YSK’nın kararı ile mazbatası alınan Ekrem İmamoğlu’nun hakkında suç duyurusunda bulunduğu kişi Serhan Seyhan kim?
Serhan Seyhan, Aydın’da yerel gazetecilik yaptığını söyleyen bir kişi… Hakkında suç duyurusunda bulunulmasının nedeni ise İmamoğlu’nun aleyhine ifade vermesi için ‘FETÖ’ den yargılanan Erkan Karaaslan’a baskı yaptığı iddiası.
İddiayı gündeme getiren kişi Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Erkan Karaaslan...
Karaaslan bu iddiasını Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dile getiriyor. Serhan Seyhan’ın kendisi ile cezaevinde görüştüğü beyanında bulunuyor.
Seyhan’ın ifadeleri üzerine hakkında dava açılan başka bir isim de CHP’nin Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
Çerçioğlu, Erkan Karaaslan’la aynı dosyada yargılanıyor. Aydın 1’inci Ağız Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 14 Mayıs tarihli duruşmasına sağlık gerekçesiyle katılmayan Çerçioğlu sonradan verdiği ifadede Serhan Seyhan için şunları söylüyor:
"Erkan Karaaslan ile cezaevinde görüşen gazeteci Serhan Seyhan'ı tanıyorum. Kendisini yıllar öncesinden; CHP'nin Gençlik Kolları'ndan tanıyorum. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan bir devlet memuru ile evlendi. Oradan da tanıyorum kendisini.”
Çerçioğlu’nun ifadesine göre Serhan Seyhan 5-6 yıl önce Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bir ihalesine katılıyor. O ihale için Seyhan’dan diploması isteniyor. Seyhan da Selçuk Üniversitesi'nden verilmiş olan yazılım mühendisi olduğuna dair bir diploma sunuyor. Ancak araştırma sonucu Selçuk Üniversitesi’nde yazılım bölümü olmadığı, Seyhan’ın ihale dosyasında yer alan diplomasının sahte olduğu anlaşılıyor. Bunun üzerine suç duyurusunda bulunuluyor. Serhan Seyhan ceza alıyor. Özlem Çerçioğlu’nun iddiasına göre husumetin nedeni ihale sürecinde yaşananlar.
Ankara- Sincan T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Erkan Karaaslan ile Serhan Seyhan’ın avukat olmadığı halde cezaevinde nasıl görüşebildiği sorular arasında. Bu konuyu yazılı soru önergesi ile gündeme getiren isim de CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül oldu.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması için verilen yazılı önergede Erkan Karaaslan’ın şu ifadelerine yer veriliyor.
“14.03.2019 tarihinde avukat görüşü adı altında cezaevinde beni görüşmeye çıkarttılar. Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular, bir baskı olmadığına dair beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan Aydın ilinde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm, bu kişi avukat değildir. 14.03.2019 tarihli kendisinin bana yaptığı görüşmede başta Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında CHP başkanları hakkında beyanda bulunmam halinde o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan etmiştir. Bu görüşmenin ardından yargılanmamın belediye başkanları ile ilgisinin olmadığı söyledi. Kendisine faks göndereceğimi belirttim. 15.03.2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı beni odasına davet etti. Çektiğim faksın devlet kurumlarından çıkmasının mümkün olmadığını, istediğim kişi ile beni görüştürebileceğini söyledi. Tutanaklara ismini geçmesini istemediğim bakanlar bana ve aileme ulaşarak belediye başkanları aleyhinde beyanlarda bulunmamı istediler. Davalardan beraat etmemi ve tahliye olmamı da bu beyanlar ile ilişkili olacağını söylediler. Bu süreç devam etmiştir. 18-19-20-27 Mart'ta cezaevine talebim olmaksızın gelenler olmuştur. Bunlarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptım. “
31 Mart yerel seçimlerinde Özlem Çerçioğlu yüzde 53,94 ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandı. T24’e konuşan Aydın’daki yerel kaynaklar Serhan Seyhan’ın, Çerçioğlu’nun rakibi olan adaylardan birinin basın danışmanı olarak çalıştığını, gazetecilik kimliğinin buradan geldiğini söyledi.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat tarafından Serhan Seyhan hakkında yapılan suç duyurusunda ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’’, ‘‘Görevi kötüye kullanma’’ ve ‘‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlamaları yapılıyor. Aynı dilekçede ‘soruşturma sonucu tespit edilecek, varsa bakan ya da bakanlar ile kimlikleri tespit edilecek kişiler’ de ‘şüpheliler’ arasında yer alıyor.