Bilim insanları ayda koloni kurmak için uzun yıllardır plan yaparken, güncelliğini yitirmeyen bir sorunla karşı karşıyalar: Ayın dondurucu soğuğu. BBC Türkçe'de yer alan yazıya göre; ayda gece, 14 gün sürüyor ve bu süre boyunca sıcaklık -173 dereceye kadar düşebiliyor.
BBC Türkçe’de yer alan yazının tamamı şöyle:
Dünya’nın en soğuk bölgeleri bile Ay’daki dondurucu gece soğuğunun yanında sıcak kalır. Buna dayanacak bir üs inşa etmek hiç de kolay olmayacak.
Ay’da bir koloni kurma düşüncesi on yıllar boyunca bilim insanlarını cezbetti. Uzay 1999 ve Ay gibi filmlerde de bu konu ele alındı.
Ayda koloni insanlar açısından mantıklı bir adım olarak görülüyor. Dünya’dan 383 bin km uzakta olması Ay’a gidiş gelişleri, takviye işini kolaylaştırıyor. Ayrıca Helyum 3 gazı bakımından zengin olması da nükleer reaktörler açısından yakıt sorununu çözüyor.
Birçok uzay programında Ay’da sürekli insanların yaşadığı bir koloni kurmak için teorik hazırlıklar yapıldı. Çin, Ay’ın arka yüzünde bir koloni kurma isteğini açıklamıştı. Avrupa Uzay Ajansı ESA ve Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos sürekli yerleşim olanaklarını araştırmak üzere Ay’a bir dizi sefer düzenlemeyi planlıyor.
Fakat bu kolay bir iş değil. Ay’ın etrafında bir kez dönmesi yaklaşık 28 günde tamamlanıyor. Bu ise Ay’da gecenin 354 saat sürmesi demek, yani Dünya’nın 14 günü. Bu süre boyunca sıcaklık -173 dereceye kadar düşebiliyor.
Ay’ın Kuzey ve Güney kutuplarında gece dönemi daha kısa süreceğinden üsler buralarda kurulabilir. Fakat uzmanlar üs kurarken başka faktörlerin de gözetilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ay’ın kutuplarında Güneş hep ufukta görüneceği için güneş ışınlarından enerji toplayacak panellerin dikey inşa edilmesi gerekecek, bu ise işi daha karmaşık kılacaktır. Oysa ekvator bölgesinde kurulacak paneller doğrudan yere döşenebilir. Fakat uzmanlar üssün yeri doğru seçildikten sonra sıcaklığın kolaylıkla ayarlanabileceğine inanıyor.
Ay’da gece ile gündüz arasındaki ısı farkı, dondurucu soğuğa ve yakıcı sıcağa karşı uygun izolasyonun yanı sıra, ısıya göre genleşme ve büzüşmeye dayanıklı metaller kullanılmasını da gerektiriyor.
Daha önce Ay’a yapılan seferlerde bu tür sorunlar yaşanmıştı.
Yüksek ısı farklarından korunmanın yollarından biri, üs binalarını yere gömülü şekilde inşa etmek olabilir. Ay’ın yüzeyini kaplayan pudramsı maddenin ısı iletkenliği düşük, güneş ışınlarının yaydığı radyasyona karşı da dayanıklıdır.
Ancak teoride uygun bulunan bu fikrin pratikte uygulanması oldukça sorunlu olabilir. Uzmanlar bunun ancak uzaktan kumandalı robot inşaat makineleriyle yapılabileceğine inanıyor.
Başka bir yöntem de doğrudan iniş sırasında yere gömülecek şekilde Ay’a hızlı iniş yapmak. Ancak bu durumda da güneş enerjisinden yararlanma olanakları sınırlanmış oluyor.
Başka bir alternatif ise koloni kurulduktan sonra hidrolik kazıcılarla çıkarılan ay toprağıyla koloninin üzerini örtmek. Bu yapılamadığı durumda ise uzay araçlarında çok sık kullanılan bir yöntem olan çok katlı izolasyon maddeleriyle koloni korunabilir.
Enerji kaynakları olarak başvurulabilecek alternatifler arasında termoelektrik jeneratörler, radyoizotop termal jeneratörleri, nükleer (fizyon) reaktörler ve lityum-iyon pilleri sayılıyor.
Ay yüzeyinde kurulacak bir istasyonun, 14 gün sürecek Ay gecesi boyunca enerji ihtiyacının karşılanması için yörüngede tutulan bir uydudan mikrodalga ya da lazer yoluyla transferin de teoride mümkün olabileceği belirtiliyor. Ancak bu fikir de pratik sorunlar içeriyor, çünkü enerji ihtiyacını 14 gün boyunca karşılaması için bu uydunun olağanüstü büyüklükte olması gerekiyor.
Ay’ın zorlu gecelerine dayanacak bir koloni kurmanın önünde engeller olmakla birlikte bunların aşılabileceği düşünülüyor. Uygun bir termal yalıtım ve enerji üretim sistemi bulunması halinde önümüzdeki yıllarda Ay’da üs kurup insan gönderme çalışmalarına başlanabilir. Bu iş başarıldığında ise gözümüzü daha ötelere dikme vakti gelmiş demektir.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz.