Müvekkilin ikinci kez aynı suçlamalarla tutuklanması, AİHM Büyük Daire kararının uygulanmaması ve tahliye edilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğumuz 3 başvurumuz birleştirilmiştir. 19 Temmuz 2023 tarihinde, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun 25 Temmuz 2023 tarihinde başvuruları görüşeceği ilan edilmiştir.
Basına yansıyan bilgilerden, 25 Temmuz’da yapılan görüşmede bir üyenin 'dosyaya hazırlanamadığı' mazereti üzerine başvurumuzun görüşülmesinin belirsiz bir tarihe ertelendiği anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi'nin bu gündemine paralel olarak yaşanan birtakım gelişmeler, Anayasa Mahkemesinin olası ihlal ve serbest bırakma kararına karşı bir 'karşı hamle' planının yapıldığını göstermektedir.
Müvekkil hakkında, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7 Ocak 2020 tarihinde yaptığı savunmasında 'Benim ikinci tutukluluğumu organize eden kişi Ankara C. Başsavcısı Yüksel Kocaman’dır. Hukuk önünde kendisinden hesap soracağım” şeklindeki beyanları üzerine, Başsavcıyı hedef gösterdiği gerekçesiyle Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca dava açılmış, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi müvekkile 2 yıl 6 ay hapis cezası vermiştir.
Anılan dosya, 07.12.2022 tarihinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmiştir. Bu tarihten itibaren istinaf incelemesi bekleyen dosyada, Anayasa Mahkemesi'nin bu gündemine kadar herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.
Ancak 16. Ceza Dairesi'nin, 10 Temmuz 2023 tarihinde görevsizlik kararı vererek 21. Ceza Dairesi'ne, 21. Ceza Dairesi'nin ise 17 Temmuz 2023 tarihinde görevsizlik kararı vererek dosyayı 22. Ceza Dairesi'ne gönderdiği anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin, müvekkilin dosyalarını gündemine alacağını ilan ettiği 19 Temmuz 2023 tarihinden birkaç gün öncesinde yaşanan bu gelişmeler, müvekkilin yeniden hükümlü yapılarak olası Anayasa Mahkemesi kararının da önüne geçilmesinin amaçlandığı izlenimi yaratmaktadır.
Nitekim Anayasa Mahkemesi'nin 25 Temmuz tarihli oturumunda hükümete yakın bir üyenin mazereti nedeniyle görüşmenin gerçekleşmemiş olması, müvekkili hükümlü kılacak 'karşı hamlenin' henüz hazır olmadığını akla getirmektedir. Bu ertelemenin, onama bekleyen 2 yıl 6 aylık hapis cezası için bir zaman kazanma girişimi olduğu açıktır. Zira müvekkilin hükümlü kılınabileceği tek dosya, henüz birkaç gün önce -18 Temmuz 2023- Ankara 22. Ceza Dairesi'ne ulaşmış olan bu dosyadır.
AİHM kararları öncesi ve sonrasında yapılan planlamalarla müvekkil, 'tutukluluğu kalkınca hükümlü, hükümlülüğü bitince tutuklu' yapılmış ve bu suretle de bugüne kadar cezaevinde rehin tutulmuştur. Aynı taktik ve stratejik planlamalarla, Anayasa Mahkemesi'nin olası bir ihlal ve serbest bırakma kararına karşı hazırlık yapıldığına dair güçlü karineleri kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Bu gelişmeler, yeni bir 'karşı hamle yapar, işi bitiririz' operasyonuna işaret etmektedir.
Sayın Demirtaş’ın avukatları olarak tüm yargıçları hukuka bağlı kalmaları, kumpas suçuna katılmamaları, aksi taktirde her türlü yasal hakkımızı kullanacağımız konusunda uyarıyoruz.
Tüm siyasetçileri, siyasi partileri, milletvekillerini ve kamuoyunu da bu yeni kumpas girişimi konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Konuyu yakından takip etmeyi sürdüreceğiz."
TIKLAYIN | AYM'deki Demirtaş görüşmesine "üye" engeli