Otomobil ve uçakla yapılan yolculuklar iklim değişikliğinde önemli rol oynar. Norveç’te yapılan bir araştırmaya göre atmosferi en çok seyahat tutkunu Almanlar ısıtıyormuş.
Küreselleşen dünyamızın her noktasına seyahat etmek mümkün. Düşük fiyatla uzak yerlere hızlı ulaşım imkânlarından yararlananlar artıyor. Turizmin en önemli ekonomik branşlardan biri olduğunu artık herkes biliyor. Turizm sadece istihdam yaratıp tatilciye hoş vakit geçirtmekle kalmıyor aynı zamanda iklimin değişmesinde de rol oynuyor.
Deutsche Welle Türkç'de yer alan habere göre Oslo'daki Uluslararası İklim ve Çevre Araştırmaları Merkezi CICERO öncelikle otomobil ve uçak yolculuklarının, turizmin iklim değişikliğindeki katkısının yüzde 90'ından sorumlu olduğunu saptadı. Araştırmada, uçakla yapılan Atlantik aşırı bir kişilik yolculuğun çevreye yaptığı etkinin iki ay otomobil kullanmaya bedel olduğu belirtildi.
Zenginlik atmosferi bozuyor
Uzak noktalara yapılan turistik yolculukların çevre üzerindeki olumsuz etkisinin artmasından öncelikle Almanların sorumlu olduğuna yer verilen araştırmaya göre, Almanlar dünya ortalamasının beş katı fazla yol kat ediyorlar. Hem de dünya turistik seyahat şampiyonluğunu Çinlilere kaptırmış olmalarına rağmen. CICERO, öncelikle varlıklı kesimin çevreye zarar verdiğine ve gelir piramidinin zirvesindeki yüzde 10'un toplam turistik çevre kirletmedeki payının yüzde 20'yi bulduğuna raporda yer veriyor.
Eberswalde Yüksek Okulu Çevre ve Doğayı Koruma bölümünden Dörthe Beyer Almanların otomobille seyahat etme alışkanlığının önemine de işaret ediyor.
“İstatistiklere göre turistik seyahatlerin büyük bölümü otomobille yapılıyor”, diyen Beyer’e göre, uçak yolculuğu da otomobile oldukça yakın. Açık bir arayla otobüs ve tren yolculukları geliyor. Beyer, 1950'li yıllarda hemen herkesin trene bindiğini ve refah arttıkça seyahat etme alışkanlığının değiştiğini söylüyor.
Yeni üye turizmde iddialı
Dörthe Beyer motor teknolojisindeki yeniliklerin öncelikle otobüsleri çevre dostu kıldığını şöyle anlatıyor:
“Karbondioksit emisyonuna göre yapılan sıralamaya göre çevreyi en çok uçak kirletiyor. Uçağın ardından otomobil ve tren geliyor. En çevre dostu seyahat araçları ise modern otobüsler.”
Gemi motorları zehir saçıyor
Son yıllarda moda olan gemi seyahatleri Almanların da gözdeleri arasında yer alıyor. Çevrecilere göre boyu 300 metreye varan ve binlerce yolcu alan dev seyahat gemileri atmosfere muazzam zarar veriyor. Alman Çevre Koruma örgütlerlinden NABU'nun ulaştırma uzmanı Dietmar Oeliger yolcu gemilerinin atmosfere etkisini konu alan bir araştırma hazırlamış. Oeliger, “2016 yılına kadar sefere konacak olan ve hâlihazırda hizmet veren gemileri araştırdık. Egzoz gazını daha az zararlı hale getirmek için çok az sayıdaki şirketin yatırım yaptığını saptadık” dedi.
Otomotivciliğe kıyasla gemi motorlarında çevre dostu filtreleme teknolojisi açısından yapılması gereken çok şey olduğunu belirten Oeliger gibi Dörthe Beyer de yük ve yolcu gemilerini atmosferin can düşmanı olarak tanımlıyor.
Kuzey İrlanda'dan turizm atağı
Gemi motorları ağır mazotla çalışıyor. Lüks seyahat gemilerinin deniz yolculuklarındaki payının yüzde biri bile bulmadığını belirten çevre uzmanı Beyer ancak NABU'ya prensip olarak hak veriyor ve gemiyle yapılan turistik seyahatlerin çevreye zarar verdiğinin su götürmez bir gerçek olduğunu söylüyor.
Turizm ve çevre
Artan çevre bilinci karşısında seyahat şirketleri de sürdürülebilir yani çevreyle uyumlu turizm reklamı yapmaya başladı. Alman Demiryolu İşletmeleri de her fırsatta daha fazla ‘yeşil elektrik' kullandığını duyuruyor. Lüks seyahatlerde de baştan sona zararlı gaz emisyonunu asgariye indiren turlar düzenleniyor.
Uçakla çevre dostu seyahat edilemeyeceğini çünkü uçak egzozunun atmosfere en çok zarar veren madde olduğunu belirten NABU uzmanı Dietmar Oeliger yumuşak ve sürdürülebilir turizmden ne anladığını şöyle dile getiriyor:
“En çevre dostu yolculuk trekking yapmak ya da bisiklete binmek olabilir. Uçak yolculuğu en zararlısıdır. Özel seyahatlerde küçük bir katkıyla çevreye verilen zarar azaltılabilir. Yenilenebilir ya da sürdürülebilir enerji projelerine sınırlı da olsa yatırım yapmakla, turizm uğruna çevreye verdiğiniz zararın diyetini ödemiş olursunuz.”