Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, 'hayır' oylarının iktidar kanadında moral bozukluğu yarattığını, bu yüzden bir takım "şehir efsaneleri" yoluyla sandığa gidecek olanların motivasyonunun düşürülmeye çalışıldığını savundu. "Sürekli nasıl geçersiz oy çıkacağı yönünde kafa karıştıran bir takım mesaj ve SMS’ler yolluyorlar. Amaç kafa karıştırmak. Sandığa gidecek olan insanların motivasyonu düşürmek" diyen Nazlıaka, sandığa gitme oranı düştükçe bunun 'evet' oylarına yarayacağına dikkat çekti.
'Hayır'ın yakaladığı avantajı koruyabilmesi için sandığa gitme oranının en az yüzde 85 olması gerektiğini ifade eden Nazlıaka, bu oylamanın kaderinin, kararsızlar, kadın ve gençler tarafından belirleneceğini söyledi. "Hayır’" diyen kadınlar sayesinde "tecavüzcülere aklama yasası," "kürtaj yasası" ve iyi hal indirimleri gibi bir çok önemli düzenlemeye de geri adım attırıldığını anlatan Nazlıaka, ‘Kadınlar nerede, ne zaman Hayır dediyse kazandılar. Bu seferde Hayır diyor ve onun için kazanacağız, AKP’yi iktidara kadınlar getirmişti, iktidardan kadınlar indirecek. Referandum süreci de bunun başlangıç dönemi olacak” dedi.
Meclis’te ‘kürsüye kelepçeleme’ eyleminin etkisinin son derece olumlu olduğunu belirten Nazlıaka 'hayır' kampanyasını kelepçe eylemi üzerinden yürüttüğünü anlattı. "Cumhuriyete yürekten kelepçeli olan yurtsever insanlar", "Cumhuriyete yürekten kelepçeliyiz" sloganlarıyla yürüttüğü kampanya kapsamında yurt içinde ve yurt dışında çalışmalarını sürdüren Nazlıaka T24’e "Ben hiç bir seçim öncesinde bu kadar umutlu olmamıştım. Bu sefer Hayır çıkacağına inanıyorum" dedi.
Nazlıaka T24’ün sorularına değerlendirmeleri şöyle.
"AKP’yi iktidara kadınlar getirmişti, kadınlar indirecek"
AKP’yi iktidara kadınlar getirmişti, iktidardan kadınlar indirecek. Referandum süreci de bunun başlangıç dönemi olacak. Bugüne kadar kadınlar ne zaman ‘Hayır’ dediyse kazandılar. Bu sefer de hayır diyecekler ve kazanacaklar. Kürtaj yasasına ‘Hayır’ dedik, geri çektiler, Tecavüzcüleri aklama yasasına ‘Hayır’ dedik, geri çektiler, mahkeme esnasında efendi durdu, takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin dedik. Mahkeme kararları son dönemlerde bu konudaki duyarlılığı gözetir şekilde sonuçlanmaya başladı. Dolasıyla kadınlar nerede, ne zaman Hayır dediyse kazandılar. Bu seferde Hayır diyor ve onun için kazanacağız.
"AKP tabanında çok tereddütlü olan bir kesim var"
Benim genel olarak gözlemim şu; MHP tabanının yüzde 80’i hayır diyecek. AKP tabanında da çok tereddütlü olan bir kesim var. Ayrıca onlara neden evet diyeceklerini sorduğumuzda onu gerekçelendirmekte zorlanıyorlar. Örneğin gittiğim bir köyde yargı bağımsızlığının öneminden bahsederken bir çiftçi ‘benim hiç mahkemeyle işim olmuyor ki' yargı bağımsızlığı benim için önemli değil dedi. Bende e o zaman ‘Siz traktör satın aldınız mı’ diye sordum Krediyle mi satın aldınız dedim. Evet dedi. Bu rejim değişikliği gerçekleşin ve bu bir kişi bir gecede faizleri yüze katlamaya karar verirse ne yapacaksınız diye sorduğum zaman da ‘hiç düşünmemiştim’ dedi.
Bir başka ilçe de, köyde de bir gençle konulurken benim için yargı bağımsızlığı önemli değil ben zaten AKP ilçe yöneticisiyim dedi ben de yarın öbür gün bir AKP milletvekili ile sorun çıksa bir uzlaşmazlık yaşarsanız ve yargıya gitseniz ne yönde karar verir diye sordum. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun kurulduğu bir sistemde her zaman üstünün üstü vardır, o da haklısınız ben aslında oy kullanmaya gitmeyebilirim dedi.
"Anketlere 13 kişiden biri cevap veriyor; bu gizli Hayırcıları gösteriyor"
Nasıl koyu Hayır’cılar varsa çok koyu Evet’çiler var. Bence bu seçimin kaderini kararsızlar belirleyecek. Ben hiç bir seçim öncesinde bu kadar umutlu olmamıştım. Bu sefer Hayır çıkacağına inanıyorum.
