vurmalı çalgılar
Deniz Ketencoğlu - vokal
Şule Kocaman Saraç - vokal
Selda Koçak Uzuntaş - vokal


Sophie Ellis-Bextor


Pop müziğin İngiltere’deki medah-ı iftiharı, vokal, söz yazarı ve manken Sophie Ellis-Bextor, ilk olarak ismini 2000 yılında Spiller-Groovejet parçasındaki büyüleyici vokalleriyle duyurmuş ve hem sesi hem de büyüleyici güzelliğiyle, büyük çıkışını yakalamıştı. “Groovejet”, 2000’de “Yılın Parçası” seçilmişti ve büyük liste başarısı kazanmıştı. Sophie, ilk olarak solistlik kariyerine theaudience isimli bir indie rock grubunda başladı, grubun dağılmasından sonra 2000’lerin başında solo kariyerine ise büyük bir sıçrayışla devam eden İngiliz şarkıcı, müziğinde pop, disko ve 80’lerin öğelerine sıkça yer verdi ve şimdiye kadar peş peşe 3 solo albüm yayınladı. Sırasıyla Read My Lips, Shoot From The Hip ve Trip The Light Fantastic albümlerini çıkaran Sophie Ellis-Bextor,  Temmuz ayında dördüncü solo albümü Straight to The Heart’ı çıkardı. Duru güzelliği, baştan çıkarıcı sesi ve danslarıyla sahnede nefes kesen İngiliz güzel, hem müzik kariyerini hem de aile hayatını başarıyla devam ettiren bir süperkadın. Pop müzikte bu sene 10. Senesini dolduran Sophie, ona şöhretin kapılarını açan Groovejet dışında, kendi solo hitleri “Murder On The Dancefloor” ve “Music Gets The Best Of Me” ile de dans listelerinde yüksek sıralara oynadı. 2007 yılında George Michael ‘a turnesinde eşlik eden ve müzik piyasasında şimdiye kadar Groove Armada, Sneaker Pimps ve Freemasons gibi gruplarla da çalışmalar yapan Sophie Ellis-Bextor, Babylon yeni sezonda İstanbullu hayranlarını bir kez daha büyüleyecek.



Hüsnü Şenlendirici Ensemble



Klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici 25.sanat yılında yine Babylon sahnesinde.. Hüsnü Şenlendirici Ensemble enstrümantal müzikte  fark yaratmaya devam ediyor, yenilenmiş repertuarı ve sürpriz konuk sanatçılarla 25 yılın birikimini Babylon sahnesinde dinleyicileriyle paylaşacak.


Hüsnü Şenlendirici'ye sahnede eşlik edecek isimler ise:

Aytaç Doğan - Kanun
Emrah Günaydın - Bas
Erhan Seçkin - Davul
Serhan Yasdıman - Gitar
Mustafa İpekçioğlu - Bağlama



Senor Coconut & His Orchestra


Frankfurt’lu prodüktör Uwe Schmidt’in binlerce takma isminden biri sadece Senor Coconut. Kendisi birçok müzik otoritesi tarafından electrolatino ve electrogospel gibi sivri müzik türlerinin mucidi olarak kabul ediliyor.  En sıkı hayranları arasında David Bowie ve Joe Jackson var. Biz onu Atom TM, Dr Mueller, Flanger ve Ongaku gibi isimlerinden de tanıyoruz. Fakat Senor Coconut olup o kocaman sombrero’sunu giydiğinde işte o zaman sahnede bambaşka bir kişilik ortaya çıkıyor. Daha önce Babylon’da sahne alan ve İstanbul’daki sadık hayran kitlesini giderek genişleten Alman müzisyen, müziğe 1990’lı yılların başlarında “Atom Heart” ismiyle başladı. 1996 yılında ise içindeki Senor Coconut’ı keşfeden sanatçı, müziklerinde bolca Latin öğelere yer vermekle kalmayıp akabinde Santiago, Şili’ye taşındı. Bu Latin sevdası 2000 yılında onu Kraftwerk eserlerini tamamen Latin tarzında tekrar yorumlamaya itti ve büyük başarı kazandı. Alman ve Latin kültürünün ilginç füzyonunda büyük rolü olan Coconut, daha sonra  “Beat İt” ve “ Smoke On The Water” gibi sevdiği klasik parçalara getirdiği farklı yorumlarla eylemlerine devam etti. Şimdi ise Senor Coconut, 2008 çıkışlı son albümü ve bir nevi “Best of” niteliğindeki “Around The World”’un turnesi kapsamında yine yollara düştü. İstanbul’a uğramadan yapamazdı tabi ki. 16 Aralık Perşembe gecesi Babylon’a konuk olacak Senor Coconut,  Mariachi sponsorluğunda sahnede sıcak rüzgarlar estirmeye geliyor.



