Avrupa Birliği'nin (AB) en üst düzey yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı, sığınmacıların cinsel yönelimini belirlemek için psikolojik teste tabi tutulamayacağına hükmetti.
Lüksemburg'daki mahkeme, sığınmacılara yönelik cinsel eğilim testini "orantısız ve özel hayata yönelik ciddi bir saldırı" olarak nitelendirdi.
Nijeryalı bir erkek, Nisan 2015'te eşcinsel olduğu için ülkesinde zulüm görmekten korktuğunu belirterek, Macaristan'a sığınma başvurusunda bulunmuştu.
Ancak Budapeşte yönetimi, cinsel yönelimi belirleyen psikolojik testten geçmediği gerekçesiyle, sığınma başvurusunu geri çevirmişti.
Bunun üzerine Nijeryalı sığınmacı Avrupa Adalet Divanı'na başvurmuştu.
Mahkemesi, hükümetlerin, sığınmacıların hangi uluslarası koruma hakkına sahip olduğuna ilişkin araştırma ve uzman görüşüne başvurabileceğine işaret etti. Ancak bunu yaparken "insanlık onuru", "özel hayatın gizliliği" ve "aile yaşamına saygı" ilkelerine aykırı davranılamayacağının altını çizdi.
Avrupa Adalet Divanı'nın kararı 28 AB üyesi ülke açısından bağlayıcı olacak. Benzer bir karar 2014 yılında Hollanda ile ilgili olarak alınmıştı.
Senegal, Uganda ve Sierra Leone vatandaşı üç erkek, eşcinsel oldukları gerekçesiyle Hollanda'ya sığınma başvurusu yapmıştı. Ancak Danıştay, eşcinsellik gerekçesini inandırıcı bulmayarak, sığınma başvurusunu reddetmişti. Bunun üzerine konu Avrupa Adalet Divanı'na taşınmıştı.
Mahkeme, AB üyesi ülkelerin, öncelikli olarak sığınmacıların güvenliğine odaklanması gerektiğini vurgulamştı.
Avrupa Adalet Divanı'nın kararında, eşcinsel olduğunu söyleyen sığınmacılarla ilgili olarak tıbbi muayene, tıbbi kontrol adı altında ileri giden sorgulama ya da cinsel faaliyetlerine ilişkin kanıt isteme gibi ileri giden bir tutum sergileyemeyeceği belirtilmişti.
Uganda, Nijerya, Kenya ve Botswana gibi Afrika ülkelerinde eşcinsellik "yasak".
Afrika ülkelerinin yanısıra, eşcinselliğin kabul görmediği bazı Ortadoğu ülkelerinden ve Çeçenistan'dan yüzlerce kişi Avrupa ülkelerine sığınma talebinde bulunuyor.