Avusturya İçişleri Bakanı Wolgang Sobotka, insan hakları ve kamu düzeni tehdit altına girdiği takdirde, yabancı siyasetçilerin ülkede konuşma yapmasını yasaklayan bir düzenleme yapmak istediğini söyledi.
Sobotka ORF Radyosu'nda yaptığı açıklamada, Türk siyasetçileri hedef alan düzenlemeyle, yabancı politikacıların içerideki mücadelelerini Avusturya'ya taşımalarına izin vermeyeceğini ve konuyla ilgili yasal düzenlemeyi hukuk uzmanlarına gösterdikten sonra kabineye sunacağını ifade etti.
Bakan Sobotka, yeni yasal düzenlemenin Türkiye'deki anayasa referandumu için de geçerli olacağını belirtti.
Sobotka, "Federal hükümetle uzlaşarak, bu adımın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan insan hakları ve temel hakların korunmasına hizmet ettiği durumlarda, İçişleri Bakanı bir yabancı siyasetçinin bir etkinliğe katılmasını engelleyebilir" dedi.
Bakan, bunun bir seyahat yasağı anlamına gelip gelmediği sorusunaysa, etkinliği iptal etmenin yeterli olacağını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet ziyaretleri için gelmesinin memnuniyetle karşılanacağını, ancak Avusturya'daki Türk toplumu arasındaki gerilimleri artırmasının istenmediğini vurguladı.
Sobotka, "Gerekirse bu bir seyahat yasağı anlamına da gelebilir, buna güvenlik güçleri karar vermek zorunda. Yabancı siyasetçilerin kampanya yapmasını engellemenin farklı yolları var" dedi.
Anasaya uzmanı avukat Theo Oehlinger ise yine ORF Radyosu'na yaptığı açıklamada, şiddeti körüklemek veya demokratik düzeni tehdit etmek dışında yabancı politikacıların kampanya yapmasının "çok zor" olacağını söyledi.
8,7 milyon nüfuslu Avusturya'da 116 bin Türk vatandaşı yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'da Türk bakanların bazı referandum kampanyası etkinliklerinin iptal edilmesini 'Nazi dönemine' benzetmesi, Alman siyasetçilerden tepki almıştı.
Erdoğan önceki gün yaptığı konuşmada "Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz" demişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert, Erdoğan'ın benzetmesine "şiddetle karşı çıktığını" belirterek, iki ülkenin "gereksiz eleştirilerden kaçınması gerektiğini" belirtti.
Sözcü Seibert ayrıca iki ülkenin itidalli hareket etmesi gerektiğini de vurguladı.
Alman Adalet Bakanı Heiko Maas ise, ARD televizyonuna yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın sözlerini "absürt, utanç verici ve tuhaf" diye tanımladı ve Erdoğan'ın bu sözleri "Berlin'den bir tepki beklentisiyle söylediğini" savundu.
Ancak Maas, Erdoğan'ın Almanya'yı ziyaret etmesini ya da Ankara'yla diplomatik bağların koparılmasına karşı olduğunu da belirtti ve "bu tür hamleler Ankara'yı Putin'in kucağına iter ve bunu da kimse istemez" dedi.
Başbakan Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan'ın "istediğini elde edemeyen inatçı bir çocuk gibi" davrandığını söyledi. Julia Kloeckner "Nazi benzetmesi ölçüsüzlükte yeni bir zirve" dedi.