Lee 'Scratch' Perry


Babylon bir efsaneyi ağırlamaya hazırlanıyor: Lee ‘Scratch’ Perry. Kendisini tanımlarken müzisyen, besteci, solist ve sanatçıya ek olarak büyücü sıfatını da kullanan Lee ‘Scratch’ Perry gerçekten reggae ve dub müzik akla gelince akla ilk gelen isimlerden biri. Bu müziğin gelişmesinde ve yayılmasında belki de en etkili isimlerden biri olan Jamaica’lı  Lee ‘Scratch’ Perry 60 yılı aşkın bir zamandır müzikle uğraşıyor. İlk prodüksiyonlarını 50’li yıllarda yapmaya başlayan Grammy ödüllü sanatçı, alışılmadık karakteri kadar çığır açan prodüksiyon ve scratch teknikleri ile tüm dünyada hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip. 70’li yıllarda Bob Marley & The Wailers, Junior Byles, The Heptones ve Max Romeo gibi isimlerin prodüktörlüğünü de yapan Perry, henüz reggae’nin adı konulmadığı zamanlarda bile bu müziği icra eden bir usta.  The Upsetter ve Pipecock Jackxon ismiyle de tanınan, son albümü ‘Revelation’ ı geçtiğimiz Ağustos ayında piyasaya süren bu efsanevi reggae ustası, 17 Aralık Cuma akşamı uzun yıllar unutulmayacak bir performansa imza atmak için ilk kez Türkiye’de! Hakkında kitaplar yazılan, filmler çekilen bu müzik dehasını ilk kez iş üstünde canlı izleme fırsatını kaçırmayın.


Baba Zula


Geleneksel Türk müziğini apayrı bir elektronik düzlemde işleyen BaBa ZuLa,  24 Aralık Cuma gecesi Babylon sahnesini tekrardan işgal etmeye  hazırlanıyor. Halk müziğinin bilindik usüllerine yeni bir yorum getiren BaBa ZuLa, bir yandan elektronikle akustiği harmanlarken bir yandan da İstanbul’un güncel kaotik durumunu yansıtmayı başaran ender gruplardan. Her an farklı sürprizlere açık etkileyici canlı performansları zaman zaman toplu bir ayine dönüşen grup  şu ana kadar 6 albüm çıkardı. Oyunlar ve filmler için de müzik besteleyen grup, merakla beklenen yeni  albümleri “Gecekondu”yu Ekim ayında çıkardı. “Gecekondu” grubun son dönemdeki “saykodelik” sahne performanslarının kuvvetli bir yansıması niteliğinde. Belli bir kompozisyon dahilinde doğaçlamanın daha az kullanıldığı parçalarda Titi Robin, Bugge Wesseltoft, Serra Yılmaz ve Dr.Das gibi isimlere yer veren grup, şimdiye kadar Roskilde Festivali’nde,  Fransa’da Printemps de Bourges’da, Berlin’de Now Festivali gibi bir çok uluslararası organizasyonda sahne aldı. Bu yıl dünya müzikleri fuarı Womex’in  Showcase Festival’inde de yer alacak BaBa ZuLa, Babylon müdavimlerinin ve Türk alternatif folk müziği severlerin tartışmasız favorisi.


Gevende


Eskişehir’de başladıkları yolcuklarının ardından tüm Türkiye’de konserler vermeye başlayan Gevende daha albümleri çıkmadan geniş bir hayran kitlesine sahipti. İlk albümleri ‘Ev’i 2006 yılında piyasaya süren Gevende’nin müziği Türkiye'den, Balkanlar'a, oradan da Kuzey Avrupa'ya kadar uzanan bir yelpazede dolaşıyor ve Psychedelic Folk olarak tanımlanıyor. Neşeli, yüksek enerjili, parçaları planlı olmasına rağmen performansları her zaman doğaçlamalara açık. Tam olarak bu sebeple Gevende’nin her konseri atmosfere göre şekil alıyor ve her seferinde farklı bir müzikal şölene dönüşüyor. Uluslararası Ankara ve İstanbul Caz festivali gibi birçok önemli organizasyonda sahne alan grup, bu yıl ikinci albümleri ‘Sen Balık Değilsin Ki”’yi çıkardı. Bu albümleri için de oldukça güzel yorumlar alan Gevende, 29 Aralık gecesi Babylon’da hayranlarıyla buluşuyor.