Posta gazetesi yazarı Oral Çalışlar, Cumhuriyet gazetesinde 10 yılı aşkın süre aynı odayı paylaştığı, dün kaybettiğimiz Türkiye medyasının en kıdemli isimlerinden Aydın Engin'i yazdı.
Aydın Engin'le ilgili yazısında bir anekdot da paylaşan Çalışlar şu ifadeleri kullandı:
"Girdiği her topluluğu neşelendiren, esprili, muzip, çok sevimli bir adamdı. Onunla 10 yıldan fazla aynı odayı paylaşmam bir şanstı. Gülerek, eğlenerek mesleğimizi sürdürdük. Her ikimizin de kılıbıklığı üzerine çeşitli rivayetler dolaşırdı. 'Oya’dan emir geldi' dedik mi hazır ola geçerdi. Bir gün, heyecanla ayağa kalkarak 'Görün bakalım Oya’ya nasıl posta koyacağım, o zaman ne kadar sert erkek olduğumu görürsünüz' dedi.
O telefonun başına geçti. Biz de paralelden Aydın’ın Oya ile konuşmasını dinlemeye durduk. Aydın 'Bak Oya bu gece Beyoğlu’na gidip hard bir gece yaşayacağım beni bekleme…' dediğinde Oya’dan gelen cevap kısa ve netti: 'Sen yine kime poz yapmak için böyle konuşuyorsun, paralel telefonda kim var?'
...
İpek (Çalışlar) o dönemde haber müdürüydü. Çok zor zamanlardı. Özellikle Güneydoğu’daki çatışma ortamı gazeteciliğimizi etkiliyordu. Aydın, o bölgeden birçok sorunu gündeme taşıyan, devletin baskılarını teşhir eden, silahlı şiddeti de eleştiren bir tutum gösteriyordu. Cumhuriyet’te o günün koşullarını zorlayarak yaptığı yazı işleri müdürlüğünden ayrılıp, yeniden muhabir yazarlığa dönmeyi tercih etti.
O artık yitip giden bir dönemin, ilkeli gazeteciliğin sembollerinden. Demokrasiye ve özgürlüğe tutkundu. Daha çok katkılarda bulanabileceği bir dönemde onu kaybettik. Onu çok sevdik. İpek, Reşat ve ben ölüm haberini aldığımızda derin bir üzüntüyle sarsıldık. Onu çok arayacağız. Gazetecilik camiasının önemli bir tuğlası eksildi. Güle güle benim sevgili arkadaşım."