"Hakimlerin ve Yargının Bağımsızlığı Tehdit Altında" başlıklı bir yazılı değerlendirme yapan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Türkiye'deki yargının bağımsızlığına ilişkin görüş bildirdi.
Yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu üye ülkeler arasında Macaristan, Polonya, Romanya ile birlikte Türkiye'yi de gösteren Mijatovic, Türk mahkemelerinin bağımsızlığının 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki Olağanüstü Hal sürecinde zarar gördüğünü söyledi.
Türkiye'ye yaptığı son ziyaretinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularına değindiğini ifade eden Mijatovic, "Türkiye'de yargı bağımsızlığının olağanüstü hal ve sonrasında ciddi şekilde aşındığı konusunda endişeliyim" dedi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu ile ilgili anayasa değişikliklerinin Avrupa Konseyi standartlarına "açıkça aykırı olduğunu" konusunda fikrini dile getirdiğini söyleyen Mijatovic, "Bazı hükümetler ve politikacılar yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını ve verimliliğini korumak ve güçlendirmek yerine, yargıya müdahale ediyor ve hatta hakimlere yönelik tehditlere başvuruyorlar" dedi.
Mijatovic, Avrupa kurumlarının hukuk devleti ilkeleri ve yargı bağımsızlığının korunmasına yönelik daha fazla çaba içinde olmaları gerektiğine de vurgu yaptı.
Saray'da adli yıl açılışı tartışmaları alevlendirdi
Mijatovic Temmuz ayı başında Türkiye'yi ziyaret etmişti. Türkiye ziyaretinden sonra açıklamalar yapan Mijatovic, Türkiye'de yargının bağımsız hale getirilmesi gerektiğini belirtmiş, "Olağanüstü Hal Uygulaması sırasında verilen zarar tamir edilmeli" açıklamasını yapmıştı.
Türkiye'de 2019 - 2020 Adli Yıl Açılış Töreni'nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilmesi "yargı bağımsızlığı" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Adli yıl açılışının Cumhurbaşkanı'nın himayesinde gerçekleştirilmesinin yargının bağımzılığına zarar vereceğini ileri süren 52 baro töreni boykot etmişti. Beştepe'deki törene katılmayan Ankara Barosu, Sıhhiye Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapmış, açıklamada, "Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin yok edildiği, yargının yürütmenin tahakkümüne sokulduğu bir düzlemde mesleklerini icra etmeye çalışan avukatlar mesleğinin başında kendisini ekonomik ve siyasal kaosun içerisinde bulmakta" ifadelerine yer verilmişti.