Yıldız Yazıcıoğlu - Washington / T24
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Hristiyan Eylem Ağı (Christian Action Network - CAN) tarafından Türk Bayrağı'nın 11 Eylül saldırısındaki İkiz Kuleler yıkıntıları üzerinde gösterilmesine tepki göstererek, bunun masum çalışmalar olduğunu düşünmediğini ve ortada kasıt bulunduğunu söyledi.
CAN adlı organizasyon, 11 Eylül olaylarına ilişkin hazırladığı belgeselin afişinde İkiz Kuleler'in yıkıntıları üzerinde Türk Bayrağı'nı göstererek, Türkiye'yi adeta 11 Eylül saldırılarından sorumlu olarak işaret etmesiyle tartışma yarattı. Amerika'daki Türkler de Türk Bayrağı'nın bu belgesel kapak fotoğrafı va afişinden kaldırılması için imza kampanyası başlattı. Bunun yanı sıra South Park adlı çizgi filmde de Türk Bayraklı uçaklar tarafından "kamikaze saldırısı" yapıldığının gösterilmesi konusunda protestolar devam ediyor.
T24'ün bu gelişmeleri anımsattığı Babacan, CAN'ın Türk Bayrağı'nı kullanmasını tepkisi ise, "Bu aralar malesef Türkiye karşıtı, Türkiye'yi olduğundan farklı göstermeye çalışan, Türkiye'nin uyguladığı politikaları aslında daha farklı amaçlara hizmet ediyormuş gibi göstermeye çalışan kasıtlı bir çaba malesef görüyoruz. Böyle bir dezenformasyon süreci var" sözleriyle gösterdi.
Babacan ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde burada gerçekleştirdikleri temaslar hakkında basın toplantısı düzenledi. Bu toplantıda, T24, ABD'deki son dönemki bu Türkiye aleyhine olan gelişmeleri anımsattı.
Babacan, "Özellikle son aylarda yoğun bir şekilde dezenformasyon yapıldığını Türk - Amerikan ilişkilerini ilgilendiren konularda malesef görüyoruz, bunu takip ediyoryoruz. Tabii kritik konular var. Bizin dış politika gündemizde önemli konular var ve bu konular ABD'nin dış politika gündemi ile önemli ölçüde örtüşüyor. Ama bütün konularda da yüzde yüz uyum sağlayacağız, yüzde yüz paralel hareket edeceğiz diye birşey de yok. Türkiye'nin kendi çizgisi, kendi coğrafyası, kendi bakış açısı var pek çok konuya..." dedi.
Türkiye kuşkusuz ABD ile müttefik ve dost bir ülke olduğunu söyleyen Babacan, "Ancak herhangi bir ilişkide itilaf yoksa bir tarafın diğer tarafa baskısı, sindirmesi söz konusu demektir. Dolayısıyla ortada sağlıksız bir ilişki var demektir. Ama önemli olan neyse bu itilafları konular açıkça, dostça konuşabilmektir, çözüm üretebilmektir" diye konuştu.
Bu noktada Türkiye ve Amerika'daki Türkler tarafından enformasyon konusuna çok dikkat edilmesi ve Türkiye'yi doğru anlatmak gerektiğini söyleyen Babacan, bugün Türkiye'nin Irak'a, Afganistan'a katkısının çok önemli olduğunu belirtirken, "Bizim dış politika çizgimizde istikrar, barış adına yaptığımız pek çok şeyler de ABD'nin dış politika ve çıkarlarına pek de aykırı olmayan şeylerdir" ifadesini kullandı.
"Mavi Marmara olayı, İran oylaması sonuçları..."
Babacan, "Bu aralar malesef Türkiye karşıtı, Türkiye'yi olduğundan farklı göstermeye çalışan, Türkiye'nin uyguladığı politikaları aslında daha farklı amaçlara hizmet ediyormuş gibi göstermeye çalışan kasıtlı bir çaba malesef görüyoruz. Böyle bir dezenformasyon süreci var" dedi.
Babacan, "Mavi Marmara olayı olsun, İran oylaması olsun, bütün bunların sonucunda malesef böyle bir kasıt var. Ben bütün bu gibi çalışmaların çok masum olduğunu düşünmüyorum. Bizim de üzerimize düşen Türkiye'yi anlatmak ve Türkiye'nin doğru bir şekilde algılanmasını sağlamak. Çok çalışacağız, çok uğraşacağız" diye konuştu.
