Magazin

Ayşe Arman'ın yazısı tartışma yaratacak

Geçtiğimiz günlerde Hülya Koçyiğit, Sinem Güven, Ceyda Düvenci ve Burcu Kara gibi ünlü isimler, Meme Vakfı’nın projelerine dikkat çekmek amacıyla poz vermişlerdi. Bas&#

22 Eylül 2008 03:00

Geçtiğimiz günlerde Hülya Koçyiğit, Sinem Güven, Ceyda Düvenci ve Burcu Kara gibi ünlü isimler, Meme Vakfı’nın projelerine ve meme sağlığına dikkat çekmek amacıyla poz vermişlerdi. Basında geniş yer bulan bu projeye, Ayşe Arman çok farklı bir açıdan bakıyor. İşte Ayşe Arman’ın bugünkü Hürriyet gazetesinde yer alan tartışma yaratacak köşe yazısı:

Allah beni korumuş!

Meme kanseri... İdi... Geç teşhis... Artık bedeninin her yerine sıçradı. Çok az vaktinin kaldığını biliyor. Her sabah 7 yaşındaki oğlunu okula yolcu ederken içi titriyor. Arkasından "Acaba, yarın da ona sarılabilecek miyim" diye bakıyor.

Kuzenim Ruth’dan söz ediyorum.

Allah gecinden versin ama sizin başınıza gelse... Çok yakında bu dünyadan göçüp gideceğinizi bilseniz, çocuğunuzu kime emanet edersiniz? Kime, gönül rahatlığıyla "Benden sonra ona sen bak" dersiniz? Daha önce de sordum bu soruyu size, demek ki kafamı meşgul ediyor. Kuzenim, kız kardeşine emanet etti. Öldükten sonra oğlu, teyzesiyle yaşayacak. Anne yarısıyla...

Ne zaman aklıma gelse ağlatıyor beni bu hikâye.

İşte bana bu kadar değen bir şey meme kanseri. Aynı zamanda korkulu rüyam. O kadar çok var ki ailemde. Bir sabah sanki mememde bir yumruyla uyansam şaşırmayacağım, "Bekliyordum seni, geldin demek" diyeceğim. O yüzden mamografiyi ve kontrollerimi aksatmamaya çalışıyorum. Aklımdan geçen başıma gelmesin diye. Çünkü sürekli "Sadece bir kere ihmal etti, işte olan o zaman başlamış, sonra da bütün vücudunu sarmış" hikâyeleri dinliyorum.

Kafamın arkasında bir yerlerde bu konuyla meşgulken Nâlân (Sözer) aradı. "Ekimin birinci haftası Meme Kanseri Haftası" dedi, "Ben de bir sosyal sorumluluk projesi için kolları sıvadım." Annesinin en yakın iki arkadaşının memeleri alınmış ve bu olay onu çok sarsmış. Bir de Güneydoğu’da bir bilinçlendirme kampanyasında görev almış, dehşetle oradaki kadınların mamografiden M’sinden haberdar olmadıklarının farkına varmış...

"Süpersin!" dedim.

"Erken teşhisin önemi vurgulamalıyız, kadınları bilinçlendirmeliyiz..."

"İyi de nasıl?"

"Bennu Gerede ile Meme Vakfı’nın da içinde olduğu özel bir sergi hazırlıyoruz. Berrak Tüzünataç, Bennu Yıldırımlar, Sinem Güven, Fadik Sevin Atasoy, Tuba Büyüküstün, Demet Evgar, Hülya Koçyiğit, İpek Tenolcay gibi isimlerle konuştum. Söyleyecek önemli lafları, anlatacak gerçek hikâyeleri olan kadınlar. Bir kısmı kabul etti. Lütfen sen de bu kadınların arasında ol" dedi.

* * *

Kadınlar, kadınlar için farkındalık yaratmayacak da kim yaratacak?

Çok da inandım projeye.

"Tamamdır, beni de dahi et o isimlerine arasına" dedim.

Geçtiğimiz cumartesi Bennu ile çekim yapmaya sözleştik.

Sonra ne oldu dersiniz?

Ertesi gün bir baktım Haftasonu’nun kapağında, "Ünlüler hayır için soyundu" yazıyor.

Allah Allah bu da ne?

Baktım saçlarıyla memesini kapatan Tuğba Büyüküstün.

Yoksa... Yoksa...

Benim üzerine atladığım proje, bu şekilde mi yer bulmuştu basında?

İnanamadım.

Zannedersin ki, plajda fotoğrafı çekilmiş Eda Taşpınar ya da İvana bilmem kim.

Öyle bir kullanılmış ki fotoğraf, insanın aklına gelen en son şey meme kanseri.

Yazık.

Birileri bir şey yapmak için uğraşıyor, öbürleri de farkında olmadan muhtemelen sadece günü kurtarmak için o işi sabote ediyor.

Peki projenin sahiplerinin hiç mi "hata"sı yok?

Son derece iyi niyetli olduklarını biliyorum, ama bence var.

Basiretleri bağlanmış.

Madem böyle bir işe kalkıyorsun, o zaman projene "bebeğin" gibi bakacaksın. Aylık dergilerde sergi haberi olarak yayınlanması fikrinden vazgeçeceksin, o esnada bir haftalık derginin alıp bunu kullanabileceğini akıl edeceksin.

Ha demek ki, küçük küçük orada burada yer almasını istemek yerine, bir tek yerde büyük haber olarak çıkmasını hedefleyeceksin...

Öyle yap ki en azından o zaman fotoğraflarla birlikte mesaj da verebilesin...

Her yerde haber olsun mantığıyla meseleye yaklaşınca, işte böyle oluyor...

Mesaj yerine ulaşmıyor.

Neyse, yine de serginin iyi geçmesini dilerim.

İnşallah meme kanseri için -gerçekten- bir farkındalık yaratır.

Kendi adıma en istemeyeceğim şey:

"Hayır için soyundular!" gibi bir başlık altında yer almak olurdu.

Allah beni korumuş!