Yaşam

Av sezonu öncesi 'bayat balık' uyarısı

30 Ağustos 2009 14:33

Yeni av sezonuyla elde kalan bayat balıkların, taze balıklarla satışa sunulabileceği, tüketilen bayat balıkların zehirlenmelere yol açabileceği bildirildi.
Kocaeli Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Akif Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, avlanma yasağının 1 Eylül'de sona ereceğini belirtti.
Sezonun açılmasıyla balıkçı tezgahlarında aynı boyda, aynı görüntüye sahip olmalarına rağmen balıklar arasında fiyat farkı görülebileceğini ifade eden Şen, geçmiş dönemlerde bazı satıcıların elde kalmış, taze olmayan balıkları fiyatını düşürerek tazeymiş gibi piyasaya sürmeye kalkıştığını, tüketicilerin de fiyatlara aldanarak balık avının açılış sezonunda ''ucuza taze balık alıyoruz'' düşüncesiyle bu balıkları satın aldığını dile getirdi.
Bayat balığın tüketilmesi halinde zehirlenmeye yol açabileceğine dikkati çeken Şen, ''Balık eti miyofibril adı verilen kas hücrelerinin oluşturduğu bir dokuya sahiptir. Kırmızı et ve tavuk eti kas yapısı bakımından balık etinden daha serttir. Bundan dolayı balığın kokması ve bozulması kasaplık etlere göre daha hızlıdır. Fakat bağ dokusunun yumuşak olmasından dolayı kolay sindirilebilir özelliği ve besin değeri daha yüksektir'' dedi.
-TAZE BALIK BAYAT BALIK FARKI-
Balık etinin, balığın avlanmasından tüketilmesine kadar geçen süre içinde muhafaza şartları, üzerinde yapılan işlemlere göre çok çabuk fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik değişikliklere, bozulmaya uğrayabildiğine işaret eden Şen, şunları söyledi:
''Taze balık parlak yapıda, yosun kokusunda, ağzı kapalı, solungaçları parlak kırmızı olur. Pullar sıkıca tutunmuş, vücut yüzeyi mukoz tabaka akıcı kıvamda olmalı, el ile balığın yüzeyine bastırıldığında parmak izi kalmamalıdır. Taze balık genelde su içerisine atıldığında batar, el ile kuyruğundan tutulduğunda düz bir hal alır.''
Bayat balığın görünüşünün mat ve itici, amonyak benzeri bir kokuya sahip olduğunu belirten Şen, şöyle devam etti:
''İçe çöken gözler ve açık ağız yapısına sahiptir. Solgun renkte olan solungaçlar gibi pullar da solgun ve gevşek yapıdadır. El ile bastırıldığında balığın vücudunda izler kalır. Suya atıldığında karnındaki gazdan dolayı yüzeye çıkan bayat balık, kuyruktan tutulduğunda kolaylıkla eğilip bükülür.''
-''BOL BALIK TÜKETİN''-
Balığın özellikle kalp damar sağlığı açısından bol miktarda tüketilmesi tavsiyesinde bulunan Şen, şunları kaydetti:
''Balık içerdiği omega-3 yağ asitleri sayesinde kalp damar hastalığı olan insanlarda ani kalp ölümlerinin önüne geçer. Protein açısından çok zengin bir besin maddesidir, bol miktarda vitamin ve mineral tuzları içerir. Bol miktarda içerdiği fosfor ve kalsiyum yönüyle kemik ve diş gelişimlerine önemli katkılar sağlar. Bolca bulunan iyot sayesinde balık ile beslenen insanlarda guatr hastalığına pek rastlanmaz.''
Mehmet Akif Şen, çeşitli balık pişirme metotları bulunduğunu, ancak en sağlıklı yöntemlerden birinin ızgarada pişirme olduğunu belirtti.
Izgarada genelde yağlı balıkların pişirilmesinin tercih edildiğini dile getiren Şen, ''Izgarada yağsız balık pişirilecekse balığın yağın içinde terbiye edilmesi gerekir. Fakat harlı ateş kullanımı veya ateşe yakın pişirme balığı sağlıklı olmaktan çıkarıp aksine kanserojenik bileşiklerin açığa çıkmasına neden olur. Buğulama yönteminde eğer balığın özsuyu korunursa çok lezzetli ve sağlıklı olur'' şeklinde konuştu.