Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), ihram kıyafetiyle İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki Kâbe maketini ziyaret etmek isteyen avukat Cihat Duman’ın ifade özgürlüğü başvurusunu “Hangi durumu eleştirmek ve ifade etmek istediği açık değil” gerekçesiyle reddettiği ortaya çıktı.
Diken'den Kemal Göktaş'ın haberine göre, avukat Duman, 20 Nisan 2015'te Üsküdar belediyesinin koyduğu maketi ihram giyerek ziyaret etmek istemiş ancak görevlilerce engellenmişti. Duman gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı.
Kendisini engelleyen güvenlik görevlileri hakkında yaptığı suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanan avukat, AYM'ye başvurarak ifade özgürlüğünün engellendiğini savundu.
Duman, başvurusunda Kâbe maketini ihramla ziyaret etmek istemesinin bir performans gösterisi olduğunu, ‘çarpık bir duruma sergilemek istediği performansıyla dikkat çekmek ve eleştiri hakkını kullanmak istediğini' belirtti.
Sergilemek istediği bu performansın bir sokak eylemi olduğunu ifade eden avukat, ‘böylece sanat eleştirilerine yeni bir eklemleme yaptığını ve amacının, sanat ve sergi etkinliklerindeki çirkinliklere karşı yeni bir tavır geliştirmek olduğunu' kaydetti.
İhramla Kâbe maketini ziyaret ederek eleştiri hakkını kullanmasının meşru bir gerekçe olmadan engellendiğini belirten Duman bu nedenle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü.
AYM'nin gerekçeli kararında ise Duman'ın başvurusunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddedildiği belirtildi.
AYM 1'inci Bölümü'nün kararında "Başvurucunun, ihram olduğunu belirttiği kıyafetiyle kamuya açık olduğu anlaşılan bir etkinliği ziyaret ederek eleştiri hakkını kullanmak istemesinin, ifade özgürlüğü korumasından yararlanacağı kabul edilmelidir" dendi.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
— Öte yandan başvurucu, çarpık bir durumu eleştirmek amacıyla ihram kıyafetiyle Kültür Merkezindeki Kâbe maketini ziyaret etmek istediğini belirtmişse de başvurucunun çarpık bir durumdan kastının tam olarak ne olduğu ve hangi durumu eleştirmek istediği bireysel başvuru formundan da kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz dilekçesinden de anlaşılamamaktadır. Başvuru konusuna benzer olaylarda Anayasa Mahkemesinin görevi, kamu otoritelerince çatışan değerler arasında adil bir denge kurulup kurulmadığını denetlemektir. Bununla birlikte başvurucunun ihramla Kâbe maketini ziyaret etmek şeklindeki ifade yöntemiyle hangi durumu eleştirmek ve ifade etmek istediği açık değildir.
— Dolayısıyla somut olayın koşullarında Anayasa Mahkemesinin kamu otoritelerinin gerçekleştirdikleri müdahale ile başvurucunun ifade özgürlüğü arasında adil bir denge kurulup kurulmadığını değerlendirmesi mümkün değildir. Bireysel başvuruda, kamu gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı, bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır. Somut olayda başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma ve temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
— Dolayısıyla başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşullan yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.