Baz aldığım unsurlardan biri de anket firmalarına katılım oranı. Daha öncesinde her üç kişiden birisi sorulara cevap verirken şimdi 13 kişiden biri sorulara cevap veriyor. Bu da aslında gizli Hayırcıların olduğunu gösteriyor. Bu kadar iktidar baskısını olduğu bir ortamda Hayır yönünde oy vereceğini söylemekten çekinen vatandaşlar mecburen oylarını gizlemeyi tercih ediyor.
"Tüm kararları kocan versin ister misin? 'O kadar da değil' diyor kadınlar?"
AKP’nin kırsalda ki kadının çok fazla bir bilgisi yok. Onlarla sohbet ederken de şunu söylüyorum. ‘Kocanı seviyor musun’ diyor. 'Peki senin yerine tüm kararları kocan karar versin ister misin’ diyorum. Onlar da ‘O kadar da değil’ diyor. Yasa değişikliği ile kararlara bir kişi verecek. Bir kişinin kim olduğu önemli değil. Bugün cumhurbaşkanı olur yarın da başka biri olur. Çünkü bu sistem değişikliği...
"Kadınlar, kararsızlar ve gençler kaderi belirleyecek?"
Ben en kararsız kesimin kadınlar olduğunu gözlemledim. Gençlerle çok temasım oldu. Üniversitelerde konuşma yapmam engellendiği için farklı mekanlarda toplandık. Üniversitelerde konuşmam yapmam engellendiği için örneğin Kocaeli Üniversitesi Rektörü üniversitede etkinlik yapmamıza izin vermediği için gençler salon tuttu. Bilgi Üniversitesi'nde rektör var olan etkinliği son anda iptal edince, gençler Ankara’ya gidelim dediler burada buluştuk.
"Depolitize ve apolitize olmuş gençler ‘ne değişecek ki’ diyor?"
Gençlerde gördüğüm şu bir kısım gençlik depolitize ve apolitize olmuş gençlik oy versem de ne değişecek ki duygusuna kapılmış durumda. En önemlisi kararsız olan kadınları sandığa götürmek, sandığa gitme konusunda motivasyonu olmayan gençleri de sandığa gittiğinde onların hayatını etkileyecek rejim değişikliği konusunda uyarması farkındalıklarını yükseltme ve sandığa gitmelerini temin etmek olmalı. Asıl belirleyeceği olan kesimin kadınlar ve gençler olduğuna inanıyorum.
"Evet’çi milletvekilleri daha mahcup çalıştıklarını gördük"
Hayırcıların çok daha inanarak karalılıkla çok daha umutla çalıştıklarını gördüm. Baştan beri Hayırlar önde gittiği için bugüne kadar pek çok seçimde yenilgi duygusu yaşamış olan muhalefette bile olumlu bir iklim ve umut yarattı. Evet’çilerin ise milletvekilleri de dahil daha mahcup, daha çekingen çalıştıklarını gördük. Bu mahcubiyeti Başbakan'ın söylemlerinde görülebilir. Başbakan neden evet dediklerini gerekçelendiremedikleri için abidik gubidik laflar ederek, rejim değişikliğine ihtiyaç vardı çünkü çok kilo almıştık gibi, işi biraz sulandırarak açıklamaya çalıştı. Evet deyip evlendiniz, çoluk çocuk sahibi oldunuz, pişman mısınız ya da itaat et, rahat et gibi yapılacak olan değişikliği değil daha çok insanların duygu dünyasına yönelik söylemler geliştirmeye çalıştılar.
"Sürekli ‘nasıl geçersiz oy’ çıkacağı yönünde kafa karıştırıcı mesaj ve SMS yollanıyor"
Baştan seri Hayır’ın önde olması iktidarda çok moral bozukluğuna sebep olmuş olmalı ki; şimdi bir takım şehir efsaneleri yaymaya çalışıyorlar. Sürekli nasıl geçersiz oy çıkacağı yönünde kafa karıştıran bir takım mesaj ve SMS’ler yolluyorlar. Amaç kafa karıştırmak. Sandığa gidecek olan insanların motivasyonu düşürmek, sandığa gitme oranı ne kadar düşük olursa Evet’e yarayacak. Bu yüzden ben buradan vatandaşlarımızı uyarıyorum, sandığa gitme oranı en az yüzde 85 olmak zorunda. Hayır’da sahip olduğumuz oranı koruyabilmemiz için. Aksi takdirde Hayır’da yakaladığımız avantajı kaybedebiliriz.
"Kelepçenin kampanyaya olumlu etkisi oldu"
Kampanyaya son derece olumlu bir etkisi oldu. Kampanyayı kelepçe eylemi üzerinden kurgulayarak yürüttüm. ‘Cumhuriyete yürekten kelepçeli olan yurtsever insanlar,' 'Cumhuriyete yürekten kelepçeliyiz’ diye yürüttüm. Yurt dışına gittiğim zaman da birçok insanın kelepçeli eylemin bir çok insanın yurduna, beklentisine ve iktidara ayar verme konusundaki talebine hitap ettiğini farkettim.
