-Atılan adımlar Türkiye'nin itibarını artırdı İSTANBUL (A.A) - 22.09.2011 - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'de demokrasiyi güçlendirmek için son dönemde çok önemli adımlar attıklarını ve her alanda köklü değişiklikler gerçekleştirdiklerini belirterek, ''İftiharla söylemeliyim ki bu adımlar, Türkiye'yi daha güçlü, daha itibarlı, daha istikrarlı hale getirdi. Bu reformlar arasında Sayıştayın güçlendirilmesi ve etkinliğinin arttırılması ağırlıklı bir yer tutmaktadır'' dedi. Asya Sayıştaylar Birliği (ASOSAI)-Avrupa Sayıştaylar Birliği (EUROSAI) 1. Ortak Konferansı Ataköy Sheraton Oteli'nde başladı. Konferansın açılışında konuşan TBMM Başkanı Çiçek, Avrupa ve Asya Sayıştaylarının aynı organizasyon çatısı altında ilk kez buluşmuş olmalarının, ortak bir çalışma zemini meydana getirmesi açısından son derece isabetli olduğunu ifade etti. Tarih boyunca Avrupa ve Asya'nın birbirlerini bir yönüyle tetikleyen ve etkileyen iki büyük medeniyetin bir yönüyle de iki farklı kültürü temsil ettiğini vurgulayan Çiçek, birbirleriyle gerek farklılaşan, gerekse benzeşen yönleriyle bu iki kıtanın tarihte olduğu gibi bugün de birbirini bütünleyen ve dünyaya değer katan iki önemli coğrafya olduğunu söyledi. Tarihi gelişim süreci içinde milli egemenlik, demokratik parlamenter sistem, parlamento ve sayıştayın birbirleriyle çok yakından ilgili kurumlar olduğunu ifade eden Çiçek, sayıştayların milli egemenliğin en belirgin yansıması olan bütçe hakkının, etkili bir şekilde kullanılmasına katkı sağlama göreviyle donatılmış köklü kurumlar olduğunu dile getirdi. Sayıştayların, aralarındaki iş birliğini geliştirmek ve kalıcı kılmak amacıyla bir araya gelmiş olmalarının çok özel bir anlam ifade ettiğini kaydeden Çiçek, ortak konferansın konusunun günümüzde en önemli ve yaygın sorunlardan biri olan kamu mali yönetiminde saydamlık, hesap verebilirliğin sağlanmasında karşılaşılan güçlükler olarak belirlenmesinde isabetli olduğunu söyledi. ''Saydamlık, hesap verebilirlik, demokrasinin ve adil yönetimin en önemli göstergeleridir'' diyen Çiçek, hakiki manada halk adına yönetimden söz edebilmenin, halka ve halkın temsilcilerine hesap vermekle mümkün olabileceğini kaydetti. Saydamlığın, idarenin hesap verebilirliğini, halkın beklenti ve talepleri doğrultusunda hareket etmesini ve amaçlarına etkin bir şekilde ulaşabilmesini güvence altına alan temel bir şart olduğunu vurgulayan Çiçek, bu ilkelerin hayata geçirilmesinde ciddi güçlüklerle karşılaşıldığını belirtti. Meclis Başkanı Çiçek, şöyle konuştu: ''Dünya bugün hala enerjisinin önemli bir kısmını küresel mali ve ekonomik krizle mücadele ederek harcamak zorunda kalıyorsa, o alanda çok ciddi sorunlar var demektir. Zira en köklü demokrasilerde bile gerek özel, gerekse kamu sektörleri, sistematik hata, zaaf ve risklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak düzeyde şeffaf olmadığı, denetim ve gözetim işlevinin zayıf kaldığı ve halkın doğru bilgilendirilmediği bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuş bulunmaktadır. Çağımızda tüm dünyada demokrasilerin güçlendirilmesi çabaları yoğunlaşmış, hemen her toplum daha fazla demokrasi talep eder hale gelmiştir. Halk adına hareket eden, şeffaf, hesap verebilir güçlü ve güvenilir bir idareye ulaşmak için hemen her toplum bugüne kadar ciddi bedeller ödedi. Çok sayıda insanın hayatına mal olsa da bu bedeller ödenmeye devam etmektedir. Zira şeffaf olmayan ve hesap vermeyen yönetimlerin halklarını huzur, güven ve refaha kavuşturamadıkları, bugün yaşadığımız olaylarla çok daha iyi anlaşılmaktadır. Demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, iyi işleyen bir demokrasi, güçlü, istikrarlı ve güven veren bir ekonomi ve sağlıklı bir kamu maliyesi, etkin ve bağımsız bir denetim ve gözetim mekanizmasıyla mümkündür.'' Demokrasilerde halkın kendisini yönetecek kişi ve organlarını seçimler yoluyla bizzat belirleme yetkisine sahip olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de demokrasiyi güçlendirmek için son dönemde çok önemli adımlar attık ve her alanda köklü değişiklikler gerçekleştirdik. İftiharla söylemeliyim ki bu adımlar, Türkiye'yi daha güçlü daha itibarlı daha istikrarlı hale getirdi. Bu reformlar arasında Sayıştayın güçlendirilmesi ve etkinliğinin arttırılması ağırlıklı bir yer tutmaktadır. Bu kapsamda parlamento, Sayıştay ilişkileri gözden geçirilerek daha sonradan bir zemine oturtulmaya çalışılmıştır. 2003 yılından beri yapılan Anayasal ve Yasal değişiklikler ile Sayıştayın denetim alanı kamu kaynağı kullanan tüm kurumların hesaplarını kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 10 ay önce yürürlüğe giren Sayıştay Kanunu ile de Sayıştayın bağımsızlığı ve bilgiye erişim hakkı gibi temel hususlar güçlü bir şekilde düzenlenmiştir.'' Çiçek, Asya ve Avrupa gibi iki önemli kıtanın engin tecrübelerinin paylaşılmasının, geliştirilmesinin, daha güvenli bir gelecek için önem taşıdığını belirterek, bu tür bölgesel iş birliği çerçevesinde Sayıştayların bir araya gelerek, yolsuzluklarla mücadele, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması ve çevrenin korunması, mali sistemin güçlendirilmesi ve saydamlığın geliştirilmesi gibi konularda ortak çalışmalar yapmalarının tüm toplumun refahı ve dünya barışına katkı sağlayacağını söyledi. Hukukun egemen kılınmasında, hukuk devletinin kurumsallaşmasında, dostlukla mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesinde, temiz toplumun inşasında, hesap verebilir ve saydam bir yönetimin tesis edilmesinde, halkın talep ve beklentilerine duyarlı bürokratik bir yönetimin tüm kurumlarıyla hayata geçirilmesinde çok önemli işlevler üstlendiğini sözlerine ekledi.