Anayasa Mahkemesi, Türkiye genelindeki iş bırakma eyleminde garda trenin önüne oturan sendika üyesi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları (TCDD) çalışanlarına disiplin cezası verilmesinin, toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme hakkının ihlali olmadığına karar verdi.
Yüksek Mahkeme, iş bırakma eylemini aşan bu eylemleri nedeniyle başvuruculara disiplin cezası verilmesinin kamu düzeninin korunması amacı bakımından zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği sonucuna vardı.
Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Türk-İş ve Kamu-Sen, toplu sözleşme ve grev haklarının tanınmaması, toplu görüşme sürecindeki taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle 25 Kasım 2009'da, Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi kararı aldı.
Konfederasyonların kararı üzerine TCDD Adana Bölge Müdürlüğü çalışanı sendika üyesi başvurucular eyleme katıldı. Başvurucular eylem sırasında Adana Gar 2. yoldaki Mavi Tren'in önüne oturarak, trenin depoya alınmasını engelledi.
TCDD Yüksek Disiplin Kurulu, işçilere "aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verdi.
Eyleme katılanlar hakkında ayrıca kamu kurumu faaliyetlerini engelledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Ulaşım araçlarının çalınması ve alıkonulması suçundan yargılanan işçiler beraat etti.
Başvurucular, verilen disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemelerinde dava açtı. İptal istemlerinin reddedilmesi üzerine 12 TCDD çalışanı, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
İşçiler, üyesi oldukları sendikanın Türkiye genelindeki iş bırakma eylemine katıldıkları için disiplin cezasıyla cezalandırılmaları nedeniyle adil yargılanma, sendikal faaliyet ve örgütlenme özgürlüğü haklarının ihlal edildiğini öne sürdü.
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Gerekçede, somut olayda başvurucuların, iş bırakma eylemine katılmaları nedeniyle değil, trenin önüne oturarak hareketine engel olmaları nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırıldıkları belirtildi.
Olay tarihinde başvurucuların üyesi oldukları sendikanın toplu görüşme sürecindeki taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle bir günlük iş bırakma eylem kararı aldığı, başvurucuların da aralarında bulunduğu grubun yurt genelinde uygulanan bir günlük iş bırakma eylemine katıldıkları hatırlatılan gerekçede, eylem sırasında başvurucuların bir trenin önüne oturarak hareketini engelledikleri kaydedildi.
"Ağır bir külfete yol açtığı anlaşılmıştır"
Derece mahkemelerinin de trenin engellenmesi fiilleri nedeniyle başvurucuların sendikal amaçlarını aştıkları yönünde karar verdiği belirtilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"Sendika kararının dışındaki trenin fiilen engellenmesi eyleminin amaçları, seçilen protesto yönteminin niteliği ve her iki yargılamadaki tespitler göz önüne alındığında, eylemin başkalarının haklarının engellenmesi noktasında ağır bir külfete yol açtığı anlaşılmıştır. Sendika kararında belirtilen iş bırakma eylemini aşan bu eylemleri nedeniyle başvuruculara disiplin cezası verilmesinin kamu düzeninin korunması amacı bakımından zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği kabul edilmelidir. Ayrıca eylemin amacı ve niteliği ile verilen disiplin cezası birlikte dikkate alındığında, müdahalenin kamu düzeninin korunması meşru amacıyla orantılı olduğu sonucuna ulaşılmıştır."