Yaşam

Ayılana da bayılana da nane-limon kolonyası

Meyve ve çiçekler, artık kolonyanın içinde.Zeynep Garan, nane-limon kolonyası üretti. Ayılana da, bayılana da iyi geliyor!

01 Kasım 2009 02:00

Meyve ve çiçekler, artık kolonyanın içinde.Zeynep Garan, nane-limon kolonyası üretti. Ayılana da, bayılana da iyi geliyor!

Mandalina, nar çiçeği, zeytin, üzüm, safran, gül, lavanta, zambak, ceviz yaprağı... Limon kolonyasının pabucunu dama atan bu meyve ve çiçekler, artık kolonyanın içinde. Lokum'un sahibi Zeynep Garan, limon kolonyasına yapılan 'kötü muamele'ye dikkat çekmek için nane-limon kolonyası üretti. Ayılana da, bayılana da iyi geliyor!

Sürekli bir kolonya kültüründen bahsediliyor. Bayramlarda şeker ikramından sonra mutlaka tutulan, misafir geldiğinde unutulmaması gereken bir gelenek... 50, 60 yıllık kolonya firmaları dedelerinden miras kalan bu kültürün en eski temsilcisi olmanın gururunu taşıyor. Limon kolonyasının Türk kültürüne özgü, sadece bu topraklara ait bir ürün olduğunu zannediyoruz. Oysa değil. Pek azımız doğum yerinin Almanya'nın Köln şehri olduğunu biliyor. İsmi de zaten buradan geliyor. Eau de Cologne... 'Cologne' sözcüğü, Köln kelimesinin Fransızlar tarafından söylenen şekli.

Her ne kadar formülü Köln'de bulunsa da, ülkemiz topraklarıyla II. Abdülhamid döneminde tanışsa da biz limon kolonyasını çok sevdik. Hatta o ferahlığa bayıldık. Evimizin vazgeçilmez kokusu yaptık. Pereja, Eyüp Sabri Tuncer, Boğaziçi ve Selin olmak üzere dört de marka çıkardık. Ama son yıllarda limon kolonyasının popülerliğini kaybettiği görülüyor. Bunun kanıtını, Balıkesirli 60 yıllık firma; Esmen Kolonyaları'nın sahibi Serdar Albayrak şöyle açıklıyor: "Biz de ürünlerimizin yönünü Anadolu'ya çevirdik. Büyükşehirlerde limon kolonyası, orta raflardan alt rafa indi. Göz hizası en kıymetli raf orta raftır çünkü. Talep azalması olduğu doğru. Bayram zamanları promosyon olsun diye senede iki ya da üç kez gondollar oluşturuluyor sadece. Kolonya bitmez ama yön ve şekil değiştirir."

Serdar Albayrak'ın bahsettiği 'şekil değiştirme' durumu dikkatinizi çekmiştir. Sadece limon kokusu yükselmiyor şişelerden. Meyvelerin, çiçeklerin, yaprakların özlerinden yapılan yeni nesil kolonyaları keşfetmekle meşgulüz. Nar çiçeği, zeytin, üzüm, limon çiçeği, limon kabuğu, safran, hamsi, ceviz yaprağı, yasemin... Tütün, zambak, çimen kolonyalarının mazisi biraz daha eski. 1970'lere, 80'lere dayanıyor. Neredeyse her yöreye özgü bir koku üretiliyor ve her dönem biri moda oluyor.

Şu anda Anadolu'da zeytin kolonyası çok meşhur mesela. Büyükşehirlerde ise daha modern kokulara rastlıyoruz. Deniz ferahlığı vaat edenler gibi.

Lokum'un sahibi tasarımcı Zeynep Garan ise limon kolonyasına yapılan 'kötü muamele'ye dikkat çekmek için yeni bir koku üretti: Nane-limon kolonyası. Hani soğuk aldığımızda ya da mide bulantısına iyi gelir düşüncesiyle kaynatılan nane-limon çayı var ya, işte onun bir de kolonyası çıktı. Yanına da 4 çeşit daha ekledi; mandalina, lavanta, gül ve ıhlamur... Garan, "Kolonya, geleneğimizde olan bir kültür. Ama kötü, pis muamelesi yapılıyor. Bazıları kokusuna tahammül edemiyor. Çevremde rastlıyorum böyle tavırlara. Hem geleneğimizi hatırlatmak hem de Lokum olarak beş duyuya hitap eden bir marka olduğumuza vurgu yapmak için böyle bir proje geliştirdik." diyor.

