İstanbul Bahçelievler'de uzun yıllar boyunca kendisine ve annesine şiddet uyguladığını iddia ettiği babası Yusuf Cemal Sezgin'i (43) 31 Ekim 2020'de öldürdüğü gerekçesiyle "Haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Haydar Mert K. (20) ilk kez hakim karşısına çıktı. Yıllarca babasının şiddetine maruz kaldığını belirten sanık, olay günü babasının kendisine küfür ettiğini belirterek, "Ben de silahı alarak hedef gözetmeksizin sıktım. Silahı Halıcıoğlu Köprüsü'nden aşağı atarak polise teslim oldum" dedi. Tanık olarak dinlenen sanığın annesi Songül Çapan verdiği ifadede "Maktul beni domuz bağıyla bağlayıp 13 gün boyunca banyoda kilitli tuttu. Çekiçle dişlerimi kırdı. Penseyle etlerimi sıkıştırdı. Suç makinesiydi" dedi. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bakırköy Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Haydar Mert K., avukatı sanığın annesi Songül Çapan ve yakınları da duruşmaya katıldı. Sanık Haydar Mert K., duruşmadaki ifadesinde maktul babasının şimdiye kadar maddi ve manevi hiçbir desteğini görmediğini söyledi.
Annesinin, kendisinin ve kardeşinin yıllarca babasının işkencesine maruz kaldıklarını belirten sanık Haydar Mert K., "Yıllar önce babam cezaevine girdi, hapisten çıktıktan sonra da şiddet ve tacizlerine devam etti. Annemin dişlerini kırdı. Kardeşimi defalarca darp etti. Bu sebeple sürekli adres değiştiriyorduk. Hayatı paramparçaydı, bizim hayatımızı da paramparça etti. Ne zaman görüşsek sonu ya hastanede ya da karakolda bitiyordu. Son zamanlarda konuşmak için bir araya geldik. Bana uyuşturucu kullanmadığını düzeldiğini söylüyordu. Dükkan açacağını söylüyordu ve benden yardım istiyordu. Teklifini kabul ettim. Ancak dükkanda cezaevindeki arkadaşlarıyla uyuşturucu içtiğini görünce kendisinden uzaklaştım. Bana, anneme, eşime ve çocuğuma bir şeyler yapacağından bahisle tehditler savuruyordu. Dediğini yapan bir insan olduğu içinde korkuyordum. Tehditler yüzünden eşim ve kızımı alıp annemin evine yerleştik. Annemin evinde kamera sistemi vardı" dedi.
"Sol gözüme vurarak görme kaybı yaşamama neden oldu"
Sanık Haydar Mert K., babasının kendisinin evine silah sakladığını ve bazı eşyalarını bıraktığını söyledi. Olaydan önceki gece babasının kendisine taciz ve tehdit mesajları yolladığını belirten Sanık Haydar Mert K. "Babam çocukluğumda sol gözüme vurarak görme kaybı yaşamama neden olmuştur. Olay günü sabah 08.00'de dükkanın orada olacaksın!' diyordu. Bir şey olacağını düşündüm. Korktuğum için önce kendi evime giderek babamın emanet verdiği eşyalarını topladım. Bunların içinde silahta vardı. Dükkana gittim, maktul bana küfür etmeye başladı. Ben de silahı alarak hedef gözetmeksizin sıktım. Daha önce hiç silah kullanmamıştım, silahı Halıcıoğlu Köprüsü'nden aşağı atarak polise teslim oldum. Ben o gün ona onunla bir daha görüşmeyeceğimi söylemeye gidiyordum. İletişimi kesmek için eşyalarını götürüyordum" dedi.
"İşçenceden zevk alırdı"
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın annesi Songül Çapan maktul Yusuf Cemal Sezgin'in eskiden minibüs şoförü olduğunu ve kendisini minibüste yalnız kaldığında kaçırdığını söyledi. İlk 3 yıl ailesini hiç görmediğini belirten Çapan, " Maktul bize sürekli şiddet uyguluyordu, sosyopat bir kişilikti, işkenceyi çok sever ve zevk alırdı. Anlatsam inanamayacağınız şeyler yaşadım. Beni domuz bağıyla bağlayıp 13 gün boyunca banyoda kilitli tuttu. Çekiçle dişlerimi kırdı. Penseyle etlerimi sıkıştırdı. Suç makinesiydi. Sürekli içeri girip çıkardı. Hapisten hiç çıkamasın diye dua ederdim. Bana karşı takıntılıydı. Yıllar önce içinde uyuşturucu olan sigarayı içip benle Mert'in yüzüne üfledi, çocuğum kafasını kaldıramıyordu. İkimizde aptal gibi olmuştuk. Bulanık görürdük, kusardık. Ona yapmamasını söylediğim için bizi darp etti. Beni çok şiddetle dövdü, çocuğun gözüne kan oturdu. Ondan kaçmak için yazmaları birbirine bağlayıp kendimi çocuğumla beraber ikinci kattan aşağı attım ve bacaklarım kırıldı" dedi.
"Hırsızlık yaptığı evlerdeki kadınlara tecavüz ettiğini duydum"
Songül Çapan, "Maktulün hırsızlık yaptığı evlerdeki kadınlara tecavüz ettiğini duydum. Kendisi daha sonra başka suçtan tutuklandı. Cezaevinden kaçtığında evin telefon kablosunu kesip dışarıyla bağlantımızı kesti. Benimle tekrar görüşebilmek için çocuğumu sıkıştırmaya başlamış. Çocuğunu eşiyle ve kızıyla tehdit etmiş o yüzden yanıma yerleştiler. 'Annene yaptıklarımı hatırlıyor musun onları eşine ve kızına da yaparım' diyerek tehdit etmiş. Olaydan önceki gece Mert'e mesajlar gönderdi, arayıp durdu. Ben oğluma görmezden gel dedim. Çocuğum ağladı. Hazırlandığını görseydim kapıyı kilitlerdim, izin vermezdim gitmesine. Ama ben uyuyakalmışım o da gitmiş. Olayda kullanılan silahı maktul daha önce oğlumun evine ben oraya geldiğimde beni vurmak için koymuş, benim oğlumun tek hatası babasızlıktı. Oğlum aslında dört kişinin canını kurtardı. Adalet varsa işlemesini istiyorum" dedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamını karar veren mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"63 tane suç kaydı var"
Haydar Mert K.'nın avukatı Aslı Ercan maktulün 63 suç kaydı olduğunu belirterek, "Aslında bir maktul var ortada ama kurban kim belli değil, uğranılan işkenceler uzun uzun içeride anlatıldı, çocuğun sol gözü baba tarafından uğradığı şiddet sebebiyle görmüyor. 20 sene boyunca maruz kalınan sistematik bir işkence söz konusu, cezaevinden çıktıktan sonra bu olay gerçekleşmeden önce özellikle son 15 gün eşine, annesine, küçük 1 yaşındaki kızına şu an ağıza alamayacağım eylemleri gerçekleştireceğine yönelik bir tehdit hali söz konusu. Biz haksız tahrik hükümlerinin en üst sınırdan uygulanması gerektiğini düşünüyoruz, orada oturmayı hak etmiyor ama orada olmasaydı biz şu an muhtemelen bir kadın cinayetinin haberini yapıyor olacaktık. İş kadın cinayetine dönmesin diye aslında o çocuk şu an içerde. Tutuklu bir şekilde yargılanıyor" dedi. (DHA)