Gündem

AYM'nin iptal kararının ardından güvenlik soruşturması kalıcı hale getiriliyor

Atanacakların “sadakat, tarafsızlık-devlete bağlılık, işbirliği" gibi kurallara uyma şartı aranacak

06 Aralık 2019 09:01

İktidar, AYM’nin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının sınırlarının belirsizliği ve özel hayata müdahale anlamına geldiği gerekçesiyle iptalinin ardından uygulamada doğan boşluğu gidermek gerekçesiyle bir taslak metin hazırlandı. Yeni düzenleme ile OHAL döneminde getirilen uygulama kalıcılaştırılıyor. Taslak metne göre ilk defa veya yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacakların tümü hakkında MİT, emniyet ve mahalli mülki idari amirlikleri güvenlik soruşturması yapacak. 

BirGün’den Nurcan Gökdemir'in haberine göre soruşturmayı yapacak birimler, veri güvenliğine ilişkin mevzuatta gösterilen önlemleri alacak. Bu kapsamda elde edilen veriler, ‘yalnızca amacına yönelik olarak’ işlenebilecek, aktarılabilecek. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işlem tamamlandıktan iki yıl sonra silinecek.

Taslakta, AYM’nin kanunilik şartını yerine getirmek için “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” cümlesi, “ 26.10.1994 tarihli 4045 Sayılı kanuna göre güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” olarak düzenlendi.

Taslağa göre, ayrıca “kamu hizmetinin etkin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi” amacıyla atanacakların “sadakat, tarafsızlık-devlete bağlılık, davranış ve işbirliği, yurt dışında davranış” gibi güvenlikle ilgisi olmayan kurallara uyma şartı aranacak.

CHP karşı çıkıyor

Edinilen bilgiye göre, AKP Grup yöneticileri taslak metni incelenmek üzere CHP Grubu’na iletti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ilke olarak güvenlik soruşturmasına karşı olduğunu bildirdi.

CHP 26. Dönem Ankara Milletvekili Avukat Şenal Sarıhan, taslakla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yasal düzenlemelere aykırı bir kıyım politikası aracı"

“Bu, tüm kamu görevlileri için güvenlik soruşturmasını iptal hükmüne rağmen tekrar yasal hale getirme gayretidir. Oysa ‘Güvenlik Soruşturmaları’, olağanüstü dönemlerin ürünüdür. İdareye keyfi davranma ve ‘işsiz ve aşsız bırakarak insan öğütme silahı’ vermektedir. Geçmişte yasal dayanakları olmaksızın yönetmeliklerle gerçekleştirilen bu uygulama, 12 Eylül’ün ‘sakıncalılar’ uygulamasının hukuksuzluğunun idari yargı makamlarınca iptali üzerine, bir yandan 1402’liklerin haklarını iade etmek zorunda kalırken bir yandan da sıkıyönetim anlayışını sürdürmek gayreti ile yürürlük bulmuştur. 4045 Sayılı Yasa incelendiğinde 12 Eylül’ün izleri kolayca görülebilir. Bugün de KHK’nin yasalaşması ile OHAL’ın sürekliliği sağlanmıştır. Güvenlik soruşturması, var olan yasal düzenlemelere de aykırı bir kıyım politikası aracıdır. Güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları, bireyin özel yaşamına müdahaledir. Çalışma yaşamı alanında yasaklayıcı önlem, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez olması gereken tüm hakların varlığını ortadan kaldırır. Özetle bu düzenlemeye bütünü ile karşı çıkılmalıdır."