Sağlık

Az et tüketiyoruz, ‘beyaz’ı tercih ediyoruz

AB ülkelerinde kırmızı et, beyaz ete tercih edilirken, Türkiye'de beyaz et tüketim miktarı 17 kiloya yaklaştı.

20 Mayıs 2009 03:00

Avrupa Birliği (AB)ülkelerinde 62 kiloya ulaşan kişi başına kırmızı et tüketiminin, Türkiye'de 12 kilo civarında bulunduğu bildirildi.

AB ülkelerinde kırmızı et, beyaz ete tercih edilirken, Türkiye'de beyaz et tüketim miktarının 17 kiloya yaklaştığı kaydedildi.

Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Albayrak, yaptığı açıklamada, kırmızı et sektörünün, mevcut potansiyeline rağmen arzu edilen seviyede gelişmediğini belirtti.

Türkiye'de 12 kilo olan kırmızı et tüketiminin, AB ülkelerinde 19,7 kiloya ulaştığını ifade eden Albayrak, AB ülkelerinin en çok ilgi gösterdiği protein kaynağı olan domuz etiyle birlikte kişi başına kırmızı et tüketiminin, 62 kiloya çıktığını ifade etti.

Albayrak, maliyetlerin düştüğü, rekabet gücünün arttığı beyaz et sektöründe, son 10 yılda üretimle tüketimin 4 misli arttığına değinerek, beyaz et sektöründeki gelişmeler gurur verici olsa da beyaz etin, kırmızı etin yerine geçemeyeceğini öne sürdü.

Beyaz et tüketim miktarının, AB'de kişi başına 23,4 kilo olduğunu dile getiren Albayrak, şöyle konuştu:

"Türkiye'de ise kişi başına beyaz et tüketimi, geçen yıl 16,8 kiloya ulaştı. AB ülkelerinde kırmızı et tüketimi, beyaz ete göre 2,5 kat fazlayken, Türkiye'de beyaz et tüketimi kırmızı ete göre 1,5 kat daha fazla. Beyaz ette yakaladığımız gelişmeyi, kırmızı ette de yakalamalıyız."

‘Kırmızı et, itibarını kazanacaktır’

Albayrak, sağlıklı nesiller için yeterli miktarda kırmızı et tüketiminin önemine işaret ederek, gelişme çağındaki bir çocuğun, günde 100 gram kırmızı et alımıyla protein ihtiyacını karşılayabileceğini vurguladı.

Akademisyenlerin, kırmızı etin öneminden çok zararlarını ön plana çıkardıklarını ileri süren Albayrak, "Kırmızı et, bir gün yumurta gibi iade-i itibar kazanacaktır. Zaten küçük ölçekli besicilerin ürettiği kırmızı et çok daha sağlıklı ve ülkemizdeki üretim, genelde bu şekilde" dedi.

Albayrak, üretici ve sanayiciler olarak, ülke insanının protein ihtiyacını AB seviyelerinde karşılamasını hedeflediklerini belirterek, bu noktada maliyetlere dair bazı sorunlarla karşılaştıklarını söyledi.

Üretim maliyetlerinin yüksekliğinin, nihai ürünün fiyatına yansıdığını ve yüksek fiyat nedeniyle tüketim talebinin azaldığını anlatan Albayrak, "Daha da kötüsü tüketici, protein ihtiyacını karşılamak için güvenilir olmayan, denetlenemeyen merdiven altı üretilen ürünlere yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu ise sektörün gelişmesini önleyen bir kısır döngü yaratmaktadır" diye konuştu.

‘Potansiyelimiz yüksek’

Albayrak, sektörün, dünya fiyatlarından kırmızı et sunabilecek ve yakın coğrafyadaki net ithalatçı ülkelere ürün gönderebilecek potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ancak ileriye dönük beklentilerimizi gerçekleştirebilmemiz için mevcut sistemdeki aksaklıkları doğru tespit etmemiz gerekir. Sektörün en önemli sorunu, ham madde olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde ne yazık ki besi ırkı ıslah çalışmaları, istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bu durum ise hayvan başına elde edilen et verimini etkileyen en önemli husustur. AB'de karkas ağırlığı hayvan başına 300 kiloyu aşarken, ülkemizde bu rakam 200 kiloya bile ulaşamamaktadır."

Mevcut hayvan varlığı ile yem maliyetlerinin yüksekliğinin, verimsiz üretimi de beraberinde getirdiğini vurgulayan Albayrak, sektörün gelişmesinin, tarımsal sanayi sektörüyle yeterli entegrasyonun sağlanmasıyla mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.

(AA)