Yaşam

Avukat Kaya: Cem sucuk ekmek yedi, bitkin ve üzgündü

Avukat Aytekin Kaya, Cem'in sucuk ekmek yediğini, bitkin ve üzgün olduğunu söyledi.

17 Eylül 2009 03:00

Avukat Aytekin Kaya, Cem'in sucuk ekmek yediğini, bitkin ve üzgün olduğunu söyledi.

NTV'ye konuşan Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya, telefon bağlantısında, "Bana teslim olacağı bildirildi. Emniyet'in tutumu takdire şayandı ve şüphelinin çocuk olduğunu göz ardı etmediler; tebrik ediyorum. Vali'nin söylediği gibi bundan sonrası adli süreçtir ve yapılması gerekenler yapılacaktır. Biz de mutluyuz" dedi.

Babama üzülüyorum

"Benimle temasa geçilmesi ve harekete geçmemiz bir oldu ve çok fazla bilgi veremeyeceğim" "Ben kendisiyle biraz sonra görüşeceğim. Babası ve annesi de müvekkilim. Onların da düşünceleri teslim olması yöndeydi. Cem'in bana ilk söylediği "Babama çok üzülüyorum" oldu.

Kendisi bir çocuk. Ben de pek bir şey soramadım ama çok da normal görmedim. Ama vücut sağlığı iyiydi" şeklinde konuştu.

Cem Garipoğlu sakallı ve bitkindi... İlk konuşması nasıldı?
Bu çocuğu birkaç dakika sonra emniyete teslim edeceksiniz. Bu nedenle psikolojisinin normal olmasını beklemiyordum. Anladığım kadarıyla 7 aylık gelişmeleri takip etmiş. Böyle bir çocuğa ne anlatılır; sakin olması, varsa birşey bununla yüzleşmesi gerektiğini, emniyette bir şey olmayacağını, polislerin görevlerini yaptığını ve kendisini onlara teslim edeceğimi söyledim..

Ondan sonra kendisi de açıldı ve babası ile ailesine üzüldüğünü söyledi. Süreci takip ettiğini de buradan anladım. Sucuk ekmek aldım ve yemeğini yerken yerken 'bütün bunlar bu çocuk için mi?' diye düşünmeden edemedim.

Buluşacağımız yerle büfe arası yakındı. Konuşmak için vakit kazanmak istedim. 'Aç mısın?' dedim ve 'sucuk ekmek istiyorum abi' dedi. Yemeği dürüm şeklindeydi ve arabada yedi.

Bu zamana kadar neredeydi, yurt dışına çıkmış olabilir mi, öyleyse nasıl Türkiye'ye döndü, nerede olduğu ve saklandığına dair bir şey söyledi mi?
Hayır söylemedi, ben de sormasdım zaten. Ahlaki de olmazdı. Emniyet'te ifadesinin alınmayacağını, adliyeye sevk edileceğini ve sakin olmasını söyledim.

Türkiye'den çıkmış olmasının zor olacağı görünüyor. Yurt dışına çıktıysa nasıl girdi? Benim yorumum bu. Tekrar girmesi mümkün değil. Kapalı yerde kaldığı belliydi. Etrafa farklı bakıyordu. Bitkin ve üzgündü. Fiziksel olarak bir şey görmedim ama ruhsal açıdan normal olduğunu söyleyemem.

Belirttiğim gibi benim tahminim gelişmeleri izlediği yönünde. 'Babam ve ailem benim yüzümden sıkıntı çekti' dedi.

Yaşı 18'den küçük ve nasıl bir süreç yaşanacak?
Kanun koyucu bu gibi durumlar için düzenlemeler yapmış. İfadesinin nasıl alınacağı, sorgu yöntemleriyle ilgili olarak yetişkinlerden farklı. Hakkında yakalama kararı olduğu için Emniyet 24 saat içinde götürecek ve muhtemelen sevk edilecek.

Hayyam Garipoğlu ile görüştünüz mü?
Teslim ettikten sonra amcası Hayyam Bey'i aradım ve ilk dediği 'sağlık durumu nasıl? oldu ve arkasından 'Hayırlısı olsun' dedi.

Ailesinin yerini bildiği ve polise bilgi vermediği iddiaları var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hayyam Bey'in teslim olması ya da yakalanması yönünde açıklmaları odu. Telefondaki tepkisinden de bunu çıkartabiliyoruz; 'Hayırılıs olsun' dedi. Sağlık durumunu sordu ki amcası ve normaldir. Hayyam Bey sürecin dışındaydı.

Ben vekaleti alalı 2 gün oluyor yani 2 gündür Cem'in avukatıdım. Daha önce ailenin avukatıydım. Babanın çocuğuna notları oldu, duygusal şeylerdi ve paylaşmak doğru değil ama babası da yüzleşmesini istiyor.

Babasının sürece nasıl bir katkısı oldu? Teslim edildiğini biliyor...
Baba en başından beri çok üzgün. Kırk satır mı kırk sopa mı durumu. Hakikatin ortaya çıkması için Cem'in teslim olup ifade vermesi lazımdı. Baba iki defa üzgün; haksız yere içeride olduğu için ve çocuğu için.

Burada bir durum da var tabi. Hayatını kaybeden genç bir kız var ve bunları unutmuş değiliz. Konu Cem olduğu için konuşuyoruz; olayı dramatize etmiyorum.

'Ben bunu nasıl yaptım' gibi bir şeyler söyledi mi?
Çocuk çok üzgün ve 'benim yüzümden' diyor. Başka bir şey söyleyemem usul yasasına da aykırı zaten. Ama ailesinin başına gelenlerle igili yorumu 'benim yüzmden oldu' şeklindeydi.