'40 yıl limon kolonyası satamazsınız'


Serdar Albayrak - Balıkesirli Esmen Kolonyaları: "Değişim çok hızlı, bu nedenle aynı topluma bir 40 sene daha limon kolonyası satamazsınız. İlk başta limon kolonyası vardı, daha sonra Arko tıraş kolonyası üretti. Limon kolonyasının modası geçiyor. 1980 yılların gençliği ile 2000'in gençliği çok farklı. Limon kolonyası ferahlatıcı, ama daha kaotik bir çağda yaşadığımız için kokular da kaotikleşti. Zeytin, yöremizin ürünü olduğu için kolonyasını da yaptık. 4-5 yıldır çok talep görüyor. Türkiye kozmetik pazarının yüzde 80'i İstanbul'dan geçer. Bir de Anadolu kısmı var bu işin. Marketlerde, alt raflarda 50 cm'lik yerlerde kolonyaya yer ayrılır. 3-5 kalem mal görürsünüz. Anadolu'da büyük şehirlere göre daha fazla kolonya kültürü devam ediyor. Hipermarketlere hitap edemeyen, yenilik yapamayan, konuyu çeşitlendiremeyen firmalar yok olacak. Son zamanlarda Anadolu'da çok fazla kolonya firması iflas etti. Şu anda 500 firma kaldı. Önceden 1.000-2.000 arasındaydı."


Türkiye'nin ortak zevki hâlâ limon kolonyası

Gelincik Onan - Selin Kolonyaları Pazarlama Direktörü: "Kolonya pazarı 52 milyon TL ve 7,6 milyon litrelik bir pazar. Bu, pazarın ölçümlenen kısmı. En az yarı miktar kadar da kayıt dışı kolonya satışı olduğunu tahmin ediyoruz. Kolonya satışları, bayram döneminde diğer aylara göre tüketim 3 kat artıyor. Gençler arasında kolonya kullanımı yetişkinlere oranla daha az. Pazarın durağanlaşması ve büyümedeki yavaşlamasının sebeplerinden biri bu. Bölgesel ve yerel markaların sayısı oldukça fazla. Pek çok lokal firma, bölgesel beğenilere özel limon kolonyası ve bunun haricinde farklı meyve ve bitki kokuları içeren kolonya çeşitleri üretiyor. Bölgeye, şehre hatta ilçeye ait isimler olduğunu gözlemlemekteyiz. Ancak hâlâ Türkiye'nin ortak zevki limon kolonyası. Son yıllarda limon kolonyası haricinde piyasaya çıkan yeni çeşitler toplamda ölçülen pazarın göz ardı edilebilecek kadar küçük bir bölümünü oluşturuyor."

Kolonya tüketimi her geçen gün azalıyor

Altan Eplek - Pereja Genel Müdür Yardımcısı: "Kolonya, tüketimi her geçen gün azalmakta olsa da hâlâ sürekli kullanan bir tüketici kitlesine sahip. Bu kitle ağırlıklı 35 yaş üzerinde olan kullanıcılardır. Geleneklerin unutulup yeni alışkanlıkların kazanılması ve teknolojinin de gelişmesi ile birlikte Türk kültür ve geleneğinin bir simgesi haline gelen limon kolonyası da ister istemez bu değişimden üzerine düşen payı aldı. Geçmişte geleneksel bir ürün olarak kullanılan limon kolonyası, günümüzde gerek alışkanlık, gerek limonun verdiği ferahlık, gerekse duygusal bir sebepten ötürü kullanılıyor. Geleneklerin değiştiği bu dönemlerde, ağırlıklı olarak limon kolonyası tüketimi, ya kokulu genç kolonya dediğimiz ürünlere ya da parfümlere kaymış durumda."

'Her eve lazım hacı mülazım!'

Bolu'nun Yeniçağa ilçesinde 41 yıldır Yeniçağ kolonyaları üretiliyor. Burada da çeşit çok, hem de yöresel. Abant çamı, nar çiçeği, çimen, beyaz zambak, tütün, limon... Ama bir kolonya var ki gerçekten ilginç. Adı; 'her eve lazım hacı mülazım.' Özel bir karışımdan oluşan kolonyanın içeriğini Çağlar ailesi sır gibi saklıyor. Recai Çağlar, 41 yıl önce babası Azmi Çağlar'ın kurduğu imalathanede yıllık 13 bin litre kolonya ürettiklerini söylüyor. İmalathanede de üç nesil birden görevli. Çağlar, "Yöresel kokuları özel formülle kolonyaya katıyoruz. Bunu yaparken tecrübemizi konuşturuyoruz." diyor ve kısa bir süre sonra çıkacak yeni kokularının adını kimse kopyalamasın diye şimdilik söylemiyor.